3 aydır ev hapsinde olmasına ve adli kontrol hükümleri ihlal etmemesine rağmen Bank Asya’ya para yatırdığı için yargılandığı davanın karar duruşmasında hakkında tutuklama kararı verilen Şadinaz Yaşa Yılmaz 10 aylık bebeği İpek Kübra ile birlikte Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gönderilmişti. 17 Mayıs’ta Şadinaz Yaşa Yılmaz’ın bebeğiyle birlikte cezaevine gönderilmesi kamuoyunda tepkiyle karşılanmış, Yeşil Sol Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun girişimleriyle 9 Haziran’da adli kontrol şartıyla tahliye edilerek yeniden ev hapsine dönmüştü.
10 aylık bebeğiyle birlikte yaklaşık bir ay cezaevinde tutulan Şadinaz Yaşa Yılmaz, P24 blog yazarı Aslıhan Gençay’ın sorularını cevapladı.
16 Mayıs’ta tutuklanmanıza karar veren mahkeme, ne gibi bir gerekçe sundu sizin tutuklanmanız için?
İkinci mahkeme karar mahkemesiydi. “Eldeki deliller” vs. deniyor ve adli kontrol hükmünün uygulandığından bahsedilmiyordu. Zaten ev hapsinde olduğum düşünülmemiş, bu sanki hiç yaşanmamış gibi verilmiş bir gerekçeli karardı.
Tutuklanacağınızı öğrenince ne hissettiniz peki?
En çok bebeğimden kaynaklı büyük bir endişe hissettim. Babasından da ayrılacaktı. Ne yapacağımı bilemedim. Cezaevinde hiç bulunmadım ama zor olacağını tahmin edebiliyordum.
Cezaevinde kötü bir muameleyle karşılaştınız mı?
Hayır, hiçbir kötü muamele görmedim.
Kaldığınız koğuş kalabalık mıydı, bebek için nasıl bir ortam vardı?
Koğuşlar genel olarak böyle mi çok bilgim yok ama kaldığım koğuş, kapasitesine göre tıka basa doluydu ve 25 kişi vardı. Bebek için uygun bir ortam değildi.
Koğuştaki tek bebek İpek Kübra mıydı?
18 aylık bir bebek daha vardı ve hâlâ orada.
Nasıl geçirdiniz cezaevi günlerini?
Çok şaşkındım ben. Koğuştaki insanlar ve bebekli arkadaş çok yardımcı oldu bize. Cezaevi idaresine de hemen dilekçe yazdım ve o gün bana park yatak verdiler. Yerleştiğim odaya koyduk. Sonra da kendi kendime uğraşmaya çalıştım.
İpek Kübra nasıl karşıladı ortamı?
İkinci gün bir boğaz enfeksiyonu geçirdi ve ateşi çok yükseldi. Endişem daha da artmıştı. Bizi hastaneye sevke ettiler, ilaçlar verildi, geri geldik.
Bir de İpek emeklemeyi öğrenmişti ama koğuşta yere bırakamıyordum. Hep kucağımızda taşıyor, bu yüzden de kötü hissediyorduk kendimizi. Bir gün avluda dolaşıp hava alırken, arkadaşlar yerler sıcak, üşümez diye kıyamayıp yere bırakmışlar onu. Bir baktım ki İpek, çılgın gibi emekliyor, o duvardan bu duvara gidiyor. Onu öyle görünce çok ağladım. Unutamayacağım bir tabloydu.
İpek Kübra’nın şu anda bir sağlık sorunu var mı?
Hayır, bir sağlık sorunu yok.
İdare, İpek’in gıdasını ve diğer ihtiyaçlarını karşıladı mı?
Evet. İki günde bir yumurta, bebe bisküvisi, süt, meyve ve kavanoz maması veriliyordu. Ben kendi kullandığımız mamadan almayı talep ettim. Uygun gördüler ve parayla dışarıdan satın aldım.
Bebeklerin cezaevinde olması hakkında ne düşünüyorsunuz, sadece gıdasını ve yatağını karşılamak yeterli mi?
Hiçbir bebek cezaevinde olmamalı, yaşamamalı. Kendi açımdan baktığımdaysa ev hapsinden oraya gitmemeliydim kesinlikle. Ben adli kontrolün en ağır kısmını yaşıyordum zaten ve cezamı yatıyordum.
Cezaevi idaresi tabii ki belli imkânlar sağlıyor ama cezaevi nihayetinde ve bebekler için asla uygun değil. Bana “Bebeğiniz için endişeniz olmasın” demişlerdi ama bu, oraya düşen ve artık yerleşik olacak biri için kötünün iyisi anlamındaydı. Tabii ki beşik vermeleri beni memnun etti ama İpek ek gıda sürecinde olduğundan, ona evde hazırladığım mamaları ve pişirdiklerimi cezaevinde yapmanın koşulu yoktu.
Bekliyor muydunuz dışarıya çıkmayı?
Etrafımdaki herkes bir kabullenmişlik yaşıyor ve ne kadar yatacağını hesaplıyordu. Ben ne yapacağım, dediğim de oldu tabii ama içimde hep bir umut vardı. Bir yandan kendimi her şeye hazırlamaya da çalışıyordum.
Şimdi dava süreciniz nasıl devam edecek?
Şu anda hüküm almış durumdayım. Artık istinaf ve Yargıtay aşamaları olacak.
Yani önünüzde hâlen bir risk var…
Evet. İstinaf ve Yargıtay, bana verilen cezayı onaylarsa tekrar böyle bir şeyle karşı karşıya kalabilirim.
Kamuoyuna, size ve İpek’e destek verenlere bir şeyler söylemek ister misiniz?
Tabii ki. Bize destek veren, emeği geçen, paylaşan herkese, kamuoyuna çok teşekkür ediyorum.