Ali Babacan liderliğindeki Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi'nden yapılan açıklamada, Türk Lirası’ndaki değer kaybının satın alım gücünü azalttığı vurgulandı.
Açıklamada, "Türk Lirası’na güvenin kaybolduğu böyle dönemlerde vatandaşlar tasarruflarını alternatif para birimlerine yönlendirmekte, bunun sonucunda Türk Lirası’ndaki değer kaybı daha da derinleştiği gibi, ekonomi içerisinden çıkılmaz bir kısır döngüye girmektedir." denildi.
Açıklamada ekonomik krizin temel sebebinin kötü yönetim olduğuna işaret edilerek, "Güvenilir olmaktan uzak ve sadece günü kurtarmayı hedefleyen ekonomi uygulamaları, Türk Lirası’nın son yıllarda gösterdiği kötü performansta büyük rol oynamıştır." ifadeleri kullanıldı.
DÖVİZ KRİZİNDEN ÇIKIŞ İÇİN 10 MADDELİK DEVA REÇETESİ:
1) 17 Mart ve 18 Nisan’da açıkladığımız önerileri içeren, içsel tutarlılığa sahip, teknik kalitesi yüksek ve güven veren orta vadeli bir program katılımcı bir anlayışla hazırlanmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır.
Bu planda iç ve dış finansman dengelerine ilişkin gerçekçi ve tutarlı bir çerçeve ortaya konulmalıdır. Planda alınan olağanüstü mali ve parasal önlemlerin orta vadede nasıl normalleştirileceğine ilişkin yol haritasına da yer verilmelidir.
2) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elindeki tüm araçları enflasyon hedeflemesi, dalgalı kur ve serbest sermaye hareketleri anlayışına uygun, bağımsız ve etkin bir biçimde kullanmalıdır.
3) Merkez Bankası rezervlerini güçlendirecek her türlü dış finansman imkânını değerlendirme konusunda azami çaba gösterilmelidir.
BANKALARI UCUZ KREDİ VERMEYE ZORLAMAYIN
4) Kamu bankaları vasıtasıyla şeffaflıktan uzak ve hedeflenen etkileri sağlamakta başarısız olan döviz müdahaleleri ivedilikle sonlandırılmalıdır
5) Başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankaları, fayda ve risk analizlerine dayanmadan ucuz ve kolay kredi vermeye zorlamaktan vazgeçilmelidir. Bu doğrultuda aktif rasyosu uygulamasına son verilmelidir.
6) Bütçe disiplinini sağlayacak mali kural hayata geçirilmelidir. Bütçe birliği, bütünlüğü ve disiplini yeniden tesis edilmelidir. Varlık Fonu gibi şeffaflıktan uzak uygulamalara son verilmelidir.
Bunun yanında, bütçe açığının kontrolünde verimsiz kamu harcamalarının ve israfın kontrol altına alınması öncelikli olmalıdır.
7)TCMB bilançosunda yıllardır biriktirilen ihtiyati yedek akçe kalemi bütçe açığının finansmanında şeffaflıktan uzak bir biçimde kullanılmıştır.
Covid-19 gibi ortaya çıkabilecek ani risklere kalkan olabilecek bu tarz tasarruflara yönelik keyfi uygulamalara bir daha başvurulmamalıdır.
YANDAŞI İHYA DÜZENİNE SON VERİN
8)Kamu yatırımları ve Kamu Özel Sektör İşbirliği uygulamaları şeffaflığı, katılımcılığı, yerindeliği ve etkinliği esas alan bir anlayışla yürütülmelidir.
9) Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) güçlü bir bağımsızlık kazandırılmalı ve yayınladığı istatistiklerin kalite ve güvenilirliği en üst düzeye çıkartılmalıdır.
10) Şahıs ve parti bazlı dar politik çıkarlar uğruna izlenen popülist politikalar bir kenara bırakılarak, kural ve kurum bazlı ekonomi yönetimine geçişi sağlayacak ve ekonomi yönetiminin kurumsal kapasitesini güçlendirecek düzenlemeler süratle hayata geçirilmelidir.