Programda o gece Taksim Meydanı’nda bulunan 52 boş kovanın 46’sının askere ait olmadığının ortaya çıktığını hatırlatan Kemal Uçar, Boğaziçi Köprüsü’ndeki önemli bir olayı anlattı.

 

15 Temmuz gecesi görevlendirilen askerlerin davalarını takip eden avukat Kemal Uçar, “Boğaziçi Köprü dosyasında bir gazi mağdur avukat arkadaşlarla çay içerken şunu söyledi. Mağdur kendisi. Gazi aynı zamanda. Bu toprağın üstü olduğu kadar altı da var, dedi. Askerler itiraf etsin, hangisi ateş ettiyse, bak ben ne söyleyeceğim o zaman mahkemede, diye devam etti. “O gece bir arkadaşım vurulmuş, tampon yapıyorum. Bağırıyorum ‘ambulans’ diye, herkes şok. Sırtında Türk bayrağı olan uzun sakallı şalvarlı biri yanıma geldi, diz çöktü. Cebinden tabancasını çıkardı ve yaralı arkadaşımıza sıkarak öldürdü. Sonra kaçtı kalabalığın arasına karıştı.’ Bu kişinin bunları mahkemede de söyleyeceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz kontrollü darbesinde özellikle İstanbul Boğaz Köprüsü ve Ankara’daki şehit edilen vatandaşlarımızın ölümleriyle ilgili SADAT, cihatçı İslamcıların olay yerinde olduğu, çatıştığı ve ölümlerden mesul olduğu iddiaları daha önce de gündeme gelmişti. SADAT ekibinin en yakından tanıyan eski asker Nevzat Tarhan, arkadaşlarının o gece sahada olduğunu aktarmıştı. Hiçbir şeyden haberi olmayan Harp Okulu öğrencileri ve bazı askerlerin başının kesilerek ve linç edilerek öldürüldükleri kamuoyuna yansımış ancak konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıkmıştı.

Yine AKP’li Erol Olçak ve oğlunun Boğaz Köprüsü’nde keskin nişancı (sniper) kurşunuyla öldüğü iddia edilmiş ve iddiaların üstüne gidilmemişti.