Avila’nın daha önce de aynı cezaevinde görev yaptığı süreçte kötü muamele ve insan hakları ihlalleri uyguladığına dair çok sayıda şikayet bulunuyor.

Çırılçıplak soyularak hapishane avlusuna çıkarıldıklarını ve saatlerce güneşin altında bekletildiklerini kaydeden mahkumlar, kendilerine yeteri kadar yemek verilmediğini, kronik hastaların ilaçlarını temin etmekte ve temiz suya erişimde ciddi zorluklar yaşadıklarını ve sağlık hizmetlerine erişemediklerini kaydediyor.

Perşembe günü mahkumlar, askeri disiplinde çıkarıldıkları avluya ellerinde “Hepimiz bir hata işledik ama insanız. Rejime evet, Ender Avila’ya hayır” yazan bir pankartla çıktılar. Bu olayın ardından 200’ün üzerinde mahkumun başka cezaevlerine taşındığı bildirildi.

İletişim kurulabilen mahkumlar ve cezaevi dışında bekleyen mahkum yakınlarından edinilen bilgilere göre cezaevindeki asker sayısı arttırıldı ve gözetim kulelerinde mahkumlara fiziki ve psikolojik şiddet uygulanıyor.

Aynı cezaevi Şubat ayı sonunda da cezaevindeki kolluk kuvvetlerinin sürpriz bir şekilde baskın yaparak, mahkumlara 12 saat boyunca su dahi vermemesiyle gündeme gelmiş, sonrasında da olayla ilgili cezaevi müdürü ve Cezaevleri Bakanlığı’ndan 7 yetkili tutuklanmıştı.

Mahkumlar, bir önceki dönemde maruz kaldıkları kötü muamele ve insan hakları ihlallerinin, yeni cezaevi müdürü Avila döneminde de devam ettiğini kaydediyor.

“40 bin kapasiteli cezaevlerinde 100 bin mahkum tutuluyor”

Ülkedeki cezaevleri ve fiiliyatta cezaevlerine dönüşmüş gözaltı birimlerinde yaşanan insan hakları ihlallerini takip eden Una Ventana a la Libertad adlı sivil toplum örgütünün başkanı Carlos Nieto, ülkenin birçok cezaevinde benzer hak ihlalleri yaşandığını kaydediyor.

VOA Türkçe’ye konuşan Nieto, “Cezaevlerinde kötü muamele, yetersiz yemek, temiz suya ve sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sorunlar yaşanıyor. Geçen yıl mahkum ölümlerinin çoğu verem ve yetersiz beslenmeyle ilgiliydi” diye konuştu.

Cezaevleri kapasitesi 40-45 bin olmasına rağmen tutuklu sayısının 100 bin civarı olduğuna dikkat çeken uzman, kapasite aşımının zaten ciddi sorunların yaşandığı cezaevlerinde birlikte yaşamdan temel hizmetlere erişime kadar birçok konuyu olumsuz etkilediğini kaydetti.