Genç Emre, geçtiğimiz yıl Gazi Mahallesi'nde arkadaşlarıyla yolda yürüdüğü sırada bir maganda kurşunu sonucu felç oldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yoğun bakım ünitesinde 190 hayat mücadelesi veren Çavuş'un ailesi, umutlu bekleyişini sürdürüyor.
Ahmet Emre Çavuş, geçen yıl 1 Ağustos'da magandanın silahından çıkan kör bir kurşunun isabet etmesi sonucu göğüsten alt tarafı felç oldu. Çavuş'u vuran şahıs ise, 150 gün sonra Aksaray-Adana karayolunda arabasındaki uyuşturucuyla polisten kaçmaya çalışırken yakalanarak cezaevine gönderildi. Emre'nin annesi Zeynep ve babası Bülent Çavuş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Sadi Sun Yoğun Bakım Servisi önünde 190 gündür oğullarından gelecek güzel haberleri bekliyor.
Hayatlarının bir telefonla değiştiğini söyleyen Anne Zeynep Çavuş, “Rutin bir hayatımız vardı. Sabah kalkıp işimize gidip akşam eve geldiğimizde çocuklarımızla beraberdik. Ama her şey 1 Ağustos gecesi eve gelen bir telefonla değişti. Telefonu açtığımda, ‘Oğlunuz vuruldu’ deyip telefonu kapattılar. Şok oldum. O an ev ayaklarımın altından kaydı gitti. Vuruldu ama ne oldu? Yaralı mı, Allah korusun öldü mü? Emre’nin hastaneye yatırılmasından sonra her gün her dakika hastanedeydik. Her sabah işe gider gibi evimizden çıkıyoruz ve hastaneye gidiyoruz. Her sabah biraz umut satın alıp geliyoruz. Hiç umudumuzu kaybetmedik.” dedi.
BABASININ KOLUNDA TABURCU OLACAĞI GÜNÜ HAYAL EDİYORUM
Oğlu Emre'nin yeniden ayağa kalktığı günleri iple çeken anne Zeynep Çavuş, “En çok sabah kalktığında ‘Anne kahvaltı hazır mı?’ demesini özledim." diyen anne Çavuş, 190 gündür hastane bahçesinde bir umut nöbeti tutuklarını kaydetti. Çavuş, "Hastane bahçesinde banklara oturduğumda taburcu olan hastaları görüyorum. Ailelerinin ellerinden tutmuşlar, kollarına girmişler ellerinde eşyalarıyla. Ben de oğlumun da buradan babasının kollarına girmiş yürüyerek taburcu olacağı günü hayal ediyorum.” ifadelerini kullandı.
UMUDUMUZUN ANAHTARI: SABIR VE DUA
Emre’nin babası Bülent Çavuş ise, Cerrahpaşa Hastanesi’ne bugüne kadar hiç yolunun düşmediğini, ancak 190 gündür işe gider gibi her gün hastaneye geldiklerini söyledi. Çavuş, “Akşam televizyonda izlerdik, ‘Kör kurşunla birisi vurulmuş’ Haberler bittikten sonra normal hayatımıza devam ederdik. Ama insanın başına geldiğinde çok şey değişiyor. 190 gündür hastane kapısında işe gider gibi sabah çıkıp geliyoruz, akşam gidiyoruz. Emre vuruldu ama biz 4 kişilik aile vurulduk.” dedi.
Emre’nin tedavisinde umudun anahtarının sabır ve duadan geçtiğini ifade eden baba Çavuş, "Emre genelde çok yatardı. Öğleye kadar yatardı. Akşam eve gittiğimde yatağına bakıyorum boş, sabah kalkıyorum boş. Kendi odasında, yatağında yatmasını çok özlüyorum. Çünkü yoğun bakım Emre’ye göre değil. Biz ilk günden beri sabrediyoruz ve dua ediyoruz. Tıbbın yapamadığı şeyler var. Bunun bilincindeyiz. Sabır ve dua. Herkesten dua bekliyoruz. Emre bugün ayaktaysa bu sabır ve duanın sayesinde." diye konuştu.
SAHİP ÇIKAN OLURSA EMRE YİNE ESKİ HALİNE DÖNEBİLİR
17 yaşındaki bir çocuğun mücadele edip normal hayatına dönmesi için fizik ve rehabilitasyon tedavisi gerektiğini söyleyen baba Çavuş şöyle dedi: “Biz aile olarak bunu araştırdık ama masraflar çok yüksek. Emre’yi kendi çocuğu gibi benimseyen insanlar oldu. Benim isteğim, Emre’ye bundan sonrada sahip çıkan olursa ve iyi bir fizik tedaviden geçerse inanıyorum ki Emre yine eski Emre olacak.”
AZMİYLE BEKLENTİLERİN ÜZERİNE ÇIKIYOR
Emre’nin fizyoterapisti Yusuf Şentürk ise, genç olmasından dolayı vücudunun daha çabuk toparlandığını ve Emre’nin de iyileşmek için yoğun gayret gösterdiğini söyledi. Şentürk, “Emre’nin ilk durumunu kontrole gittiğimde durumunda çok ciddi sıkıntılar vardı. Bunları kolay aşabileceğimizi düşünmüyordum. Fakat Emre son bir aydır inanılmaz bir performans göstererek beklentilerimin çok üstünde azmiyle şuan iyi derecede ilerliyoruz. Birçok insan solunum cihazından çıkamayacağını konuşurken kontrollü bir şekilde solunumdan çıktı ve tedavisi gayet iyi gidiyor.” ifadelerini kullandı.
CİHAN