Hizmet Hareketine yönelik hukuksuz linç operasyonlarının özellikle hamileleri ve anneleri hedef seçmesi dikkat çekiyor. Binlerce anne, çocuklarından ve ailelerinden koparılıp mesnetsiz iddialarla cezaevlerine konuluyor. Bu zulümlere maruz kalan ailelerden birisi de E. ailesidir.
Doğuma 5 Gün Kala İhraç Edildi
E. ailesi annesinin bir kamu kurumunda çalışmakta iken hamileliği nedeniyle izne ayrıldığı belirtildi. 4 yaşında bir çocuğu daha olan hamile kadının, 1 Eylül 2016 tarihinde sebepsiz bir biçimde mesleğinden ihraç edildi. İhraç edilen anne ihraç haberini aldığında doğum yapmasına 5 gün vardı.
20 Günlük Bebeğiyle Mahkemeye Çıkarıldı, Hakim 2.5 Dakika da Tutukladı
Mağdur anne, birkaç hafta sonra haksız ihraç işlemine karşı kanuni haklarını kullanmak için mahkemeye başvurduğu esnada “hakkında yakalama kararı var” denilerek apar topar gözaltına alındı. Yanında 20 günlük bebeğiyle hakim karşısına çıkarılan annenin, yalnızca 2.5 (iki buçuk) dakika süren bir yargılama neticesinde tutuklanmasına karar verildi. Hakimin, dosyada hiçbir somut delil olmadığı halde ve annenin suçlamayı kesin bir dille reddetmesine rağmen alelacele tutuklama kararı vermesi E. ailesini şok etti. Henüz 20 gün önce doğum yapmış ve bakıma muhtaç 4 yaşında bir evladı da olan bir annenin bu haliyle cezaevine yollanması vicdanları sızlattı.
Avukat: “Sizi de İçeri Atarlar Beni de”
Aile barodan tahsis edilen avukata, hukuki makamlara yapılması gereken her türlü başvuru ve itirazı yapması talebini iletti. Ancak avukatın “Şu anda hiçbirşey yapamayız. Eğer dediğiniz şeyleri yaparsak sizi de içeri atarlar beni de. Hepimiz suçlu konumuna düşeriz.” cevabını verdiği öne sürüldü. Bir hukukçunun bile bu şekilde cevap vermesi savunma hakkının tamamen kısıtlandığının ve ülkede adalet sisteminin iflas ettiğinin göstergesi oldu.
12 Kişilik Koğuşta 24 Kadın Kalıyor
20 günlük bebeğiyle cezaevine konulan annenin 12 kişi kapasiteli koğuşta 24 kişiyle beraber kaldığı belirtildi. Yaklaşık 6 aydır masum yavrusuyla cezaevinde insanlık dışı koşullarda tutulan anne hakkında iddianame dahi hazırlanmadığı iddia edildi. Tutukluluğa yapılan itirazlar ise gerekçesiz olarak sürekli reddediliyor.
2017 yılı Türkiye’sin de lohusa kadınların tüyü bitmemiş bebekleriyle bir nevi “toplama kampları”na dönüştürülen cezaevlerinde esir tutulduğu, adaletin mumla arandığı bir yer haline geldiği görülüyor.
Magduriyetler.com