İHD raporunda başvuruların çoğunlukla sağlık hakkı, işkence ve kötü muamele ve ayrımcılık gibi hak ihlalleri alanında yoğunlaştığı kaydedildi.
DW’nin aktardığı habere göre, cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutuklunun olduğu belirtilen raporda, “Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün yayınladığı resmi rakamlara göre 28 Şubat 2021 itibariyle hapishanelerde toplam 276.438 mahpus bulunuyor. Bu sayıya, Covid-19 tedbirleri kapsamında cezasının infazı durdurulan yaklaşık 50 bin mahpus da dahildir. Dolayısıyla, Türkiye hapishaneleri mahpus sayısı bakımından tarihinin en yoğun dönemini yaşamakta ve bu durum yoğun hak ihlallerini de beraberinde getirmektedir” denildi.
Raporda, 2020 yılında Covid-19 pandemisinden kaynaklı hak ihlalleri nedeniyle de hapishanelerden çok sayıda başvuru yapıldığı belirtildi.
İlgili raporda “Salgın döneminde hapishanelerde toplam 17 mahpus Covid-19’a bağlı gerekçelerle öldü. Çok sayıda hapishane personeli ve mahpus ise virüse yakalandı. Ne yazık ki kaç kişinin virüse yakalandığına ilişkin elimizde kesin bir veri bulunmuyor” denilerek, “Adalet Bakanlığının 2020 Kasım ayı içerisinde açıkladığı verilere göre 368 ceza infaz kurumunun 117’sinde pozitif vakaya rastlanmış ve toplam 120 mahpusun testi pozitif çıkmıştır. Buna karşın derneğimize 20 farklı hapishaneden yapılan başvurularda 489 mahpusun Covid-19’a yakalandığı iddia edilmiştir. Üç hapishaneden yapılan başvuruda ise hapishane içerisinde pozitif vakalara rastlandığı iddia edilmiş fakat herhangi bir sayı belirtilmemiştir” ifadeleri yer aldı.
Raporda Covid-19 belirtileri gösteren tutukluların muayene ve tedavi taleplerinin karşılanmadığına ya da geç cevap verildiğine ilişkin İHD’ye çok sayıda başvuru geldiği belirtilerek, “Covid-19 ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ise hak mahrumiyetine dönüştüğünü gözlemliyoruz. Ağır hasta ve hasta mahpusların düzenli kontrol ve tedavilerinin bu dönemde ciddi aksamalara uğradığını görüyoruz. Düzenli aralıklarla hekim görmesi gereken ya da düzenli kullandığı ilaç olan mahpuslar ne yazık ki ciddi sorunlarla karşılaşmışlardır” denildi.
Raporda ayrıca salgın döneminde zorunlu karantina uygulamalarının “adeta birer tecrit uygulamasına” dönüştüğü belirtilerek, salgınla mücadele kapsamında tutukluların başta sosyal aktivite, spor, havalandırma gibi pek çok hakkının “gasp edildiğine tanık oluyoruz” denildi. Dernek ayrıca salgın ile ilgili tutukluların en fazla üzerinde durdukları konulardan birinin de hapishane personelinin hijyen ve mesafe kurallarına hiçbir biçimde uymaması olduğunu kaydetti.
İHD raporunda Türkiye hapishanelerinde halen 604’ü ağır hasta olmak üzere toplam bin 605 hasta tutuklu bulunduğunun tespit edildiği, ancak gerçek sayının çok daha yüksek olduğu belirtildi. Dernek, ağır hasta tutukluların salgın hastalık durumunda ciddi risk grubunda bulunması nedeniyle serbest bırakılarak infazlarının ertelenmesi talep etti.