2024 yılı Rusya ekonomisi!

Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu, Rusya ekonomisinin 2024 karnesini yazdı.

SHABER3.COM

2024 Rusya ekonomisi için bir bütün olarak dengede kalma yılı oldu. Bazı sektörlerde gelişme beklenenin üzerine çıktı. Ekonomi Bakanlığı’nın öngördüğü %3,9’luk büyüme aşıldı ve %4,2 seviyesinde gerçekleşti. 2023’de yıllık büyüme rakamı %3,5 olmuştu. Ekonomiye yük olarak binen işgücü ve mal arzındaki yetersizlikler, bütçe sübvansiyonları, imalat sektörüne yapılan yatırımlar ve bazı toplumsal kesimlere yönelik sosyal ödemelerin artışıyla desteklendi. İthalat yıl boyunca stabil bir seyir izledi, ihracat ise bahar aylarından bu yana durağan kaldı.

Bu faktörler kişisel tüketimi ve bazı sektörlerde üretimi teşvik ederek GSYİH’nin sürdürülebilir seviyenin üzerinde büyümesini sağladı. Aslında 2024 yılındaki yıllık büyümenin büyük kısmı ilk yarıda gerçekleşti. Üretim  tarafından bakıldığında, sanayi, perakende ticaret, inşaat ve kısmen tarım sektörü büyümeye katkı sağladı. Ancak, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde GSYİH üretim yapısında önemli değişim oldu. Sanayi ve hizmet sektörleri gibi geleneksel büyüme unsurlarının yanı sıra, kamu sektörü (özellikle devlet yönetimi, askeri güvenlik ve sosyal hizmetler) büyümenin %0,8’lik kısmını sağladı.

Sberbank Başkanı'ndan stagflasyon uyarısı

Sberbank Başkanı German Gref, sene sonu değerlendirmesinde, 2024’ün ikinci yarısında Rusya ekonomisinin yavaşlama belirtileri gösterdiğini ve özellikle inşaat sektörü ile konut yatırımlarında zorlukların dikkat çektiğini belirtti. Gref, stagflasyon riskine (yüksek enflasyon ile ekonomik durgunluğun bir arada görülmesi) karşı uyarıda bulundu ve kredi piyasasındaki mevcut durumun “aşırıya kaçmaması” gerektiğini vurguladı. Gref, Moskova, Krasnodar ve St. Petersburg’da konut piyasasında aşırı ısınma gözlemlendiğini belirterek, bu bölgelerde inşaat yatırımlarının azaldığını ifade etti. Ayrıca genel ekonomik dinamiklerin bankalar ve bazı sektörler üzerinde ciddi baskılar oluşturabileceğini söyledi.

Sberbank başkanı, reel enflasyon ile piyasa faiz oranları arasındaki farkın sürdürülemez bir noktada olduğunu ifade ederek, “Bu kadar geniş bir fark daha önce hiç görülmedi. Ekonomi, bu şartlar altında uzun süre varlığını sürdüremez” dedi. Gref ayrıca, diğer sektörlerde de yatırım hacimleri ve devreye alma hızının ciddi şekilde baskılandığını vurgulayarak, “Durumu kontrol altında tutmazsak, ekonomik büyüme yoluna dönmek çok daha zor olur. Stagflasyon riski ise ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor.” dedi.

Rusya Merkez Bankası, Temmuz ayından bu yana faiz oranlarını kademeli olarak artırıyor. Temmuz’da %16 olan faiz oranı, son olarak 25 Ekim’de yapılan toplantıda 200 baz puanlık bir artışla %21’e çıkarıldı. MB Başkanı Elvira Nabiullina, faiz artırımlarının stagflasyonu önlemeye yönelik olduğunu savunsa da, bazı uzmanlar bu önlemlerin tam tersi bir etki yaratabileceğine inanıyor. Uzmanlar, Merkez Bankası’nın faiz artışları, kısa vadede enflasyonu kontrol altına almayı hedeflese de uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve stagflasyon riskini artırabilir görüşünde.

%10’a varan enflasyon ve artan işçi açığı

MB fiyat artışlarını 2023’de %7 seviyesinde beklemiş fakat yıl sonunda üründen ürüne farklı olmakta birlikte %15 ile %35 arasında gerçekleşmişti. O dönemde enflasyonun yüzde 4,5 olacağı bile varsayılmıştı. Merkez Bankası’nın rakamları 2024 yılı için benzer şekilde sonuçlandı. Sene başında enflasyonun %4 olacağı tahmini yine tutmadı ve resmi rakamlar %9,5’da kaldı. O zaman kamuoyu anketleri %14 olacağını tahmin etmişti. Reel rakamlar ise belki de %20’yi bulmuş olabilir.

Ekonomik Kalkınma Bakanlığı sene başında 2024 için ortalama dolar kurunun 90 ruble olacağı tahmininde bulunmuştu. Fakat sene sonu itibarıyla 100 rublenin biraz üzerinde gerçekleşti. Rusya’da her yıl artan işçi açığı, 2024’te de devam etti ve 5 milyon iş gücü ihtiyacının üzerine (Türkmenistan nüfusu kadar) çıktı. Uzmanlara göre bu durum Rusya ekonomisinin önümüzdeki yıllardaki kronik sorunlarından birisi haline dönüşme ihtimali bulunuyor. Savaş ile bağlantılı ve seferberlik endişesi ile işgücü piyasalarında kalıcı açık, istihdam fiyatlarını artırdı ve enflasyona neden oldu. Rusya, SSCB'nin çöküşünden bu yana en büyük göç dalgasını yaşadı. Bu durum aynı zamanda üretimde verimin düşmesini de sonuç veriyor. Ülkenin gelişimini sağlayan temel sanayi mamülleri azalıyor. 

Çin ve Hindistan, Rusya ekonomisini ayakta tutuyor

Rusya Federal Gümrük Servisi (FCS), 2024 yılının ilk 10 ayında Rusya’nın toplam ticaret hacminin 584 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. Verilere göre, Rusya’nın dış ticaretinde en büyük paya sahip ülke Çin olmaya devam ederken, Hindistan ikinci, Türkiye ise üçüncü sırada yer aldı: Çin – %33.8, Hindistan – %8.8 ve Türkiye – %8.3. Çin’e düşen pay yaklaşık 197 milyar dolar belirlendi. İkinci sıradaki Hindistan’a 51 milyar dolar, Türkiye’ye 48 milyar dolar gerçekleşti. Rusya ile Birlik Devlet üyesi Belarus ise 41 milyar dolar oldu. Hindistan ve Türkiye ile olan ticarette Rusya’nın ağırlıklı olarak enerji kaynakları ihracatına dayalı olduğu, bu ülkelerden yapılan ithalatın ise düşük seviyelerde olduğu vurgulandı.

2023 yılında Rusya’nın en büyük beş ticaret ortağı sırasıyla Çin, Hindistan, Türkiye, Belarus ve Kazakistan olmuştu. Ancak Türkiye, 2023’te Hindistan’a göre daha gerideydi. 2021 yılına bakıldığında ise Rusya’nın en büyük ticaret ortakları arasında Çin (%18,3), Almanya (%7,4), Hollanda (%5), Belarus (%5) ve ABD (%4,2) bulunuyordu. O dönem Türkiye altıncı sırada yer alırken, Hindistan ilk 10’a bile girememişti. Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı’na göre, 2023 yılı itibarıyla Rusya’nın dost ülkelerle ticaret hacmi toplam ticaretinin %75’ini aştı. 2024 yılında ise bu oran %80’in üzerine çıktı. Kıyaslanması açısından 2021’de bu oran %50’nin altındaydı.

Altın ve döviz rezervleri arttı

Rusya ekonomisi için önemli dinamiklerden bir tanesi de Merkez Bankası’nın altın ve döviz rezervleri. Aralık ayı başında bütün zamanların rekorunu kırarak 614,4 milyar dolar seviyesine çıktı. Altın ve döviz rezervi, 2023 yılı sonunda 599,3 milyar dolardı. Rusya altın rezervleri bakımından dünyanın 6. ülkesi konumuna çıkarken, rezervlerinde hem altının miktarı hem de değeri artmaya devam ediyor. Banka rezervlerinin 179,6 milyar doları altın olarak tutuluyor. Son bir yıl içinde Rusya'nın altın rezervlerinde dikkat çekici bir artış yaşandı; altın varlıkları 33,9 milyar dolar artarken, yabancı para birimlerinde azalma görüldü. Altının rezervler içindeki payı %30’a yaklaşmış durumda.
 
Bu artış, yalnızca Rusya'nın değil, diğer ülkelerin de benzer politikalar izleyerek döviz rezervlerini altınla takviye etmesiyle örtüşüyor. 2024'ün ilk yarısında 483 ton altın merkez bankaları tarafından satın alındı. Bu durum, altının güvenilir bir varlık olarak yeniden popülerleşmesine işaret ediyor. Uzmanlar, altın bazlı bir ekonomik sisteme dönüş ihtimalinin arttığını dile getiriyor. Başka bir husus Rusya, dünya altın üretiminde ikinci sırada yer alıyor ve iç tüketim için küresel piyasalara bağımlılığı minimum seviyede. 

Yine konuyla bağlantılı olarak, küresel bazda doların enflasyonu ve politik baskı olarak kullanılması, artan siyasi istikrarsızlıkla birleşince, büyük güçleri paralarını Batı finans sisteminden çekmeye zorladığı tespitini yapmak gerekiyor. Çin, büyük ticaret fazlasıyla hala dolar kazanıyor, ancak Batı tahvilleri satın alma veya parayı Batı finans sisteminde bırakma konusunda isteksizliği artıyor. Çin, bu dolarları ABD piyasasına yeniden yatırmak yerine dünyadaki diğer ülkelere borç veriyor.

BRICS ülkeleri de fiziksel altın satın almayı tercih ediyor ve bunu kendi ülkelerine taşıyorlar. Merkez bankaları ve yatırımcılar, altına sahip olmanın ucuz ve kolay bir yolu olarak borsa yatırım fonlarıyla ilgilenmiyor. Dövize güvenilmiyor ve yatırımcılar fiziksel altın talep ediyor. Altının artık Batı kasalarında saklanmasına bile güvenilmiyor. Çin, Batı'dan yüzlerce ton altın çekiyor. Tek başına İsviçre, 2022'de Çin'e 524 ton altın gönderdi. Hindistan, 2024'te İngiltere'den 100 ton altın getirdi; bu, 1991'den bu yana en büyük sevkiyat. Bu metallerin transferi ve depolanması ne uygun ne de ucuz, ancak güvendeki çöküş köklü eylemler gerektiriyor. Bloomberg, Singapur'un "10.000 ton gümüş ve 500 ton altın tutmak üzere tasarlanmış" altı katlı bir depo inşa ettiğini yazmıştı. Bütün bunlar Rusya’nın yaklaşımlarıyla örtüşüyor.

Sonuç olarak, Rusya ekonomisi, yüksek faiz oranları ve yavaşlayan yatırımlar nedeniyle kırılgan dönemini devam ettiriyor. Sberbank Başkanı German Gref’in stagflasyon riskine yönelik uyarıları, bu dönemde alınacak kararların ekonominin geleceği üzerindeki kritik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Merkez Bankası, 2024 yılının sonunda kredi teşviklerinin etkisinin azaldığını ve bütçe açığının azaltılmasının büyümeye olan katkıyı düşüreceğini belirtti. Ekonomideki büyüme, 2025 yılında, %1,5-1,8 seviyelerine gerilemesi bekleniyor ve trendin önümüzdeki üç yıl boyunca devam etmesi öngörülüyor. İşgücü piyasasındaki sıkışıklık, büyümenin önündeki en büyük engellerden biri olmaya devam ederken, kredi teşviklerindeki azalma ve yatırım ortamındaki belirsizlikler de bu süreci etkileyecek. Fakat her şeye rağmen kaynak zengini Rusya ekonomisinin dengeye doğru ilerlediği ve daha sürdürülebilir bir büyüme düzeyine ulaşma yolunda olduğu değerlendiriliyor.
<< Önceki Haber 2024 yılı Rusya ekonomisi! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER