ARİF ASALIOĞLU
Bir yıl öncesine kadar Rusya, güçlü ve yeni imajıyla dünyada saygınlık görüyordu. Tüm dış borçlarını kapatmıştı. Suudi Arabistan ile petrol üretiminde başı çekiyordu. Gaz üretimi ve diğer doğal kaynakları AB ülkeleriyle ticaret hacminde ilk sıraları alıyordu. Küresel boyuttaki firmalar Rusya yatırımlarını geliştirmek için uzun vadeli projeler yapıyorlardı. Artık uluslararası pazarlarda hisse senetleri ve bonolarda Rus değerleri fiyat katlıyordu. Rusya hem silahlarıyla hem de ekonomik gücüyle dünyada kendini hissettiriyordu ve bu kadar tehlikeli algılanmıyordu.
Fakat 24 Şubat sabahı her şey değişti. Rus yöneticilerin beklentisiyle “kısa süreliğine” Ukrayna’da başlatılan “askeri operasyon” yaklaşık 1200 kilometrelik bir cephede büyük bir savaşa dönüştü. Ansızın gelişmelerden dünya şok oldu. Ve halen barış görüşmeleri ne zaman başlar ve savaş ne zaman durur belli değil. ‘Onurlu geri çekilme’ manevrası iki taraf için de muallak. Kremlin sarayında karar alıcıların bu konuda motivasyonunu tam anlamıyla deşifre etmek şimdilik zor gözüküyor. Ama anlaşılan o ki akademik ve bilimsel çalışmaların inkişafından ekonomik istikrara kadar, Rusya’nın çok alanda toparlanması on yıllar alacak. Her alanı kapsayan Rusya izolasyon kara bulut gibi çöktü.
Yaptırımların böylesi görülmedi
Ukrayna operasyonu nedeniyle, Batılı ağır yaptırımlar, Rusya’dan sermaye çıkışını yüzde 300 artırdı. Geçen yıl ülkeden sermaye çıkışı 12 ayda toplam 72,6 milyar dolar olmuştu. Bu sene bunun üç katını düşünmek gerekiyor. Vatandaşların %57’si daha ekonomik, tutumlu hale geldi. Ürünlerde %20 ile %60 arasında pahalılık arttı. Tıbbi malzemelerden tutun da havacılık sektörüne kadar her alanda stoklar azalıyor. Otomobil fiyatları geçen senenin bu ayına göre iki katına çıkmış vaziyette. Rusya, ayçiçeği yağı ve buğday gibi tahıl ürünleri ihracatına kota getirdi.
Rusya, AB, Norveç, Danimarka, İzlanda, İsviçre ve Lihtenştayn ile vize kolaylaştırma anlaşmalarını askıya aldı. Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya, Rusya'dan mal akışını tamamen durdurma kararlılıklarını beyan ettiler. AB, ABD ve Kanada gibi Batı ülkelerine Rusya’dan direk çıkışlı uçuşlar iptal oldu. Rusya havacılık sektörü büyük zarar gördüğü gibi dünya havacılık firmalarını da olumsuz etkileniyor. Gaz ve petrol konusunda gelen sınırlamalar zaten herkesin malumu. Ukrayna'daki askeri operasyonla birlikte gelen yaptırımlar sonrası, Rusya'da özellikle bilişim teknolojileri sektöründen personel çıkışı başladı ve mart ayı sonunda 50-70 bin BT uzmanı ülkeyi terk etti.
24 Şubat sonrası, değişik endişelerle Rusya’dan göç eden Rus nüfus yaklaşık yarım milyon. Bu rakama ayrılan yabancı göçmen ve işçi nüfusunu da eklersek sayı bir milyonu buluyor. Rusya İstatistik Kurumu Rosstat'ın verilerine göre geçen yıl 202 bin kişinin Rusya’yı terk ettiği, bu yıl ise (ilk 8 ay) bu rakamın iki katına çıkarak 480,6 bin kişiye ulaştığı belirtiliyor.
Bir nevi ikinci dalga olan kısmi seferberlik ilan edildikten sonra ise 600-700 bin kişinin ülkeyi terk ettiği iddia edildi. Forbes’in yayınladığı verilerde yaklaşık 200 bin kişi sadece Kazakistan'a gitti. 17-26 Eylül arasında yaklaşık 78 bin Rus vatandaşı, Gürcistan sınırını geçti ve 62 bin kişi Gürcistan’ı transit ülke olarak kullanarak 3’üncü ülkelere geçiş yaptı. Ülkede kısmi seferberlik ilan edilmesinin ardından Kazakistan, Gürcistan, Finlandiya ve diğer ülkelerle olan sınırlarda Rusya'dan ayrılmak isteyen vatandaşların oluşturdukları uzun kuyruklar görüldü. AB sınır ajansı Frontex'e göre, 21-27 Eylül tarihleri arasında 66 bin Rusya Federasyonu vatandaşı AB'ye giriş yaptı. 30 Eylül itibariyle, sadece Finlandiya'ya yaklaşık 60 bin Rus geldi.
Ülkeyi terk edenlerin bu seviyede fazla olması haliyle iş gücü ve donanımlı personel açığını doğuruyor. Aynı zamanda ülkeden ayrılanlar yanlarında belli bir miktar para çıkartıyor. Mesela Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı, konut satış istatistiklerine göre yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 72,7 artarak 35 bin 383 oldu. En çok konut alan yabancılar ise Ruslar. Mart ayında Rusya Merkez Bankası, istikrarsız ruble döviz kuru nedeniyle yurt dışına kişisel hesaplara döviz transferini 5 bin ABD doları ile sınırladı. Bu çerçevede, Rus bankaları vatandaşlara döviz hesapları için ek komisyonlar uygulamaya başladı. Bundan sonra banka bu eşiği birkaç kez artırdı. Haziran ayında ilk olarak 150 bin $'a, bir ay sonrada 1 milyon $'a yükseltti.
Ünlüler ve Oligarklar gidiyor
Son 8 ay içinde Rusya’yı terk edenler arasında zenginlik sıralamasında ilk 100’e giren oligarklarda bulunuyor. Forbes Rus milyarderler listesinde 16'ncı sırada bulunan Nikolay Storonski, Rusya Federasyonu vatandaşlığından çıktığını duyurdu. Storonski, İngiltere merkezli finans teknoloji şirketi Revolut'un CEO’su. Tinkof Bank’ın kurucusu Oleg Tinkov’da aynı şekilde Rusya vatandaşlığından çıktığını duyurdu. Yine Forbes’in en zenginleri listesinde bulunan Tinkov İngiltere’de yaşıyor.
Bir siyasi hareketin liderliğini yapan ve Rusya'nın en ünlü televizyon simalarından Kseniya Sobçak'ın Moskova yakınlarındaki malikanesine baskın yapılmasının ardından ülkeden ayrıldı. Aynı zamanda zengin bir iş kadını olan Kseniya Sobçak, Belarus'tan Litvanya'ya yürüyerek girmeyi başardı. Sobçak'ın Litvanya'ya İsrail pasaportuyla girdiği gerçeği ve sınırı yürüyerek geçtiği görüntüleri Rusya’da büyük sansasyon oluşturdu.
Rusya’dan ayrılmasıyla çok etki yapanlardan bir tanesi de Putin’in danışmanı Anatoly Çubais. Vladimir Putin'in iklim elçisi ve danışmanı Anatoly Çubais’in Rusya’nın Ukrayna'ya düzenlediği özel askeri operasyona tepki vererek İstanbul’a gittiği iddiaları sonrası Kremlin açıklama yapmak zorunda kaldı. Rusya Devlet Başkanı'nın sözcüsü, Sürdürülebilir Kalkınmadan Sorumlu Özel Yetkili Anatoly Çubais’in kendi isteğiyle istifa ettiğini söyledi… Önde gelen siyasi simalardan, sanatçılardan ve iş adamlarından örnekleri daha da artırmak mümkün.
Ancak ülkelerinden ayrılan Ruslar, Ukrayna savaşına tepki göstermiş olmaları ve Kremlin’in kararlarını benimsememiş olmalarına rağmen yurtdışında da zorlandıklarını farklı platformlarda yazıyorlar. Rusya'nın dünyada tecrit edilmesinin kendilerini de kötü duruma düşürdüğünü söylüyorlar. Ailelerinden uzak kalmalarına, evlerini, işlerini ve kurdukları düzeni geride bırakmalarına rağmen yüzlerine karşı düşmanlık yapılması nedeniyle şaşkınlık içinde olduklarını söylüyorlar. Rus bankalarına ait kredi kartlarının işlememesi, kiralık konut ve iş bulmakta zorlanmaları ve rublenin değerinin düşmesi nedeniyle tasarruflarının yarı yarıya kayba uğraması, yurtdışına göçen Rusların karşılaştıkları zorluklardan bazıları.
Sonuçta İnsanlar hiçbir şeyi değiştiremeyeceklerine inandıklarında hiçbir şeye karşı sorumluluk almak istemezler. Hatırı sayılır bir halk kitlesi ülkeden ayrıldı ve belki tekrar eski günlere dönüş ihtimalini düşünmek istemedi. 24 Şubat ile başlayan olayların Rusya açısından tam bilançosunu ortaya koymak şimdilik imkânsız. İnsan kayıpları ve reel maddi kayıplar halen tahminlerden ibaret. Birgün elbet onu da yazacağız.