CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 25 Aralık iddianamesinin hukuki değil, gülünç bir iddianame olduğunu belirterek "Buna iddianame demek de mümkün değildir. Savcının bir takım dünya tahlilleri, değişik mitolojik olaylar, efsanevi olaylar, tarih olaylarını kendi aklınca yorumlayarak dile getirdiği bir masal kitabıdır. Bu masal kitabından iddianame çıkmaz, bu masal kitabını yazan kişiyi de savcı denmez." dedi.
Andreas Gross başkanlığındaki Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Seçim Öncesi Gözlem Heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) AK Parti, CHP, MHP ve HDP'yi ziyaret ediyor. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Andreas Gross Başkanlığındaki AKPM Seçim Öncesi Gözlem Heyetini Meclis'te kabul etti.
Avrupa ve dünyanın Türkiye'deki seçimlere büyük ilgi gösterdiğini dile getiren Gök, seçimlerin güvenliği, tarafsızlığı ve adaletli bir şekilde yapılması konusunda herkesin çok ciddi kuşkuları olduğuna dikkat çekti. AKPM Seçim Öncesi Gözlem Heyetinin kendilerini gelip dinlemesinin üzüntü verici bir tablo olduğunu dile getiren CHP Grup Başkanvekili, tüm dünyanın Türkiye'nin seçimlerinden kuşku duymayacağı bir ortamın olmasını istediklerini kaydetti.
CHP olarak 'Türkiye'de özellikle seçimlerin bütün partilerin görüşlerini eşit ve adil aktaramadığını, medyanın büyük ölçüde hükümetin kontrolü altında bulunduğunu ve medya ile mensuplarına ağır baskılar olduğunu, pek çok gazetecinin işten çıkarıldığını, fiziksel sindirmeye varan bir baskıyı' anlattıklarını ifade eden Levent Gök, Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığını korumadığını, Adalet ve Kalkınma Partisi üzerindeki vesayetini sürdürdüğünü, toplumu birleştirmesi gereken Cumhurbaşkanı'nın toplumu ayrıştırdığını, Cumhurbaşkanı'nın isteği ve başkan olma hayaliyle 7 Haziran sonrası koalisyon kurulamadığını ve Cumhurbaşkanı'nın isteği doğrultusunda 1 Kasım seçimlerine gidildiğini aktardıklarını ifade etti.
RUSYA İLE YAŞANAN UÇAK KRİZİ
Rusya ile yaşanan uçak krizine ilişkin bir soruya ise CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "Türkiye'nin Suriye politikasının ne denli ağır sonuçlar doğurduğu artık bir kez daha ortaya çıkıyor. Elbette hava sahamızın ihlal edilmesi kabul edilebilir değildir. Ancak Rusya'da Türkiye'nin çok önemli bir dostu ve sürekli komşuluk ilişkilerini artırdığı bir komşusudur. Bu dönemde hassas olunmalı ve sorumluluk duygusu içinde hareket edilmelidir. Duygularla değil tam tersine şuanda bölgenin de içinde bulunduğu durum gözetilerek Rusya ile olan ilişkileri başka sorunlar doğuracak mahiyette değil sorunları çözmek anlamında kullanmak gerekir." karşılığını verdi.
VAY TÜRKİYE'DEKİ HUKUK DÜNYASININ GELECEĞİNE
25 Aralık iddianamesine ilişkin bir soruya da Gök, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yolsuzluk olayları tüm dünyada en ağır suçlardan bir tanesidir ve üzerine herkes olağanüstü bir ilgi ile gider ama Türkiye, iktidarın ve Cumhurbaşkanı'nın yolsuzluk dosyalarından o denli rahatsız olduğu bir ülkedir ki bunların kapatılması ve bu yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılmasından bir darbe çıkarma kadar gülünç gerekçelerle bir iddianame hazırlayacak kadar maalesef dünyada itibarımızı düşürecek bir hareketin altına imza atmış ülkeyiz. Bu iddianame, hukuki değil; bu iddianame gülünç bir iddianamedir. Buna iddianame demek de mümkün değildir. Savcının bir takım dünya tahlilleri, değişik mitolojik olaylar, efsanevi olaylar, tarih olaylarını kendi aklınca yorumlayarak dile getirdiği bir masal kitabıdır. Bu masal kitabından iddianame çıkmaz, bu masal kitabını yaz kişiyi de savcı denmez. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) herhalde böyle bir iddianame yazan savcıyı da bir incelemeye almalıdır. Böyle bir iddianame hazırlayan savcı bu işin başında bulunuyorsa vay Türkiye'deki hukuk dünyasının geleceğine. Biz bunu iddianame olarak da değerlendirmiyoruz. Sarayın baskısıyla hazırlanmış, iktidarın yönlendirmeleriyle hazırlanmış ve savcının eline tutuşturulmuş bir masal kitabından üretilmeye çalışılan bir darbe iddianamesini hiçbir aklı başında hukukçu kabul etmez."
GAZETECİ AHMET HAKAN'A SALDIRI
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a yönelik saldırının faillerinin emniyette verdikleri 'Ahmet Hakan, HDP'ye oy verilmesi için teşvik ediyor. Bunun indirilmesi lazım. Bu akşam talimat verildi. İşin içinde MİT var, Emniyet var, Reis var." ifadenin sorulması üzerine CHP Grup Başkanvekili, "Ahmet Hakan'a yapılan saldırı, göz göre göre, bilinerek ve himaye edilerek yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırının arkasında ciddi bir himaye olduğu çok açıktır. Bu olayı iktidarın aydınlatacağına inanmıyorum. Çünkü bizzat kendi milletvekilleri tarafından gösterilen bir gazete ve gazetecinin böyle bir saldırıya uğrayacağını herkes bilir. Bu olayda kast edilen sadece Ahmet Hakan ve Hürriyet gazetesi değil Türkiye'nin tüm medyası ve demokrasisidir, özgürlüklerdir, halkın haber alma hakkıdır, sindirilmek istenmektedir tüm bu haklardır. Elbette bu günü geldiğinde ortaya çıkacaktır ve sorumluları hesap verecektir." diye konuştu.
BİLAL ERDOĞAN'IN İTALYA'YA YERLEŞMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın doktora için İtalya'ya yerleştiğine yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Gök, "Siyasetçilerin çocuklarının bu özel durumlarının siyasi malzeme yapılmasını uygun görmüyorum. Varsa eğer okuma ihtiyacı hissediyorsa elbette yerleşebilir eğer gerçek neden buysa." diye cevap verdi.
Şırnak'ta özel harekat timleri tarafından öldürülen Hacı Lokman Birlik'in zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenmesi olayının Türkiye'nin kabul edebileceği bir görüntü olmadığını dile getiren Levent Gök, "Türkiye hukuk devleti olmalıdır, terörle mücadele dahil her konu meşru zeminlerde ve hukuk devleti ilkesi içinde çözümlenmelidir. İlkel kavimlerde bile rastlanmayan bu davranışın Türkiye'yi çok zor durumda bırakacağı muhakkaktır. Ne yazık ki Türkiye bir akıl travması yaşıyor emniyet güçleri dahil olmak üzere. Böyle bir tabloyu kabul etmek ve bu tabloyu yaratanları da himaye edilmesini anlamak mümkün değildir. CHP olarak bu tablonun Türkiye'yi çok güç durumlara bırakacağına inanıyoruz ve böyle bir tabloyu asla kabul etmiyoruz, vahim bir tablodur, tehlikeli bir tablodur." diyerek sözlerini tamamladı. CİHAN