HDP Şanlıurfa Milletvekili Ziya Çalışkan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 21 Nisan 2015 tarih ve 29333 sayılı Resmi 'Gazete'de yayımlanan düzenleme kapsamında "267 kalem onkoloji ilacının, 1 Temmuz'dan itibaren kamu hastanelerinde tedavi gören hastalar için hastane tarafından temin edilmesine" ilişkin kararın uygulaması kurumların ve hekimlerin yeni sistem ve ilaç listesine uyum sağlamaları için geçiş süresinin 20 Temmuz'a kadar eczanelerden temin edilebilecek şekilde uzatıldığını dile getiren Çalışkan, "SGK'nın konuya ilişkin yayınladığı duyuruda, 'Bu tarihten itibaren ise söz konusu ilaçlar, öncelikle söz konusu sağlık kurumlarının hastane eczanelerinden, istisnai durumların ortaya çıkması halinde ise olası hasta mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla yatarak veya günübirlik tedavi reçetesi ile eczanelerden temin edilebilecektir' ifadesine yer verilmiştir." dedi.
Bu bağlamda Çalışkan, şu soruları yöneltti:
"Hükümetiniz bu kararı alırken sağlık alanında faaliyet gösteren ilgili sendika, dernek ve meslek örgütlerinin konu ile ilgili görüşleri alındı mı? Alındıysa hangi sendika, dernek, oda ve ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri alındı? Alınmadıysa sağlık gibi hayati bir alanda uygulamalarla ilgili hizmeti alanlarla-hizmeti sunanların konu ile ilgili öneri ve görüşlerine neden başvurulmadı?
Bu uygulamanın düzenlenmesine gerektiren Mevcut uygulamada hastaların ilaca ulaşabilirliğini sınırlayan ne tür sorunlar yaşanmaktadır? SGK bu uygulama ile onkoloji tedavisi gören hastaların ilaca ulaşabilirliğini artırmayı ve hastane dışına çıkmadan ilaçlarını bulabilmelerini sağlamayı hedeflese de bu uygulamanın pratikte uygulanabilmesi için ne gibi tedbirler aldınız? Söz konusu uygulamanın tüm kamu hastaneleri tarafından aynı standartla yapacak bir altyapıya sahip olduğunu düşünüyor musunuz?
Kanser gibi tedavi süreci komplike, multidisipliner bir yaklaşımla tedavi edilmesi gereken, kemoterapi ile sınırlı olmayan bir takım pahalı hedefe yönelik ilaçların kullanıldığı, her bir hastanın tedavisinin aynı olmadığı, kullanması gereken ilaç çeşitliliği ve tüm ilaçların hastanelerde bulundurulamamasının ortaya çıkaracağı risklerde göz önünde bulundurulursa alınan bu kararla hastaların tedavi süreçleri hastanelerin satın alma bölümlerinin insafına mı bırakılacak?
Hastane eczanelerinde biten ilaçların satın alınma aşamasında yapılacak uzun ihale süreçlerinin tedavilerde neden olabilecek aksamalara karşı ne gibi tedbirler aldınız?
Hastane stoğunda bulunmayan, azalan veya stok fazlası alınan ilaçlar sebebiyle hekimlerin hastalar için daha uygun bir tedavi olacaklarını düşündükleri ilaçları değil de hastanenin stoğunda bulunan ilaçlara göre tedavi uygulamaları hekimleri 'stoktaki ilaca göre tedavi'ye zorlamak sonucunu çıkarmaz mı?
Tedavi sürecinde uygulanmakta olan herhangi bir ilaca karşı hastanın alerjik reaksiyon göstermesi durumunda hekimin farklı bir jeneriği tercih etme şansını ortadan kaldıran bu uygulama ile kanser gibi ölümcül ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olduğu bir hastalıkta tedavinin aksamasına neden olmayacak mıdır? Tedavinin aksamasından kaynaklı doğabilecek ölümlü vakaların sorumluluğu kimde olacaktır? Bu tür durumlarda hekimlerin tercihleri doğrultusunda ilaçların hastane eczanelerinin dışından temin edilmesine olanak sağlayacak bir önlem alındı mı? Alınmadıysa buna yönelik bir önlem almayı düşünüyor musunuz?
Kemoterapi ilaçlarında ilaç güvenliğinin sağlanmasındaki en önemli basamak uygun saklama koşullarına göre stoklanması ve dağıtımıdır. Oldukça fazla miktarlarda alınması gereken ilaçların hastane eczanelerinde soğuk zincir şartlarına uygun olarak stoklanması ve dağıtımı için yeterli alan, ekipman ve personel bulunmakta mıdır? Verilecek tedavinin aksamaması için buna yönelik ne tür önlem almayı düşünüyorsunuz?
İlgili meslek kuruluşları bu düzenlemeye karşı Danıştay'a yürütmenin durdurulması için dava açmışlardır. Danıştay'ın itirazı kabul etmesi halinde oluşacak kaosu ve hukuki sorunları nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz? Dava süreci sonuçlanıncaya kadar ve gerekli hazırlıkların tamamlanması için uygulamanın ertelenmesini neden düşünmediniz ?
Sayın Bakan söz konusu uygulamayla ilgili olarak, medyada yer alan bir beyanatınızda 'Bir kanser hastası tedavisini hastanede gördüğüne göre ilacını da hastaneden temin etmek işin pratiği açısından doğru olandır. Şu an da yaptığımız planlamada bu konuda bir sıkıntı çekmeyeceğimiz kanaatindeyim. Ancak gündelik uygulamalarda ufak tefek aksamalar her halükarda olabilir. Böyle bir durumda dinamik yönetimler gerekli müdahaleyi yapar' demiştiniz. Söz konusu ufak tefek aksamalardan kastınız nedir? Bu ufak tefek aksamaların kanser tedavisi gibi ciddiyet ve hassasiyet gerektiren bir süreçte hastanın hayatına mal olabilecek aksamaların sorumluluğu kimde olacak? Ve böylesi durumda müdahaleyi yapacak dinamik yöntemler nelerdir? Kimlerdir?
Hastanelerin onkoloji servisleri ve eczanelerinden milyonlarca liralık kanser ilacı çalındığının basında yer almasına rağmen yeni uygulamanın yeni hırsızlıklara ve yolsuzluklara davetiye çıkarabileceğine ilişkin kaygıları giderecek ne gibi tedbirler aldınız? Hastane eczanelerine İlaçların temin edilmesi sürecinde şeffaflığı sağlayacak ve kamu yararına gözetecek ne tür önlemler aldınız?
İlaç Takip Sistemi, hastane eczanelerinde, serbest eczanelerdeki gibi çalıştırılamadığından, ilaç geri çekme ve toplama şartlarında hangi ilacın hangi hastaya verildiği hastane eczaneleri tarafından nasıl tespit edilecektir? İlaç takip sistemi ile ilacın takibi yapılmaz ise sahte ya da çalıntı ilacın hastane eczanelerine girmesi ve izini kaybettirmesi konusunda aldığınız tedbirler nelerdir?
Özellikle ithal ilaçların gerek etken madde gerekse Sağlık Bakanlığı'nın fiyat politikasına bağlı olarak piyasada bulunmadığı haller olmaktadır. Bu durumdaki ilaçlar depolarda tevzi olarak bulundurulduğundan ihale yolu ile alımları mümkün olmayan ilaçlar ile ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz? Hastaların tedavisinin aksamaması için bu ilaçların hızlı temin edilmesinin gerektiği durumunlar için ne gibi önlemler aldınız?" CİHAN