Bugün'ün haberine göre, uluslararası başarılarıyla bilinen özel kolej ve dershanelere yapılan baskınlar için Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde özel büro oluşturulduğu ortaya çıktı. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde okullara denetim adı altında baskın yapacak birimlerle ilgili oluşturulan 'Özel Büro 1' kurumlar arasında yapılan yazışmalarda gündeme geldi.

Milli Eğitim Müdürlüğü'nün aralarında Ankara Emniyeti'nin de bulunduğu birimlere gönderdiği yazıda, "Denetimlerde görev alacak personelinizin müdürlüğümüz Özel Büro 1 Şubesi'ne bildirilmesini rica ederim" denildi.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulan Özel Büro, 28 Şubat postmodern darbe sürecinde kurulan illegal Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) akıllara getirdi. BÇG, postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimini yapmak için kurulmuştu. O dönemin Emniyet İstihbaratı tarafından ortaya çıkarılan BÇG'de görev alan askerler 28 Şubat davasında yargılanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde okullara denetim adı altında yapılan baskınlarla ilgili kurulan Özel Büro, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün  19 Ağustos 2015 tarihli yazısıyla ortaya çıktı.

"Özel Öğretim Kurumları Denetimleri" konulu yazı Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Vergi Dairesi Başkanlığı, Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, SGK, Halk Sağlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ve Maarif Müfettişi Başkanlığı'na gönderildi.

Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt imzalı yazıda, Ankara Valiliği'nin 17 Ağustos tarihli oluru ile Özel Öğretim Kurumları İzleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu'nca toplantı yapıldığı, denetimlerin yürütme komisyonunca planlanması ve ilgili kurumların uygun göreceği denetim elemanlarınca yapılmasının kararlaştırıldığı belirtildi.

Yazıda, "Bu karar doğrultusunda özel öğretim kurumlarının denetiminde görev alacak personelinizin müdürlüğümüz Özel Büro 1 Şubesi'ne bildirilmesini rica ederim" denildi.

Polisin uzun namlulu silahlarla sadece belirli okullara yaptığı baskınlar için hukukçular uyarmıştı. Eğitim kurumları ve özel şirketlere zarar verme kastıyla yapılan kurgu baskınlar örgütlü suç kapsamına giriyor.  Bu suçlarda zaman aşımı süresinin 30 yıla kadar uzadığı gündeme gelmişti.

Diğer okullar ve özel şirketler hiç denetlenmezken sahte ihbarlarla belirli okullara ve şirketlere polis eşliğinde yeni baskınlar yapıldığı, bu da yeterli olmazsa bu sefer MASAK'ın devreye sokulacağı kaydediliyor. Sahte ihbarlarla yapılan baskınlarla okullar ve özel şirketlerin baskı altında tutulduğu, bununla da yetinilmeyip bu okul ve şirketlere el konulmasının gündeme getirildiği ortaya çıkmıştı.