Ali Emir Pakkan / samanyoluhaber.com
28 Şubat'tan bir andıç hikayesi
Bylock listeleri nasıl hazırlanıyor? Emniyette İfadelere neler ekleniyor? Adam kaçırma ve infazların arkasında kim var? Bugünkü benzer hukuksuzlukların ilk örneklerini 28 Şubat sürecinde yaşamıştık? Ne olup bittiğini anlamanın yolu o yılları hatırlamaktan geçiyor...
Kamuoyu "Andıç" adını ilk kez 28 Şubat’ta duydu. 24-25 Nisan 1998 tarihli bazı gazetelerde PKKlı Şemdin Sakık’a ait olduğu iddia edilen ifadeler yer aldı. “Akın Birdal’ın PKK ile ilişki içinde olduğu, Apo ile defalarca telefonda görüştüğü, Apo’nun kendisine para gönderdiği ve ‘O benim Türkiye’deki tabancamdır’ dediği” manşetlere çıkarıldı. Hedefe konan diğer iki isim Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar’dı.
Şemdin Sakık’a ait denen ifadeleri ilk yayınlayan KanalD, Hürriyet ve Sabah oldu. Oktay Ekşi, ‘Alçakları Tanıyalım’ diye yazı yazdı.
İki hafta sonra, 12 Mayıs 1998’de İHD’nin Ankara’daki genel merkezine gelen iki kişi, dernek başkanı Akın Birdal’a kurşun yağdırdı. Birdal’a 6 kurşun isabet etti. Ölümden döndü. Gündüz ortasında, Ankara’nın göbeğindeki suikast girişiminin tetikçileri yakalandı. Suikastı Türk İntikam Tugayı (TİT) adlı örgüt üstlendi.
Daha sonra gazetelerde yayımlanan ifadelerin Sakık’a ait olmadığı anlaşıldı. Sakık, mahkemede böyle bir ifade vermediğini söyledi. 1998’de yakalanan Sakık’ın soruşturma zabtına yalan ifadeler eklenip basına servis edilmişti.
Peki kim bu suçu işlemişti?
Sahte ifadelerin yer aldığı “Andıç” başlıklı “Güçlü Eylem Planı” isimli ve Çevik Bir imzalı belgeyi ilk kez Nazlı Ilıcak ortaya çıkardı. (Ilıcak, bugün tutsak, o günlerin intikamı alınıyor.) Genelkurmay Başkanlığı, Andıç’ın “Karargâh içi bir çalışma olduğunu” kabul etti.
Akın Birdal, 30 Kasım 2000’de andıçta imzası bulunan Çevik Bir hakkında suç duyurusunda bulundu. Bir’in “suç işlemek amacıyla yasa dışı silahlı örgüt kurma, insan öldürmeye azmettirme, suç işlemek için tahrik etme, hakaret ve iftira” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, faili meçhul cinayetler kapsamında Ankara’da verdiği ifadede Akın Birdal’ı MİT’in vurduğunu öne sürdü. Avcı, ‘illegal yapılanma’ olarak tanımladığı bir grubun içindeki bazı isimleri açıkladı.
28 Şubat, postmodern bir darbeydi. MGK kararlarına baktığımızda “irtica” tehdit gösteriliyordu ama bütün muhalefet düşman ilan edildi ve bastırılmak istendi.
21 yıl sonra 28 Şubat, bütün şiddeti ile sürüyor.... Aynı yapılar, daha kullanışlı kişilerle daha hukuksuz işlere imza atıyor. Cezayirli yazar Kamel Daoud’un dediği gibi, tarih bugünün aktörlerini de; “hilelerle, kurgu darbelerle, cadı avı ve işkencelerle hatırlayacak.”