Aralarında eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas, eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, eski Diyarbakır Milletvekili İlahiyatçı Abdülbaki Erdoğmuş, Doç. Dr. Cengiz Aktar, Prof. Dr. Mehmet Altan ve Prof. Dr. Seyfettin Gürsel'in bulunduğu 30 aydın, son günlerde artan terör olayları nedeniyle sert bir deklarasyon yayınladı. “Yeter! Anaları ağlatmayın!” başlıklı ortak çağrıda, Meclis'i göreve davet eden aydınlar, yaşananları, ‘bir tek kişinin siyasal hesapları' olarak tarif etti. Açıklamada, “Bugün, siyasi süreçler geriye doğru okunduğunda, adına ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci' de denilen ‘Çözüm Süreci'nin başlamasının da sonlandırılmasının da yegane sebep ve dayanağının, iktidar partisini vesayeti altına almış bir kişinin şahsi hesap ve hevesleri olduğu anlaşılıyor. Bu konuda baştan beri duyulan kaygılar, yaşanan son olaylarla da açıkça kanıtlanıyor. Dün, çatışmasız bir Türkiye'nin kendisine daha büyük güç ve iktidar getireceğini düşünen kişi, ‘analar ağlamasın' diyerek bütün toplumdan destek isterken, bugün, çatışma ortamının azalan gücünü geri getireceği hesabını yapıyor.” denildi. TBMM'ye de ‘Ülkenin geleceğini, kaderini belirleyecek gelişmeleri müstafi bir hükümetin inisiyatifine bırakma' çağrısı yapıldı. Meclis'in bu yakıcı günlerde tatil yapmak yerine Ankara'da toplanarak içine sürüklenilen çatışma ve gerginlik ortamına bir son vermek için elindeki bütün yetki ve imkanları kullanması istendi.

Ortak açıklamada, “Hiçbir demokratik ülkede, savaşa girmek ya da savaşı sonlandırmak, bir örgütle silahlı mücadeleyi sona erdirmek ya da yeniden başlatmak, bir hükümetin ya da kişinin siyasal gelecek hesaplarını temel alamaz.” uyarısı yapıldı. İsim vermeden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın işaret edildiği deklarasyonda, “Gezi olaylarından bu yana çarpıcı örneklerini gördüğümüz gibi, o aslında anaların gözyaşı ile ilgilenmiyor. Oysa bugün Türkiye muktedirlerin kendi kişisel hesapları dışında, barışı ve çatışmasızlığı her zamandan çok daha fazla gerekli kılan koşullarla karşı karşıyadır. Zira, Ortadoğu'daki yangın, içeride barışa ve çatışmasızlığa olan ihtiyacımızı hiç olmadığı kadar ivedi ve öncelikli hale getirmiştir. Bu yangının sürmesi ve içeriye de yansıması Türkiye'yi gelecek yıllarda içinden çıkılması zor,  giderek çözümü olanaksız yeni sorunlarla yüz yüze bırakacaktır.” tespitlerine yer verildi. İmzacı aydınlar, terörün asla mazur görülemeyeceğinin de altını çizerken, “Terör elbette mazur görülemez ve savunulamaz. Ancak, bu tür eylemler neden gösterilerek kitlesel tutuklamalar, sonu gelmez gerginlikler, parti kapatmak, Meclis'i çalıştırmamak, kişisel hedeflere engel görülen kişileri siyasetten men etmeye kalkışmak gibi hukuku ve demokrasiyi askıya alan girişimler ve komşu ülkelerle olan gerginliğin savaşa dönüştürülmesi de asla onaylanamaz.” görüşlerine yer verildi.

Doç. Dr. Cengiz Aktar, Prof. Dr. Mehmet Altan, mimar Akın Atauz, yazar Oya Baydar, gazeteci Yavuz Baydar, yazar Murat Belge, hukukçu yazar Orhan Kemal Cengiz, gazeteci yazar Aydın Engin, eski Ankara Milletvekili Eşref Erdem, ilahiyatçı Abdülbaki Erdoğmuş, eski SODEP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, Doktor Recai Ersoy, emekli Müsteşar Yardımcısı Kemal Genç, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, emekli Büyükelçi Temel İskit, eski AKP Milletvekili Erdal Kalkan, hukukçu yazar Ümit Kardaş, Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Osman Kavala, eski AKP Milletvekili Suat Kınıklıoğlu, eski Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Emre Kocaoğlu, Prof. Dr. Onur Bilge Kula, eski MHP Milletvekili Mithat Melen, eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas, Prof. Dr. Baskın Oran, eski CHP Milletvekili Sırrı Özbek, Prof. Dr. Niyazi Öktem, eski AKP Milletvekili Haluk Özdalga, emekli Büyükelçi Ünal Ünsal, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Zafer Üskül, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel.