Kırklareli İstihkam Taburu'nda 35 yıl önce vatani görevini yapan yaklaşık 60 kişi, geçmiş günlerini yad etmek için Adana'da bir araya geldi.

Hasan Usta'da düzenlenen ve Bölük Komutanları Albay Hüseyin Tomruk'un katıldığı etkinlikte askerler, Adana kebabı yedi; anı defteri ve siyah-beyaz fotoğraflarına bakarak askerlik anılarını tazeledi. Türkiye'nin dört bir yanından böyle özel bir gün dolayısı ile buluşan askerler, duygusal anlar yaşadı, dostluklarını pekiştirdi.

Organizasyona ev sahipliği yapan Sami Uyduran, 1980, 81 ve 82 yıllarında Kırklareli İstihkam Taburu, 2. Bölük'te vatani görevlerini yaptıklarını söyledi. Aradan yıllar geçmesine rağmen birbirlerini unutmadıklarını ve 'unutmayacaklarının da sözünü verdiklerini' belirten Uyduran, "Zaman içinde teknolojik imkanlardan da yararlanarak, bu arkadaşlarımın telefonlarına ulaştım. Bu yıl bu aktivitenin sekizincisini gerçekleştiriyoruz. Bunu her yıl devam ettireceğiz. Maddi olarak bunu tarif etmek mümkün değil. Çok güzel bir duygu. Ayrı bir haz, ancak yaşayan bilir bunu. Herkese tavsiye ediyorum." dedi.

Yüzbaşı rütbesiyle askerlerin bölük komutanlığını yapıp, albay olarak emekli olan Hüseyin Tomruk ise "35 yıl sonra beni de buldular." sözleriyle hayretlerini ifade etti. Çok mutlu olduğunu kaydeden Tomruk, Türkiye'de böyle bir kaynaşmanın bir benzerinin olduğunu sanmadığını vurguladı. Tomruk, şöyle devam etti: "Büyük bir mutlulukla bu davete geldim. Tekrar askerlerimi gördüğüm içn sevinçliyim. 35 kocaman sene; birçoğunu hatırlayamadım. Kendilerini tanıttılar; yaşadığımız bir sürü macera, savaş hazırlıkları var. Çok tatlı güzel anılarımız var. Kendimi çok mutlu hisediyorum; çünkü ya yüzüme karşı söylemiyorlar veya gerçekten çok güzel günlerimiz geçmiş. İlerlemiş yaşımızda tekrar birlikte olduk, eski günlerimizi yadettik. Hepsine çok teşekkür ediyorum."

Kırklareli 33'üncü Piyade Tümeni, Şeytan Deresi, Savaş İstikam Taburu'nda çavuşluk yaptığını anlatan Erdoğan Tekcan ise taburun küçük olması nedeniyle bir aile gibi herkesin birbirini tanıdığını kaydetti. Tekcan, "Tabur küçük olduğu için dostluk ve ahbaplık ilerledi. O zaman hatıra defterimiz modaydı. İsimler ve adresler mevcuttu. Günümüz teknolojisiyle bu isimlere ulaşıp, böyle mutluluk verici bir toblo ortaya çıktı. 'Askerlik anıları bitmez' denilir. Bir anı defterim var, şimdi arkadaşlar fotoğraflarına baktıkça ayrı keyif alıyor. Bugün Hatay, Osmaniye, Konya, Gaziantep, Edirne, Van, Hakkari, Malatya, Diyarbakır, Elazığ, Kayseri; Türkiye'nin her yerinde arkadaşlarımızla buradayız." şeklinde konuştu.

Hatay'dan gelen Ferit Köseoğlu da böyle bir birlikteliği Sami Uyduran'a borçlu olduklarını hatırlattı. Silsile yoluyla tüm diğer arkadaşlarını bulduklarını bildiren Köseoğlu, 15 kişiyle başladıkları bu girişimi sekizinci yılında daha da büyüttüklerini işaret etti. Her sene başka bir ilde bu programı yenilemeyi planladıklarını ifade eden Köseoğlu, "Orada bir aile gibiydik. Bu adım bir bölükle başlayıp, tabura kadar genişledi. Arkadaşlarımızla kucaklaştığımızda ağlıyoruz. Anlatılmaz, yaşamak gerekir." diye konuştu. CİHAN