Dershanelerin kapanmasıyla özel ders veren ‘merdiven altı dershaneler’ çoğaldı. Bazı öğretmenler internet üzerinden verdikleri ilanlarda, “Tıp kazandırmak bizim işimiz, tıp kazandırma programı 40 bin TL civarındadır” mesajlarıyla öğrenci çekmeye çalışırken, eğitim uzmanları herhangi bir kurumsal yapısı ve denetimi olmayan eğitmenlerle ilgili aileleri uyarıyor.
Üniversite hayali kuran binlerce genç, dershanelerin kapatılmasının ardından sınavlara özel ders veren öğretmenlerle hazırlanıyor. Pek çok öğretmen de internet üzerinden verdiği ilanlarla ‘öğrenci kapma’ derdinde.
Tıp bizim işimiz!
İlanlarda kullanılan ifadeler ise oldukça ilgi çekici. “Tıp kazandırmak bizim işimiz”, “Başarınızı şansa bırakmayın”, “YGS matematiğini bitiriyoruz” başlıklarıyla internetten öğrenci arayan eğitimcilerden biri, oluşan yeni sektörü şu cümlelerle anlatıyor: “Az laf çok iş. Kişiye özel programlama. Tıp için son 5 öğrenci, hukuk son 10 öğrenci. Yüksek hedefler için mutlaka arayın. Tıp kazandırma programı 40 bin TL civarında.”
İnternetteki ilanı 11. sınıfa geçmiş bir öğrencinin velisi olarak arıyoruz. Konuştuğumuz öğretmen 45 kişilik bir öğretmen ağına sahip olduklarını ancak bir kurum çatısı altında çalışmadıklarını anlatıyor. Tek ders için aylık 1200 lira aldıklarını anlatan bu kişi, “Öğrenci tamamen bütün derslerden eksik olsa, 40 bin TL gibi bir rakam tutuyor. Zaten 1-2 ay sonra öğrencinin durumu belli olur. Öğretmen, ‘Hocam bu öğrenciden anca şu olur’ der. Biz de size söyleriz. Dershaneler kapanmaya başlayınca bizim işin önemi ortaya çıkmaya başladı. Bir kurum çatısı altına girmedik. Bir yer kiralayıp öyle çalışınca sabit gider oluyor. Bu sefer de öğrenciye bağımlı kalıyorsun” diyor.
Standart - eko paket
Bir başka ilanın sahibi öğretmen Y.A. da şunları anlatıyor; “13 yılı aşan dershane ve çeşitli okullarda edindiğim tecrübelerimle Maslak’ta bulunan etüt merkezinde yaz tatilini iyi bir şekilde değerlendirmek isteyenlere yönelik YGS matematik ve geometri derslerinde bire bir ve grup dersleri veriyorum. Standart paket haftada 1 seans 90 dakika 120 TL. Eko paket haftada 2 seans ve üzeri 100 TL. Yazın çok öğrenci olmuyor. Kira giderimi çıkarabilmek için fiyatları bu seviyeye çektim.” Bir diğer ilanda ise öğretmen H.M., “Program 4 haftada konuları bitirmek üzere haftada 5 gün günde 3 ders, toplamda 60 ders. Ders süresince 3 bin 600 adet soru ve konu anlatımlı döküman veriyoruz. Bu tempoda öğrenci iyi bir yeri zaten kazanır. Aylık eğitim bedelimiz 1500 lira” diyor.
‘Dikkatli olun’
Eğitim uzmanı Prof. Dr. Ali Baykal ise aileleri bu tip ilanlara karşı uyarıyor; “40 bin liraya tıp kazandırmak gibi bir kehanetin mümkün olabileceğini kabul edemem. Ama asıl sorun bu değil. Dershanelerin kapatılmasıyla herhangi bir eğitim sorununu çözemezsiniz. Eğitimdeki sorunun nedeni değil, sonucudur dershane. Dershaneler kapanınca korsan dershaneler ya da özel eğitim merkezleri çıktı. Bu sınavı kazanmak için hazırlık gerekiyor. Bunun kurumsal, nispeten ucuz ve denetimli olması gerekiyor."
Dershane gitti ‘özel ders’ geldi
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde hayata geçen Demokratikleşme Paketi kapsamında Milli Eğitim Temel Kanunu’nda değişiklikler yapılmış ve ‘dershane’ tanımı literatürden tamamıyla çıkarılmıştı. Ayrıca ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına ya da bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğinde kurs açılması da engellenmişti. Binlerce dershane de özel okula dönüştürülmüştü. Öğrencileri sınavlara hazırlamak için de aileler özel ders veren öğretmenlere yöneliyor.