Dünyada ‘El Nino’ yılı yaşandığını belirten İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, “El Nino dönemlerinde ılıman ve kurak bir yıl geçirilir. Pasifik deniz yüzeyinin ısınması kuzey yarımküredeki jet akımların yönleri değiştiriyor. Jet akımlar, güneydeki sıcak hava kütlelerini kuzeye doğru itiyor. El Nino, tüm dünya gibi Türkiye’yi de etkiliyor. Bu yaz Türkiye geneli çok sıcak bir yıl olacak. Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında sıcaklık rekorları kırılabilir. Şubat ayında asrın sıcaklık rekoru kırıldı. Özellikle Ağustos ayında kavrulacağız. Aşırı sıcaklar beraberinde kuraklığı da yol açabilir. Yaz aylarında İstanbul başta olmak üzere hemen her ilde 40 derecenin üzerine çıkacak sıcakları göreceğiz” dedi.

Şubat, Mart aylarında İstanbul ve batı bölgelerde kar yağışının görülmeyeceğini dile getiren Prof. Dr. Şen, “Mart ayı her yıl olduğu gibi ülke genelinde soğuk geçecek. Ancak batı bölgelerde aşırı soğuk veya kar yağışı beklenmiyor. Doğu’da ise kar yağışları devam edecek. Şubat, Mart ayı mevsim normallerinde seyredecek” ifadelerini kullandı. 

‘Rekor seviye’

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi iklim uzmanı Prof. Dr. Levent Kurnaz da sıcaklık değerlerinin yaz aylarında rekor seviyelere ulaşabileceğine dikkat çekerek şu tespitlerde bulundu:

“2016’nın en sıcak yaz olması öngörülüyor. Bu işin şakası olmadığı anlaşılmalı. Atmosfer sıcaklığının artması binlerce yıldır var olan dengeleri bozdu. Hızlı nüfus artışı, sera gazı salınımı, en önemlisi de karbondioksit gazındaki salınım artışı atmosferin ısı dengesini etkiledi. Dünya genelinde 1901 ile 2012 yılları arasında iklim sıcaklık değişiminde 0.9 derecelik artış yaşandı. Kuzey Kutup bölgesinde 2009-2012 yılları arasında Tükiye’nin yüzölçümü kadar buzul kayboldu. Türkiye’nin 1985-2035 yılları arasındaki kıyaslama modelinde yaz ayları için ortama 2 derece sıcaklık artışı söz konusu. Nüfusumuza göre elimizdeki su yetersiz. Temel sorunlardan biri de toplama havzalarının yetersizliği. İstanbul’da dağ taş beton oldu. BM iklim raporları verilerine göre 100 yıl sonra ortalama sıcaklığın 5-6 derece artması bekleniyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölge ise Türkiye’nin de içinde olduğu Güney Doğu Avrupa. Bunun anlamı gelecekte Şubat’ın bazı günlerinde İstanbul’daki sıcaklık 25 derecenin üzerine, bazı Temmuz günlerinde ise 45 dereceye çıkacak. Trabzon, Rize gibi bölgeler bile 40 derecenin üzerinde sıcaklığı görecek.”

‘Her yıl bir öncekine göre daha sıcak’

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Uygulama Merkezi Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş ise şu değerlendirmelerde bulundu: “20. yüzyılın son çeyreğinden bu yana, küresel bazda yüzey hava sıcaklıklarında belirgin artışlar söz konusu. Bölgesel ve genel insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle yılın sıcak dönemleri ve sıcaklık artışları daha sık gerçekleşiyor. Türkiye için konuşacak olursak özellikle 2000 yılından sonra Akdeniz havzasında çok sık sıcaklık artışları oluşmaya başladı. Yaptığımız araştırma ve modellemelerde yüksek sıcaklık günlerinde bir artış olduğu çok net şekilde görülüyor. Artık her yılın bir öncekine göre daha sıcak geçme olasılığı çok yüksek. Dolayısıyla mevcut tablo küresel sıcaklık artışlarına uygun olarak yaz sıcaklıklarında olağandışı

artışların olabileceğine işaret ediyor.”