“Üç yıl önce seçim kaybetsek de olmayacak denilen düzenlemenin şimdi yapılması doğrudan doğruya seçimlerle ilgili”
-EYT’lilerin sorunları neden şimdi çözüldü?
İki nedeni olduğunu düşünüyorum. Bunun birincisi EYT’lilerin çok uzun süredir devam eden ısrarlı ve sebatlı mücadelesi var. Çok geniş bir topluluk EYT’liler ve çok uzun bir süredir çeşitli biçimlerde eylemler mitingler, sosyal medya kampanyaları ve benzerleri adı altında harekete geçtiler. Bu kampanyanın siyaset üzerinde bir etkisi olduğunu düşünüyorum. İkincisi tabii bunun şimdi neden gerçekleştiği meselesine gelirsek daha önce neden olmadığı sorusunun cevabı, bence doğrudan doğruya seçimlerle ilgili. Yani yaklaşan seçimlerde EYT’lilerin siyasal potansiyeli ve etkisi bence dikkate alındı ve üç yıl önce tamamen reddedilen hatta Erdoğan'ın “seçim kaybetsek bile iyi olmayacak” dediği bir çözüm bugün klasik tornistanlarından birini daha yapıp bir de bunu 'müjde' olarak açıklaması dikkat çekici.
“EYT bir haksızlığı giderdi bir haksızlığa yol açtı, 9 Eylül 1999’dan itibaren sigortalı olanlar için kademeli geçiş olmalı”
-EYT düzenlemesi haksızlıkları düzeltti mi?
EYT bir haksızlığı giderdi ama bunu giderme biçimi nedeniyle yeni bir haksızlığa yol açtı. O da şu: 8 Eylül 1999 milat olarak kabul edildi ki bundan önce işe girenler kadınlar 20 erkekler 25 yıl iş günüyle emekli olabilecekler. Fakat bundan bir gün sonra işe girenler açısından sert bir yükseliş var. 9 Eylül 1999 ve sonrasında herhangi bir tarihte işe giren herkes kadın 58, erkek ise 60 yaşında emekli olabiliyor. Ve tabii 7 bin 200 prim gün sayısını ödemek zorunda. Dolayısıyla emeklilik yaşı konusunda bir geçiş, kademeli bir geçiş, basamaklı bir geçiş söz konusu olmadığı için bir gün farkla bir hafta farkla bir yıl farkla haksızlıklar doğuyor. Şöyle düşünün 20-25 yılda emekli olanlar söz konusu olacak. Öbür taraftan da 40-42 yıl çalışarak emekli olmak zorunda olacaklar. Elbette emeklilik yaşının zamanla artırılması mümkündür. Zaten ülke koşullarına göre, demografik özelliklere göre böyle bir şey söz konusu olabilir ama bir gün farkla böyle bir şey, eşitlik ilkesine aykırıdır. Yani bu konuda mutlaka Meclis’te düzenleme yapılmalı. Kademeli bir geçiş olmalı.
“İlk etapta bir 2 milyon 250 bin kişi, bir iki yıl içerisinde 5 milyon kişi yararlanabilecek”
-EYT düzenlemesi kaç kişiyi kapsayacak? Hangi koşulları tamamlayanlar emekli olacak?
EYT şu anki haliyle 8 Eylül 1999'dan önce işe girmiş olanları kapsıyor. Dolayısıyla bunların önemli bir bölümü 5 bin prim gün sayısını doldurduklarında önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde emekli olacaklar. Yaklaşık sayıları 5 milyon civarında tahmin ediliyor bu kesimin. İlk etapta yani şu anda 2 milyonu aşkın, 2 milyon 250 bin kişi oldukları söyleniyor. Bunların tabii kesin bilgisi bakanlıkta vardır. Geri kalan yarısının da önümüzdeki bir, iki yıl içerisinde bu düzenlemeden yararlanarak yaş koşulu olmadan kadınların 20 yıl, erkeklerin 25 yıl ve 5000 gün prim koşulunu yerine getirerek emekli olması mümkün olacak. Yani düzenlemenin ilgilendirdiği kitlenin 5 milyonu aşan bir kitle olduğunu söylemek mümkün.
“EYT’liler ortalama 4 bin 600 lira emekli maaşı alacak; 2002 yılında emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 üstündeydi, şu anda yüzde 35 altında
-EYT’liler ortalama ne kadar maaş alabilecek?
EYT’liler bu yeni düzenleme Meclis'ten geçerse 1999 öncesi sisteme göre emekli olacaklar. Yani yaş koşulu olmaksızın emekli olacaklar. Ancak emekli aylıkları 1999 öncesi sisteme göre bağlanmayacak. Türkiye’de emekli aylıkları 1999'da ve 2008'de yapılan sosyal güvenlik yasalarındaki değişiklikle düşürüldü. Emekliler geçmişteki emeklilere göre daha düşük aylık almaya başladılar. 2002 yılında en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 üstündeydi. Şu anda yüzde 35 altında. Ortalama emekli aylığı da şu anda 4 bin 600 lira civarında. Elbette ocak ayında artacak. Ama şunu biliyoruz artsa da emekli aylıkları şu anda asgari ücretin oldukça altında kalacaklar. EYT’lilerin önemli bir bölümü şu anda emekli oldukları için elbette seviniyorlar, haklarıdır. Ancak emekli aylıklarını aldıklarında ciddi olarak şaşıracak ya da ciddi geçim zorlukları yaşayacaklarını biliyorum.
“Kıdem tazminatı konusunda Kredi Garanti Fonu’ndan makul bir destek sağlanıyor”
-EYT’liler kıdem tazminatı almakta zorluk çekebilir mi? Tazminat alan işçi eski işinde çalışmaya devam edebilir mi?
EYT’liler emekli oldukları zaman iş sözleşmeleri sona erecek kıdem tazminatlarını alacaklar. Kıdem tazminatı zaten işvereninin yükümlülüğüdür. Ne zaman emekli olursa işveren bunu vermek zorunda. Şimdi tabii birden çok işçiye, çok sayıda işçiye aynı anda emekli tazminatı vermeleri söz konusu ama Kredi Garanti Fonu'ndan oldukça makul bir destek sağlandığı söyleniyor. Dolayısıyla bunun işverene maliyetinin oldukça düşeceğini söylemek mümkün. Yeniden işe başlama için yeni bir sözleşme yapacaklar. Kıdem tazminatı alacak, emekli olacak tekrar çalışmak istiyorsa işveren çalıştırmaya devam edecek. Kuşkusuz burada işveren şunun hesabını yapacak. Deneyimli bir elemanla çalışmaya devam etmek mi yoksa işte daha genç ve daha ucuz bir işçi mi? Ya da emekliyi daha makul bir ücretle çalışmaya ikna edebilecek mi? Bu tamamen yeniden bir iş ilişkisinin kurulmasına bağlı.
“EYT düzenlemesi işsizliğe çözüm olmayacak, maaşları düşük emekliler çalışmaya devam edecek”
-EYT düzenlemesi sayesinde işsiz gençler işgücü piyasasına dahil olabilecek mi?
Ben doğrusu böyle bir değişiklik olacağı kanaatinde değilim. Çünkü şu anda bile emeklilerin yüzde 45'i yani EYT çıkmadan önce emeklilerin yüzde 45'i işgücü piyasasının içinde. Yani ya iş arıyor veya çalışıyorlar. Bunun nedeni emekli aylıklarının düşük olması. ‘Önümüzdeki iki yıl içerisinde yaklaşık 5 milyon kişi emekli olacak, ayrılacak ve bunların yerine 5 milyon yeni istihdam sağlanacak mı?’ diyorsanız ben bunun çok olanaklı olduğunu düşünmüyorum. Bir kısım emeklinin yerine yeni işçi alınmayıp mevcut işçilerle devam etme yolunu seçecekler. Yani işgücü piyasasında emekli sayısı kadar yeni bir girişin olması bana çok olanaklı gelmiyor. Emeklilerin de bunu tercih etmeyecekleri kanaatindeyim. O yüzden emekli sayısına paralel bir artış olmayacaktır. EYT’liler emekli olsun ve yerine gençler gelsin yani işsizlere iş bulunsun. Ben çok bunun olanaklı olmayacağını düşünüyorum çünkü çok düşük emekli aylıkları var. Çok düşük emekli aylıkları nedeniyle EYT’liler zaten aynı zamanda bunu da talep ediyorlar. Hükümet sosyal güvenlik destek primini kaldırdı. Yani EYT’li olup çalışmak isteyenlerin de çalışmasının önünde işveren açısından herhangi maliyet sorunu kalmadı. Dolayısıyla işveren açısından bir emekliyi çalıştırmakla emekli olmayan birini çalıştırmak arasında bir fark yok. Tersine emekliyi çalıştırmanın maliyeti daha düşük olabilir. Neden? Çünkü emekli zaten emekli aylığı alacağı için onun ücret talebi diğerlerine göre daha düşük olacaktır.
“Ek bir kaynak ayrılmadan sosyal güvenlik sisteminin kendi içinden bile ödemeleri yapması mümkün”
-EYT bütçeye ne kadar yük getirecek?
Geçen gün Sayın Çalışma Bakanı bunun gayrisafi yurtiçi hasılanın binde biri oranında bir artış getireceğini, karşılanabileceğini söyledi. Maliyet muhasebesi açısından bakıldığında bunun giderilebilecek bir şey olduğunu ifade etti. Öte yandan Sosyal Güvenlik Kurumu'nun gelirlerinde asgari ücretteki yüksek artış nedeniyle önemli bir artış da olacak. Dolayısıyla bütçeden önemli ek bir kaynak ayrılmadan sosyal güvenlik sisteminin kendi içinden bile bunun yapılması bence mümkün. Ayrıca Türkiye'de sosyal güvenlik sistemine aktarılan kaynaklar sınırlı. Dolayısıyla bir miktar daha kaynak, birkaç puanlık daha kaynak aktararak olası yükün giderilebileceğini söylemek mümkün. Sorun olacağını düşünmüyorum.