Ebu Süfyan’ın adını Uhud, Hendek ve Mekke’nin fethi sırasında Mekke devletinin lideri olarak duyarız. Bedir hariç Medine üzerine gelen Mekke ordusunun başında hep o vardır.
Kayınpederi, kayınbiraderi ve bir oğlu Bedir’de ölmüştü. Uhud’da Hz. Hamza’yı şehid ettiren Hind binti Hutbe ile evlidir. Hind, Mekke’nin ileri gelenlerinden Utbe bin Rebi’a’nın kızıdır. Hind aynı zamanda Daru’n-Nedve’de Fahr-i Kâinat Efendimiz’i öldürme kararı alanların arasındadır.
Ebu Süfyan, görüş ve düşünceleri önemsenen, kavmi adına ticari işlerde önemli işler yapan bir isimdir. Hayatında kırılma noktaları vardı. İslam’ın ilk yıllarında Mekke sokaklarında Allah Resulü’nün hakaret ve şiddete maruz kaldığı günlerden bir gün evinin kapısını açmıştı. Yine Ebu Cehil’in, Efendimiz’in kızlarından Hz. Fatıma’ya hakaret edip tokat atmasına karşı gelmiş ve genç kıza sahip çıkmıştı.
Yine kızı Ümmü Habibe Validemiz’le Allah Resulü’nün nikâh kıyması yüreğini ısıtmıştı. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Ticari işleri o kadar ilerlemişti ki, Şam’da depolar açmıştı.
İTİDALli TAVRI ETKİLİ OLDU
Mekke’nin fethinin en temel taşlarından biri, onun insanları itidale çağıran tavrıydı. Her fırsatta İslam’ın ve Peygamberimiz’in karşısında duran Ebu Süfyan’ı, fetih sonrasında bambaşka bir hayat bekler. Zor Müslüman olmuştu. Mekke fethedildiğinde 70 yaşındaydı.
Dirayetli reis, Mekke’nin fethinden yirmi gün sonra bir saldırı hazırlığını engellemek için bu sefer bir nefer olarak Huneyn’e gitmişti. Huneyn’de Efendimiz’in etrafında sebat eden yüz civarındaki insandan biriydi.
TAİF’TE GÖZÜNÜ KAYBETTİ
Huneyn’in ardından gittiği Taif’te bir gözünü kaybetmişti. Allah Resulü, “Hangisini istersin; sana dua edipde eski yerine sağlam olarak Allah’ın onu iade etmesini mi, Cennet’te bir göz mü?” teklifini, “Cennet” diye cevaplamıştı.
Efendiler Efendisi, Ebu Süfyan’a iltifat ederek o gün üç yüz deve vermişti. Yine bir gün Allah Resulü, onu Menat putunu yıkmak için görevlendirmiş, o da yıllarca önünde temanna durduğu bu putu pişmanlık duyguları içinde yerle bir etmişti.
70 yıllık hayatın ardından yepyeni bir Ebu Süfyan vardı artık. Oğlu Muaviye’yi Resulullah’a kâtiplik için teklif edecekti. Zaman zaman Mekke’den Medine’ye Efendiler Efendisi’ni ziyarete gidecekti. İşte böyle bir ziyarette Necranlılarla yapılan anlaşmaya şahit olmuş ve Resulullah, onu Necran’a vali tayin etmişti.
76 YAŞINDA YERMUK’TA
76 yaşında sol kanadını oğlu Yezid’in idare ettiği ordunun bir neferi olarak Bizans’a karşı savaşa giden Ebu Süfyan, diğer gözünü de Yermuk’ta bıraktı. Artık o, bundan sonraki 12 yıllık hayatını kendisine rehberlik eden bir yardımcıyla sürdürebilecekti.
Hicretten tam 32 yıl geçmişti. Hanımı Hind ile birlikte Şam’a oğlu Hz. Muaviye’yi ziyarete etti. Birçok hadiseyi hayatına sığdıran Mekke’nin dirayetli reisi 88 yaşında Medine’de vefat ettiğinde cenaze namazını Hz. Osman kıldırdı.
Yarına Bakış