Özgür medyaya darbe iddianamesi fos çıktı

Özgür Medyayı susturmak amacıyla düzenlenen Tahşiye operasyonuna ilişkin iddianamenin tamamlandığı öğrenildi.

Özgür medyaya darbe iddianamesi fos çıktı

Mahkemeye verilmesi gereken iddianame önce hükümetin ajansı aracılı ile yandaş medyaya servis edildi. Ancak 9 ay boyunca yazılamayan iddianame fos çıktığı görüldü. Bir gün önce savcılığa gidip iddianameyi soran avukatlar, cevap alamazken medya aracılığı ile yeni bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Dosyanın delilsiz ve içinin boş olduğunu daha önce belgeleri ile defalarca ispat ettiklerini belirten avukatlar, “ Artık söz sırası bizde.” açıklamalarında bulundu.

Dün ajanslar aracılığı ile yayılan iddianamede Fethullah Gülen hakkında 19 yıldan 34,5 yıla kadar hapis istendiği ileri sürüldü. Fethullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, henüz iddianamenin henüz kabul edilmediğini ve görmediklerini ifade ederek, “Kimin kime kumpas kurduğunu hep birlikte göreceğiz.” dedi.

Suç uyduramayınca Dumanlı'nın dosyasını ayırdılar

İddianamede, bir haber ve iki köşe yazısı sebebiyle gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın, suç uydurulamadığı için dosyadan tefrik edildiği (dosyasının ayrıldığı) öğrenildi. Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu gibi polis müdürleri için de 11,5 yıl ile 27'şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.

2010'da yapılan Tahşiye soruşturmasında örgüt üyelerinin evinde çok sayıda el bombası ve mermi ele geçirilmişti. özgür medyayı susturma operasyonuna kılıf olan Tahşiye soruşturmasında, bombalarla yakalanan sanıklar patlayıcıların polis tarafından evlerine konulduğunu ileri sürmüştü. Savcı Hasan Yılmaz, iddianameyi Başsavcıvekili Orhan Kapıcı'ya gönderdi. Kapıcı'nın onaylaması sonrası iddianame İstanbul 13. veya 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek. Mahkeme 15 gün içinde ya iddianameyi kabul edecek ya da başsavcılığa iade edecek.

KARACA'NIN AVUKATI DURAN: DOSYA BİZDEN SAKLANARAK YANDAŞ MEDYAYA SERVİS EDİLİYOR

Taşhiye soruşturmasından 227 gündür tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran, iddianamenin hazırlanmasında dosyanın kendilerinden saklanarak yandaş medyaya servis edildiğini söyledi. Duran, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, iddianamenin hazırlandığı bilgisinin kendilerinden saklandığına dikkat çekti. “Dün sormamıza rağmen savcılıkça Hidayet Karaca hakkında iddianame hazırlandığı bilgisi, bizden saklanırken basına servis edildi.” diyen Duran,  soruşturmayla ilgili tüm süreçlerin davanın taraflarından saklanıp yandaş basına servis edilerek kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. Duran, şöyle devam etti: “Çünkü dosya delilsiz ve içi bomboş. Artık söz sırası bizde. Hidayet Karaca davası hukuka aykırı bir şekilde tutuklama yapanların yargılanacağı ve mahkum edileceği dava olacaktır. Yarın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na giderek "iddianame hazırlandı" iddiasının gerçekliğini sorgulayacağım.”

GÜLEN'İN AVUKATI ALBAYRAK: KİM KİME KUMPAS KURMUŞ GÖRÜLECEK

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak ise müvekkilinin Tahşiye kumpasında iddianame hazırlandığı ve müvekkilinin bir sanık olduğu iddialarıyla ilgili “Henüz iddianame kabul edilmiş değil. İddianameyi aldığımız zaman geniş bir açıklama yapacağız. İddianamenin kabul edilmesi ve soruşturmanın davaya dönüşmesi halinde ellerine çakı bile almamış insanlardan nasıl terör örgütü çıkarıldığı ve kimin kime kumpas kurduğu hep birlikte görülecek." dedi.  Albayrak, daha önce Hocaefendi ile ilgili havuz medyasında çıkan bütün terör örgütü iddialarına delilleriyle cevap vermişti. Albayrak, Hocaefendi'ye terör örgütü kurucusu, yöneticisi veya bağlantısı olduğunu iddia etmenin insafsızlık ve vicdansızlık olduğunu vurgulamıştı. Albayrak, Hocaefendi'nin ömür boyunca hoşgörü ve diyalogdan başka bir gayesi olmadığını belirtmişti.

2010'da yapılan tahşiye operasyonunda örgüt üyelerinin evinde çok sayıda el bombası ve mermi ele geçirilmişti. Özgür medyaya darbeye kılıf olan Tahşiye soruşturmasında, el bombalarıyla yakalanan sanıklar patlayıcıların polis tarafından evlerine konulduğunu ileri sürmüştü. İddianameyi tamamlayan Savcı Yılmaz, incelemesi için Başsavcıvekili Orhan Kapıcı'ya gönderdi. Kapıcı'nın onaylaması sonrası iddianame İstanbul 13. veya 14. ağır ceza mahkemesine gönderilecek. Mahkemenin iddianameyi incelemesi için 15 gün süresi bulunuyor. Bu süre içerisinde ya iddianameyi kabul edecek yada yeniden düzenlenmesi için başsavcılığa iade edecek.

DEVLETİN 3 KURUMU, TAHŞİYE ÖRGÜTÜYLE İLGİLİ RAPOR YAZMIŞTI

Medyayı susturmak amacı ile yapılan Tahşiye davası ile ilgili Milli İstihbarat Teşkilat (MİT), Genelkurmay ve Emniyet gibi 3 ayrı kurumun raporu soruşturma sürecinde delil olarak sunulmuştu.  Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 14 Mart 2008 ve 16 Ekim 2009 tarihlerinde Emniyet Müdürlüğü'ne yazdığı raporlarda “Radikal El-Kaide bağlantılı Mehmet Doğan Grubu”ndan “Tahşiyeciler” olarak bahsediyor ve bir yazıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü “Tahşiye örgütüyle” ilgili uyarıyordu.

Aynı zamanda İlker Başbuğ'un Genelkurmay başkanı olduğu 13 Mart 2009 tarihinde eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin imzalı 6 sayfalık bir rapor “Tahşiyecilerin El-Kaide bağlantıları” başlığıyla Kara Kuvvetleri komutanına gönderiliyor.  Yine ‘Tahşiye' grubuna yönelik soruşturma başlatılmasıyla ilgili talimat, 3 Aralık 2008 tarihinde, şu an AK Parti Kırıkkale Milletvekili olan dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal tarafından veriliyor.

Askerî rapora göre Tahşiyeciler, El-Kaide'ye tam destek veriyor. Askerî istihbarat raporlarında grubun lideri Mehmet Doğan'ın, “El-Kaide ile ümmetçi kimlikli bir İslâm ordusu kurulduğu, bu ordunun Mehdi'nin emriyle kâfirlere savaş başlattığı” gibi ifadeler kullandığı belirtiliyor.

 Doğan'ın, Üsame bin Ladin ve El Kaide terör örgütüne tam anlamıyla destek verdiği, “El Kaide'nin süper bir güç olduğu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kâfir olduğu, kendisinin öncelikli hedefinin Türkiye'deki bütün medreseleri kontrolü altına alarak El Kaide'nin hizmetine sunmak olduğu” şeklinde açıklamalarda bulunduğu aktarılıyor. Tahşiyecilerin “uyuşturucu bağlantıları olduğu” ve “Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde de örgütlenmek istedikleri” de raporlarda yer alıyor.ZAMAN
<< Önceki Haber Özgür medyaya darbe iddianamesi fos çıktı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER