Adnan Oktar'ın da bulunduğu 78’i tutuklu 236 sanığın yargılandığı davada mahkeme, Oktar’ı birçok suç işlediği iddiasıyla 1075 yıl hapse mahkum etti.
Daha sonra yöneticisi olduğu örgüt üyelerinin cezaları da eklenince cezası 9 bin 803 yıl 6 ay hapis ve 400 bin lira para cezasına yükseldi.
'Cumhuriyet tarihinde ve belki tüm dünyada bir dosyada en yüksek ceza'
Cezayı Hürriyet'ten Aydemir Kadıoğlu'na değerlendiren davanın müşteki avukatlarından Eser Çömlekçioğlu, şunları söyledi:
"Örgüt yöneticisi tüm eylemlerden sorumludur. Burada 80’e yakın örgüt üyesi, 9’u çocuk toplam 34 cinsel mağdura yönelik defalarca ve birden fazla kişi birlikte, örgüt talimatı ile gerçekleştirdiği eylemlerden de sorumlu tutuldu. Adnan Oktar’ın 65 yaşında ve birtakım rahatsızlıkları olduğu düşünüldüğünde yaş haddi ya da vefat dışında cezaevinden çıkması imkânsız. Dosyadaki tüm sanıklara verilen suçlara bakıldığında 150 bin yıla yakın. Bu da Cumhuriyet tarihinde ve belki tüm dünyada bir dosyada en yüksek ceza."
Avukat Mahir Işıkay ise Oktar’ın 30 yıldan fazla hapiste kalamayacağını belirtti: "İşlenen suçların tarihlerine bakmak gerekiyor. Bu çerçevede İnfaz Kanunu’ndaki düzenlemeler değişiklik gösterebiliyor. Ama her ne olursa olsun Adnan Oktar’ın toplam olarak yatacağı sürelerin miktarı mevcut kanuna göre 30 yılı geçemez."
'Birden fazla suç işlenmiş'
Avukat Gülşah Deniz Atalar, ceza süreleri ne kadar olursa olsun infaz süresinin önemli olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
"Adnan Oktar davasında ilk derece mahkemesi karar verdi. Burada verilen cezaların yıl bazında çok olması, hem ayrı ayrı fiiller olması hem de aynı fiilin birden fazla kez işlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Suçların ayrı ayrı ve birden fazla kişiye karşı işlendiği gerekçesiyle bu cezalar verildi. Verilen cezaların yıl bazında çok olması hem ayrı ayrı fiiller olması hem de aynı fiilin birden fazla kez işlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Adnan Oktar bu ceza karşısında, cezanın infaz aşaması geldiğinde en fazla 30 yıl cezaevinde kalacaktır."
