The Wall Street Journal, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ardından Erdoğan’ın ‘razı gelmeyenleri’ aktif bir şekilde takip altına aldığını, gazetecilere ve adalet savunucularına yapılan baskınlarda başta Alman ve İsveçli gazeteciler AB ülkelerinin vatandaşlarının da ‘temizlendiklerini’ ileri sürdü.
“AB’nin karşısında bir Türkiye sorunu var ve bu sorun hiçbir yere gitme niyetinde değil” ifadeleriyle başlayan makalede AB’deki çoğu liderin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ülkedeki demokratik özgürlükleri ayaklar altına almakla suçlayarak onu cezalandırmak istedikleri, ancak daha öncelikli görevlerin varlığının buna engel olduğu kaydedildi.
'BRÜKSEL, SIĞINMACI KRİZİ NEDENİYLE TÜRKİYE'YE KARŞI SERT TAVIR ALAMIYOR'
Yazara göre Avrupa’daki bazı bürokratlar, söz konusu tutuklamaların ve takiplerin siyasi nedenleri olduğunu düşünüyor, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve bazı Avrupalı mevkidaşları, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin durdurulması başta olmak üzere Ankara’ya karşı tedbir alınması konusunda giderek daha ısrarcı davranıyor.
Öte yandan Brüksel, terörle mücadelede işbirliğinde ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan en kötü sığınmacı krizinin çözümünde Ankara’nın yardımlarından ötürü bunu yapamıyor.
AB’nin diğer ülkelerle olan ilişkilerinde de ‘demokratik prensiplerle pratik gerekçeler arasında ip cambazlığı yapma’ çabalarının görüldüğünün belirtildiği metinde, Brüksel’in Rusya’ya ‘Ukrayna’daki eylemleri’ için yaptırım uyguladığını, öte yandan Moskova’nın enerji kaynaklarına bağlı kalmaya devam ettiği ifade edildi.
Makalede ayrıca AB’nin küresel iklim değişimi ve Kuzey Kore’nin nükleer programı gibi konularda Çin’in rızasını almak için Pekin’le yaşanan ticari ihtilafları kenara koyduğu vurgulandı.
'AB'DE ERDOĞAN'I ŞİDDETLE ELEŞTİRENLER DAHİ AÇIKLAMALARINI HAKLI BULUYOR'
Ankara’nın tutumu konusunda rahatsızlıklarını defalarca dile getirmiş olan Avrupa liderlerinin bu ikilemin çözümü konusunda ortak bir görüşe varamadıklarının belirtildiği yazıda, “Türkiye hiçbir yere gitmeyecek, önemi de azalmayacak” ifadelerine yer verildi.
Yazıda, Türkiye ile AB’nin şimdiye kadar durumu üyelik sürecini durduracak seviyeye getirmedikleri, fakat tarafların birbirlerini sürekli olarak, verilen sözleri tutmamakla itham ettiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Türkiye’nin Avrupa’ya ihtiyacı yok. Asıl Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var” ve “İlkelerini kendi elleriyle boğan Avrupa’yı karanlık bir gelecek bekliyor” açıklamalarına da dikkat çeken yazıda, AB’de Erdoğan’ı hararetle eleştiren birçok kişinin dahi bu açıklamaları haklı bulduğu kaydedildi.