Tatbikat, AB’nin sınırları dışındaki çatışmalara anında yanıt verme konusundaki kabiliyetini geliştirme açısından ilk ciddi sınav olarak görülüyor.
İspanya’nın güneybatısında, Endülüs bölgesinde yer alan bir liman kenti olan Cadiz açıklarında “Juan Carlos I” adlı savaş gemisinden basının sorularını yanıtlayan Borrell, “AB savunmasında yeni bir sayfa açıyoruz” diyerek tatbikatla ilgili görüşlerini özetledi.
Tatbikatın esas hedefinin AB ülkelerinin orduları arasındaki askeri hazırlıkları ve birlikte çalışabilirliği artırmak olduğunu vurgulayan Borrell, bunun dışında arama, kurtarma ve tahliye, insani yardım ve afet yardımına destek gibi diğer senaryolarla birlikte acil müdahale gücü adı verilen bir oluşumun ilk somut adımlarını atmak olduğunu ifade etti.
AB’nin savunma kapasitesini artırmasının gerekli olduğunu vurgulayan Borrell,”AB olarak vatandaşlarımızı korumak ve küresel istikrara katkıda bulunmak için gerektiği gibi hareket etmeye hazır olmamız gerekiyor. Bunun için de birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu, AB olarak savunma alanında önemli bir rol oynamamıza ve savunma aktörü olarak küresel güvenliğe katkı vermemize olanak sağlayacak.” dedi.
Bu yeni tatbikatların, AB'nin daha hızlı hareket etme, AB dışındaki krizlere yanıt verme yeteneğini artıracağını ve aynı zamanda savunma konusunda ortak bir stratejik kültür oluşturmaya da yardımcı olacağını savunan Borrell, Avrupalıların, içinde yaşanılan dünyanın zorluklarına birlikte göğüs gerebilmek için ortak bir stratejik kültür inşa etmeleri gerektiğini defalarca dile getirdiğini sözlerine ekledi.
Bir hafta sürecek askeri tatbikata Avusturya, Fransa, Macaristan, İrlanda, İtalya, Malta, Portekiz, Romanya ve ev sahibi ülke İspanya'dan deniz, hava, kara, uzay ve siber varlıklardan oluşan 31 birlik katılıyor.
25 savaş uçağı ve 6 savaş gemisinin katıldığı tatbikat, 22'de sona erecek.
Bu tatbikatta, bir limanı güvence altına almak için amfibik bir saldırı ihtimaline karşı alınacak önlemler ve karşı saldırı simülasyonları denenecek.
İspanya’nın ardından Almanya, 2024'ün ikinci yarısında yapılması planlanan bir sonraki AB tatbikatına ev sahipliği yapacak.
Acil Müdahale Gücü oluşturulmasına, geçen yılki AB zirvesinde karar verildi.
AB’nin güvenlik ve savunma politikalarını güçlendirmek amacıyla kurulması planlanan ve 5 bin askerden oluşacak Acil Müdahale Gücü’nün 2025’e kadar tam kapasite operasyonel hale gelmesi hedefleniyor.
Nijer, Sudan ve Afganistan’da görüldüğü gibi AB vatandaşlarını çatışma olan ülkelerden tahliye etmek bu askeri gücün en önemli hedefleri arasında yer alıyor.
AB içinde bazı ülkeler, NATO’nun bölgedeki rolünü azaltacağı gerekçesiyle yıllardır Fransa’nın özellikle gündeme getirdiği bu projeye çok sıcak bakmıyordu.
AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdüren ancak yıllarca ilerleme sağlayamayan Türkiye de NATO’yu gerekçe göstererek, bu oluşuma karşı çıkıyor.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin NATO'ya girmesine izin vermeyen Ankara'yı, Rumların AB Acil Müdahale Gücü'ne dahil olma ihtimali rahatsız ediyor.
Bununla birlikte Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele almasının ardından AB ülkelerinin vatandaşlarını buradan tahliye etmekte güçlük çekmeleri ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından bu proje tekrar gündeme gelmişti.