Yetkililerden biri, AB'nin Türk-Rus işbirliğini artık daha yakından izlediğini belirterek, Türkiye'nin Rusya ile ticarette bir platforma dönüşmesine karşı duydukları endişeyi dile getirdi. Bir başka yetkili ise Türkiye'nin Rusya'ya yönelik yaklaşımını "fırsatçı" olarak nitelendirdi.
Washington, Çin başta olmak üzere, Rusya'ya yönelik yaptırımların delinmesine yardımcı olunmaması konusunda ülkeleri uyarıyor.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo da haziran ayında Ankara'ya bir ziyaret gerçekleştirmiş, ve ziyarette Türkiye'nin yaptırımlara tabi Rus sermayesinin bir üssü haline gelmemesi konusunun görüşüldüğü belirtilmişti.
Financial Times gazetesine konuşan üst düzey bir başka Batılı yetkili, Erdoğan'ın Soçi'de Rusya ile vardığı mutabakatı yürürlüğe koyması halinde AB ülkelerinin Türkiye'deki şirket ve bankalarına ülkeden çıkması yönünde çağrıda bulunabileceğini söyledi.
Türkiye, dış ticaretinin yarısından fazlasını Avrupa Birliği ile yapıyor.
Gazeteye konuşan yetkili ayrıca, "Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini derinleştirmesinin yaratacağı risk ışığında Batılı firmalara Türkiye'deki ilişkilerini sonlandırmaları ya da faaliyetlerini daraltmaları çağrısında bulunabileceğini" söyledi.
Yetkili, AB'nin Türkiye'ye yönelik resmi bir yaptırım kararı almasının blok içindeki bölünmeler göz önüne alındığında zor olabileceğini ancak bazı üye ülkelerin tek tek harekete geçebileceğini öne sürdü:
"Örneğin ticaret finansmanına kısıtlamalar getirilmesini isteyebilir ya da büyük finans şirketlerinden Türk şirketlerine finansmanı azaltmalarını isteyebilirler"
Batı ekonomisine entegre olan Türkiye, 2021 yılında en fazla ihracatı Almanya'ya yaptı. Almanya'ya yapılan ihracat 19 milyar 321 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla, 14 milyar 722 milyon dolarla ABD, 13 milyar 704 milyon dolarla Birleşik Krallık, 11 milyar 475 milyon dolarla İtalya ve 11 milyar 133 milyon dolarla Irak takip etti.
Rusya'nın MIR sistemi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi dönüşün uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada "Sayın Putin'le ruble üzerinde mutabık kaldık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin ekonomik boyutu ve özellikle Türkiye ile Rusya arasında doğal gazda yeni bir anlaşma olup olmadığına ilişkin soru üzerine, Türkiye olarak kapılarının herkese açık olduğunu, Türkiye'de kimler yatırım yapmak isterse onlara her türlü desteği vereceklerini söyledi.
"Çünkü Türkiye, dünyada sadece bu son gelişmelerde değil, bunun dışında da serbest pazar ekonomisinin en önemli bir açık kapısıdır." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii bu Soçi ziyaretinin bir güzel tarafı da şu oldu: Sayın Putin'le ruble üzerinde mutabık kaldık. Ruble noktasında bu alışverişlerimizi yapacağımız için o da tabii Türkiye-Rusya arasında mali noktada ayrı bir güç kaynağı olarak Rusya'ya ve Türkiye'ye inşallah kazandıracak. Bir de Rusya'nın Mir kartı var. Şu anda bizim beş bankamız bunun üzerinden çalışmalarını sürdürüyor. Burada da çok ciddi gelişmeler var. Bu da tabii Rusya'dan gelen turistleri çok çok rahatlatan bir süreç. Onlarla alışverişini, otel ödemelerini yapabiliyorlar. Bu da tabii hem onlar için hem bizim için çok çok rahatlatıcı bir sistem. Bu ziyaretimizde Rusya Merkez Bankası Başkanı ile bizim Merkez Bankası Başkanımız da görüşmelerini yaptılar."