ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinin ardından yaşanan ‘demeç’ krizi derinleşiyor.
ABD’nin görüşme sonrası yaptığı açıklamayı Cumhurbaşkanlığı “Gerçeği yansıtmıyor” ifadeleriyle tekzip edip, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “önceden hazırlanmış” diye tanımlasa da ABD’deki tüm diplomasi kurumları; Beyaz Saray İç Güvenlik Danışmanı, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı o yazılı açıklamaya sahip çıktı. Geçmişte ABD eski Başkanı Obama döneminde bile ikili görüşmelerin ardından karşılıklı mutabakatla yapılan açıklamalar, son telefon görüşmesinde ise hiç yapılmadı. Ankara, 2018’i ABD’den bir Büyükelçi atanmaksızın geçirmeyi beklerken, yaz aylarında görev süresini dolduracak olan ABD Maslahatgüzarı’nın yerine ise yeni bir isim gelecek.
Obama yöntemi rafta
İki ülke, daha önce açıklama krizini Obama yönetiminde bulunan formül ile aşmıştı. Yazılı açıklamalar üzerinden karşılıklı polemik doğmaması için görüşmenin ardından iki başkanın danışmanları duyurulacak metinlerde mutabakata varıyordu.
Bu gelenek Trump’ın göreve gelmesinin ardından da ilk etapta sürdü. Kimi zaman iki taraftan da aynı açıklamalar geldi. Ancak Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl mayıs ayında olaylı geçen ve korumaları hakkında dava açılmasına kadar uzanan sürecin ardından iki başkentin açıklamalarında ufak farklılıklar dikkat çekmeye başladı. Son açıklamada ise koordinasyon yapılmadığı ortaya çıktı.
O telefon hâlâ çalmadı
Oysa iki liderin telefon görüşmesinin altyapısı Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı General Mcmaster’ın geçen hafta yaptığı görüşmede atılmıştı. Çavuşoğlu, tamamen ayrışan açıklamaların ardından da McMaster ile Kalın’ın görüşeceğini duyurdu. Ancak bu görüşmenin yapıldığına dair herhangi bir açıklama gelmedi. Aksine, Pentagon ve ABD Dışişleri’nden “yapılan açıklamaların arkasındayız” mesajını Trump’ın İç Güvenlik Danışmanı Tom Bossert önceki gün Türkiye’ye ‘dikkatli’ olması uyarısında bulunurken Erdoğan için “uzun dönemli stratejik hedeflere” odaklanmasını istedi; Afrin operasyonuyla ilgili kaygılarını tekrarladı.
Büyükelçisiz yıl
Suriye nedeniyle iki ülke arasındaki ayrışmanın OHAL ile birlikte ikili ilişkilere yansımasının ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass olaylı bir şekilde Türkiye’den ayrılmıştı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, yeni Büyükelçi atamasına yönelik Washington’da hareketlilik olmadığına dikkat çekerek, “Öyle gözüküyor ki bu yıl büyükelçisiz geçecek” değerlendirmesini yaptı. Bass’ın ayrılmasının ardından ABD’yi temsil eden Maslahatgüzar Philip Kosnett’in de yaz aylarında görevinin son bulacağı ancak yerine hemen bir atama yapılacağı öğrenildi. Öte yandan 2014 yılında Washington’a atanan Türk Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın da görev süresinin bu yıl sona ermesi bekleniyor.