Sueddeutsche Zeitung Gazetesi, Papaz Brunson ile başlayan krizin geri dönülmez bir yola girdiğine dikkat çekiyor. Gazete, iki ülke arasındaki diplomasi trafiğinin sonuç getirmeyeceği ve diplomasinin artık tarihe karıştığını yazdı.
Stefan Kornelius tarafından kaleme alınan yazı şu şekilde başlıyor:
“ABD ve Türkiye ilişkileri gıcırdıyor. Peşin hüküm ve gurur nedeniyle bu gerginlik, çıldırmışçasına son surat giderek derinleşiyor. Kapışmadaki bağrışmalar gösteriyor ki, bu çatışmada bir kaybeden ve bir kazanan olacak. Ama her iki tarafta geri adım atmak istemiyor.”
Gazete, gurur ve ön yargının diplomasi ilişkilerindeki olumsuz sonuçlarına yer veriyor. Bu iki sözcüğün diplomasinin için bir zehir niteliği taşıdığını belirtiyor:
“Gurur ve ön yargı tıpkı bir zehir gibi ülke ilişkilerinde son derece tehlikeli bir katkı malzemesi. Bu yüzden ABD Türkiye ilişkilerindeki gerginlik kaynama noktasına gelmiş durumda. Öyle anlaşılıyor ki, Doğu ve Batı ilişkilerinde köprü görevi gören iki ülke, bu gidişatla elinde bulundurdukları şansı kaybedecek. Ve bu durum, Avrupa ile kurulmuş ilişkilere de zarar vermiş olacak. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, milli gururu bir iktidar enstrümanı olarak kullandığı uzun zamandır biliniyor. Ama Erdoğan, bu oyunu, şimdi Müslüman olmayanlara karşı sürdürüyor. ABD ise daha sert yöntemlere başvurarak, Türkiye’yi ekonomik yoldan dize getirmek istiyor. Gurur ve peşin hükümler, Trump’ın politik dünyası için de vazgeçilmez malzeme. Trump, iç güdüleriyle hareket ediyor ve küçük düşürülmeye gelmiyor.”
Gazete, Papaz Brunson’un yargılama sürecini hatırlatıyor. Bunun hukuki olup olmadığını yeniden tartışmaya açıyor. Erdoğan’ın öteden beri ülkede hukukun demokratik bir şekilde işlemesine engel olduğuna dikkat çekiyor.
Sueddeutsche Zeitung Gazetesi, iki ülke arasında yükselen tansiyonu şu sözlerle yorumluyor:
“Şimdi hırçınlık doruk noktada. Türk bakanlarına ve ABD’li bakanlara karşı alınan yaptırım kararı ortada. İki tarafta olmayan mal varlıklarını dondurdu. Şikayet ve talepler ile ilgili dosyalar keyfi şekilde genişletildi. Tabii ki bu albümün içinde başka şeyler de var. Mesela S-400 füze savunma sistemleri. ABD, bu sorunu kendi politik ihtiyaçları doğrultusunda çözmek istiyor. Bir de Fethullah Gülen’in iadesi ile ilgili Türkiye’nin talebi var. Bunun yanın da tabii ki, İran ambargolarını deldiği gerekçesiyle ABD’de yargılanan ve orada tutulan Halk Bank eski yöneticisi Mehmet Hakan Atilla var.”