Bloomberg HT Haber Koordinatörü Ali Çağatay, ABD'nin esas amacının Ortadoğu'yu Şia'yla kontrol etmek olduğunu söyledi. En geç 2020'ye kadar dünyada çok sert bir ekonomik kriz yaşanacağını savunan deneyimli ekonomi gazetecisi, petrol ülkelerinin yakında çökeceğini iddia etti.

Nokta dergisinden Fatih Vural'ın sorularını cevaplayan Ali Çağatay, İran. class='textetiket' title='İran haberleri'>İran'a yönelik ambargonun kaldırılmasını 'devede kulak' diye niteledi.

Ali Çağatay'ın, Şialık, Sünnilik, İran ve petrol ülkelerinin durumuyla ilgili sorulara verdiği cevaplar şöyle:

- İran'a yönelik ekonomik ambargonun kaldırılması, gelmekte olan krize nasıl bir etkide bulunabilir?

- İran, bu okyanusta damla bile değil! ABD'nin dişinin kovuğuna bile girmez! Bu ambargonun kalkmasıyla hedeflenen şey, İran'ın petrol pazarında bir oyuncu olarak varlığını sürdürebilmesi. ABD'nin bu kapıyı aralama nedeni de bir Şii-Sünni çatışması hedeflemesi.

- Bölgede Suudi Arabistan, Türkiye gibi kadim Sünni ortakları varken, neden böyle bir çatışma istesin?

-Çünkü Sünnilerle daha fazla yürüyemeyeceğini anladı. Sovyetler Birliği yıkılmaya başlamadan önce Pakistan'dan ve Afganistan'dan başlayarak Irak, Kuzey Afrika, Mısır ve Suriye süreçler' boyunca ABD, Müslüman coğrafyasını Sünnilerle yönetmeye karar verdi. Fakat Sünni varlığı, kendi içinde son derece anomali ve doğurganlıklar içeren bir yapıya sahip.

SÜNNI YAPILARDAN ÇIKAN TERÖR ÖRGÜTLERİ ABD'Yİ BEZDİRDİ

- Doğurganlıkla kastınız?

- ABD, Taliban'ı, Sovyetler'e karşı çıkardı, bumerang olarak kendisine döndü. Taliban'la baş edemeyeceğini anlayınca El Kaide diye bir örgütün çıkmasına izin verdi ya da bu örgütü yarattı. El Kaide, büyük bir organizasyon haline gelince El Nusra, Boko Haram gibi birçok örgüt de beraberinde çıktı. ABD bunları gördükten sonra, "Sünni Müslümanlarla iş tutmaya başladığım andan itibaren oradan çıkan terör örgütleriyle baş edemiyorum" dedi. Buna karşı yapılması gerekenin Şii İslam dünyasıyla dayanışma olduğu fikrine vardı. Şia'nın merkezi de İran. İkinci büyük ülke, Irak. Üçüncü büyük ülke, Lübnan. Biraz Bahreyn, biraz Yemen, biraz Pakistan'da Şii nüfus var. Şia'nın Sünni gelenekten ayrılan bir yanı var.

ŞİA İÇİNDEN ÇIKAN TERÖR ÖRGÜTÜ YOK

- Nedir?

- Şia sadece vatanına yönelik saldırıyı def etmekle yükümlü. Şia'nın içinden terör örgütleri çıkmıyor. İran bugüne kadar bir terör örgütü çıkarmış değil. Irak'ın içinden, savunma dışında, terör maksadıyla çıkan Şii gruplar yok.

- Hizbullah?

-Hizbullah'ı bile bu anlamda terör örgütü olarak kabul etmemek lazım Şahsen ben etmiyorum. Hizbullah vatan savunması yapıyor. Lübnan'ı savunuyor, bu arada İsrail saldırılarını da def etmekle mükellef. Sünni, Selefi akımlar ise ülkelerden bağımsız, içtihattan bağımsız terör örgütleri üretebiliyorlar. ABD, "Şia ile çalışmanın zamanı geldi" diyor; ama orada da başka bir problem var. Şia'nın geleneğinde12 imam var. Bir de kayıp olan 13. imam var, yani Mehdi. "Bir gün Mehdi gelecek. Mehdi geldiğinde dünyayı o yönetecek. Ama Mehdi gelinceye kadar, onun adına dünyayı biz yönetelim" diyorlar. Bu yönetecek olan da molla rejimi!

SÜNNİ DÜNYAYI, ŞİA'YLA KONTROL EDECEKLER

- ABD'nin kanla ve Şia'yla bu yakınlaşması, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Ortadoğu'daki Sünni müttefikleriyle arasını açmayacak mı?

- Evet, açacak; ama bu sorun ABD'nin umurunda değil! Bush Doktrini, dünyanın neresinde sorun varsa, orada ABD'nin silahlı mücadelesini esas alıyordu. Obama Doktrini ise barışçıl; ama masum olmayan, ülkelerin geleceklerini ipotek altına alan bir yöntem izledi. Yeni dönemde Hillary Clinton'la bu dönem muhtemelen devam edecek. Bu dönemde, Şia'yla Sünni dünyayı kontrol etmeye karar verdiler. Yeni süreç bu. İran'a verilen hayat öpücüğü de bunun sonucu. İran'ın petrol piyasasına girmesi, yeniden bir pazar oluşması, devede kulak. 8o milyon nüfusluk bir pazar burası. Nijerya, 170 milyonluk nüfusuyla çok daha dev bir pazar! Endonezya'nın nüfusu, 250 milyon! ABD istese bu pazarlara girip çok rahat cirit atabilir.

- Neden girmiyor?

-ABD, dünyayı tek bir lokma gibi görüyor. Bütünü yönetmek istiyor.

SÜNNİ İTTİFAK KURULDU, ASKERİ YAPIYA DÖNÜŞEBİLİR

- ABD'nin Ortadoğu'da Şii merkezli yönetim anlayışı, Sünni ülkelerin kamplaşmasını beraberinde getirmeyecek mi?

-Getiriyor da... Biliyorsunuz, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar'ın yer aldığı, teröre karşı bir ittifak oluşturuldu. Bu ittifak aslında, ABD'nin Şia'yı kullanacağı ortaya çıkınca, Şia'ya karşı gard almak için kuruldu. Şu anda NATO gibi müesses bir blok değil; ama yarın askeri bir güce de dönüşebilir!

TÜRKİYE'YE KATAR'DAN PARA GİRİYOR

- Bu Sünni ittifak, Türkiye'ye para pompalıyor mu? Özellikle de kayıt dışı para?

- Türkiye'ye bir takım fonlar giriyor. Türkiye'ye akan meşru paranın önemli bir bölümü, Katar'dan geliyor. Katar, bana göre zaten bir devlet değil. Bir fon! ABD ve İngiliz fonlar', o kara parçası üzerinden yönetiliyor. Dünyanın neresinde bir finansal problem olursa Katar üzerinden o ülkeye transfer yapılıyor. Türkiye'ye Katar üzerinden büyük para girdiğini biliyorum; ama petroldeki denklem bir süre sonra bu işi bozacak. Petrol fiyatları şu anda 25 dolar civarında. 20 dolara gitmesi an meselesi. Goldman Sachs, 10 dolara düşebileceğini söylüyor.

PETROL ÜLKELERİ ÇÖKECEK, 5 SENE SONRA SUUDİ ARABİSTAN OLMAYABİLİR

-Petrolün fiyatının bu kadar düşmesi neleri değiştirir?

- Çok şeyi değiştirir. Suudi Arabistan, petrol ve doğalgaz üzerine kurulu bir ekonomi. Rusya ve Katar da öyle. Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri petrol üzerine kurulu bir ekonomi. Bu ekonomilerin birer birer, çatır çatır çöktüğüne tanıklık edeceğiz. İddia ediyorum, beş sene sonra Suudi Arabistan diye bir devlet olmayabilir! Ortadan kalkmaz; ama arada bir hatırlayacağız. Dünya siyasasında bu kadar güçlü olmayacak. Hala paraları var; ama bir süre sonra o para suyunu çekecek. Paraya muhtaç duruma gelebilirler.




CİHAN