Reza Zarrab’ın tutuklu yargılanmasını gerektiren suçlamalar oldukça ağır. İddianamedeki genel suclama; Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bazı şirketler aracılığıyla, ambargo döneminde, İran ya da İran menşeli firmalara farklı ülkelerden yapılan transferler. Amerika’nın bu transferlerin hepsini takip ettiği ve belgeleyerek kayda geçtiği görülüyor.
İddianamedeki birkaç başlık şöyle özetlenebilir:
1) Consipracy to defraud United states - Amerika Birleşik Devletleri'ni dolandırmak için organize faaliyet (komplo) içinde olmak.
2) International Emergency Economic Powers Act - ABD'ye yabanci kaynakli herhangi bir olağandışı mali girişim tehdidine karşı ulusal acil durum ilanı ve ticareti düzenlemesi veren kanuna açıkça muhalefet edilmesi.
3) Conspiracy to commit bank fraud - Banka sahtekarlığı yapmak ve bunu organizasyon biçiminde gerçekleştirmek.
4) Conspiracy to commit money Laundring – Kara para aklama.
ROYAL HOLDİNG
Amerika’nın suç saydığı işlemleri gerçekleştiren en önemli şirketlerden birisi iddianamede “Royal Holding” ismiyle yeralıyor. Bu holding Reza Zarrab’a ait.
http://www.royalholding.com.tr/tr/ adresinden ulaşılabilen siteyi açtığınızda sitede “Roysar Holding” yazısı çıkıyor. Web adres çubuğunda “Royal” yazarken sitenin en üst bölümünde “Roysar” holding ibaresi var.
İki holdingi tek adrese çıkartan sadece bu değil.
Royal Holding ticaret sicil numarası: 758342
Aynı ticaret sicil numarası üzerine başka bir firma ünvanı daha var: Roysar Holding AŞ
Sitede dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise Reza Zarrab’a Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törende bir başbakan yardımcısı ve bir bakan eliyle ödül verilen gecenin fotoğraflarının ana sayfaya konmuş olması.
Bakan elinden ödül verilen Volgam Kuyumculuk’un (Sicil No: 770526) 'ın yeni ünvanı Roysar Gıda Dış Ticaret Limited Şti. olduğu kısa bir araştırmayla çıkıyor.
Yani İstanbul Ticaret Odası verilerine göre karşımızda tam bir matruşka var. Royal – Roysar – Volgam….
Tüm bu unvan değişiklikleri uluslararası hukukta pek bir şey ifade etmiyor. Royal Holding’in yani bir Türk firmasının, üstelik ihracat şampiyonu konumundaki bir firmanın uluslararası kara para soruşturmasının göbeğine oturduğu görülüyor.