2013-2015 yılları arasında Yaptırım Politikaları Dairesi’nin Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Nephew, İran’la yürüttüğü nükleer anlaşma sırasında, Amerikan yönetiminin yaptırımlar konusundaki uzman ekibinin içindeydi. 2011-2013 yılları arasında, Beyaz Saray’ın Amerikan Ulusal Güvenlik Ekibinin İran direktörü olan Nephew, Yeni Hayat’a yaptığı açıklamada, görev yaptığı dönemde, Türkiye’yi, İran’a yönelik yaptırımların delinmesi konusunda Türkiye’yi kullanan kişi ve kurumlarla ilgili bir çok kez uyardıklarını belirtiyor:
‘Benim yönetimde olduğum dönemde, İran’la yaptıkları ticaret vasıtasıyla, Türkiye’yi İran’a dönük yaptırımları delmek için kullanan kişi ve kurumlar ile ilgili çekincelerimizi ifade ettiğimiz, Türkiye ile ile çok ciddi düzeyde süren görüşmelerimiz oldu.’
Halen Columbia Üniversitesi’nde Global Enerji ve Politika Bölümünde Program Direktörü olarak görev yapan Richard Nephew, Zarrab Davası ve muhtemel sonuçlarına dair Yeni Hayat’ın sorularını şöyle cevaplandırdı:
Babek Zencani, 11 Nisan 2013 tarihinde Amerikan Hazine Bakanlığı tarafından kara listeye alınırken, Türkiye’deki adamı Reza Zarrab neden kara listenin dışında bırakıldı sizce?
Bunun nedenini tam olarak bilmiyorum. Yaptırım süreçleri, yaptırıma tabi faaliyetlerin delillerinin elde edilmesiyle yürüyen, bazı isimlerin zaman eklenip bazılarının çıkarıldığı karmaşık ve interaktif süreçlerden oluşur. Zencani’nin kara listeye alınıp Zarrab’ın alınmaması o sırada Zarrab’la ilgili bilgilerin yeterliliği ve kamuoyuna açıklanabilme derecesiyle ilgilidir.
İddianameye göre Zarrab İran ambargosunu delmiş
Hürriyet’e verdiğiniz röpörtajınızda, Zarrab’ın işlediği suçların Amerikan finans sistemini hedef aldığını iddia ederken, Zencani’nin suçlarının Türkiye gibi diğer ülkeleri hedef aldığı ifade ettiniz. Bu konuyu daha spesifik bir şekilde açıklar mısınız?
Amerikan Adalet Bakanlığı’nın iddianamesine bakarak söylüyorum bunu. Orada Zarrab’ın bir dizi kara para aklama faaliyetiyle İran’la ticaret yaptığı gerçeğini gizleme niyetinde olduğu ve bunu yaparken de Amerikan finans sistemini dolandırdığı belirtiliyor. Amerikan kanunlarını gerçekten ihlal edip etmediğine karar verecek olan elbette mahkemelerdir.
Şubat 2014’te Senato’nun İran’la ilgili oturumunda Marc Dubowitz, İran’a yaptırımlar uygulandığı sırada, Türkiye’nin bu konudaki rolüne göz yumulduğunu ve gerekli önlemleri almadığını idda etti. Katılıyor musunuz bu iddiaya?
Hayır. Mark bu konuda hatalıdır ve bu iddiası sadece kendi kişisel görüşlerini bağlar. Konu ile ilgili gerçekler kanımca çok farklı. Benim yönetimde olduğum dönemde, İran’la yaptıkları ticaret vasıtasıyla, Türkiye’yi İran’a dönük yaptırımları delmek için kullanan kişi ve kurumlar ile ilgili çekincelerimizi ifade ettiğimiz, Türkiye ile ile çok ciddi düzeyde süren görüşmelerimiz oldu. Benzeri kaygılarımızı ilettiğimiz başka ülke hükümetleri ile de görüşmelerimiz oldu bu dönemde.
Başkan Obama’nın Kasım’da görevinden ayrılıyor oluşunun, Zarrab davasına bir etkisi olur mu sizce?
Bu davada herhangi bir siyasi bağlantı olduğunu sanmıyorum. Tamamıyla apolitik Amerikan yönetimi görevlilerince yürütülen yasal bir süreç bu.
Ekonomik yaptırım da uygulanabilir
Zarrab’la birlikte Türkiye’den bazı bürokratların ve siyasetçilerin suçlu bulunması durumunda, Amerikan yönetimi, Türkiye’ye karşı ne tür adımlar atar sizce?
Bence Amerikan yönetimi bu davanın nereye gideceğini takip edecek. Eğer bu suça karışan başkaları da tespit edilirse, bu kişiler hakkındaki suçlamalara bakacaklardır. Ama elbette şimdiden kimlerin ve hangi kurumların bu suça karıştığı konusunda spekülasyon yapmak için erken. Ancak Amerikan yönetimi, bu kişi ve kurumları, Zarrab’ı yargıladığı gibi yargılamak isteyebileceği gibi, Amerikan ekonomisine girmelerine de engel olabilir.
CIA Direktörü John Brennan’ın en son yaptığı açıklamada, İran’ın terrorist faaliyetleri ve örgütleri desteklemeye devam etmesinden ve Kudüs Güçleri adlı örgütün Suriye, Irak ve diğer ülkelerde faaliyetlerini devam ettirmesinden kaygı duyduğunu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz. Amerikan İstihbarat topluluğu İran’la yapılan nükleer anlaşmadan rahatsız mı? Bu konuda bir pişmanlık mı var?
Amerikan İstihbarat topluluğu doğru bir şekilde İran’ın bölgede bazı kötü işleri yapmaya devam ettiği ve yaptırımların kaldırılması sayesinde oluşan rahatlamayı, bu kötü işleri yapmak için kullandığını değerlendiriyor. Amerikan İstihbarat topluluğunun bu konuda bir pişmanlık içinde olduğunu söylemek doğru olmaz zira İstihbarat topluluğunun siyasi bir rolü yoktur.
Sizce İran’la yapılan nükleer anlaşma diplomatik bir zafer mi?
Evet. Bence bu anlaşma diplomatik yöntemlerin kullanılmasıyla (buna görüşmeler, baskı ve yaptırımlar da dahil) önemli uluslararası meselelerin çözülebileceğini gösteriyor.
Zarrab’ın yargı önüne çıkarılmasında, 2015’te Hazine Bakanlığın’ndan CIA’nin Başkan yardımcılığına atanan David Cohen’in rolü var mı sizce? Zencani’nin kara listeye alındığı dönemde Hazine Bakanlığı’nda ilgili birimin başında o vardı.
Bu iki konu arasında bir bağlantı olduğunu sanmam. David Cohen, Hazine Bakanlığında olduğu gibi, şu anda Amerikan yönetiminin en saygın ulusal güvenlik elemanlarından biri. CIA Başkan yardımcılığına atanması orada da çok iyi işler yapacağı bilindiğindendi.