Amerika'da beklentinin yıl sonuna kadar yüzde 5'in üzerinde enflasyonun oluşması yönünde olduğunu dile getiren yatırım uzmanı Altan Ergün, “Merkez Bankası'nın iki tane hedefi var. Biri işsizliğin yüzde 4 seviyelerinde tutulması, diğeri de enflasyonun yüzde 2 ila 2,25 seviyelerinde tutulması. Son 10 yılda bu hedefe ulaşılamamasına rağmen yakın zamanda yaşadığımız enflasyonun yüzde 5 düzeylerinde olması, esasında Merkez Bankası’nın beklediği enflasyonun üzerinde olan bir rakam olacak. Burada ekonominin tekrar hızlı bir şekilde açılmasından kaynaklanan talep, pandemide bankalarda biriken yaklaşık 3-4 trilyon dolarlık paranın ekonomiyi canlandırması, işsizlik rakamlarının büyük bir ihtimalle yıl sonuna kadar yüzde 4'e doğru yaklaşması ve hali hazırda iş ilanlarının var olan işsiz sayısından daha fazla olduğu düşünüldüğünde ekonomide ciddi bir ısınmanın olup olmaması konusundaki tartışmalar devam ediyor. Fakat ileride enflasyonun nereye doğru gideceğini düşündüğümüzde açılmayla beraber ekonominin buna tepki vermesi ile enflasyonun önümüzdeki 2-4 yıl içinde yavaş yavaş yüzde 2-3 seviyelerine geleceğini düşünmekteyiz. Merkez Bankası enflasyonun geçici olduğunu ve piyasalara müdahale etmeyeceğini defalarca söyledi. Fakat enflasyonun hangi sürede yüzde 2'nin üzerinde gideceği ve buna müdahale etmeden ne kadar bekleyeceği konusundaki tartışmalar da devam ediyor. Fakat bono piyasalarına bakarsak 10 yıllık faizler yüzde 1,77-1,80 seviyelerine geldikten sonra şu anda yaklaşık yüzde 1,5’e düştü. Fakat FED'in geride kalacağı, enflasyonu (hedefini) kaçıracağı ve ekonomiyi tekrar normale döndürebilmek için çok hızlı bir şekilde frene basıp, faizleri arttırma riskinin var olduğu konusundaki tartışmalar da devam ediyor” dedi.

‘‘Yakın zamanda FED esasında beklenenin tersine bir sürpriz yaparak faizleri 2023'te arttıracağının sinyalini verdi'' diyen Ergün, FED'in Amerika'da şu anda 80 milyar doları 10 yıllık bonolar, 40 milyar doları 30 yıllık ev alımlarını kolaylaştırabilecek şekilde bonolar olmak üzere ayda 120 milyar dolarlık bono satın alarak faizleri düşük tutma politikasıyla hem likidite sağlayarak, hem de Amerikan vatandaşlarının parayı kullanmasında kolaylık sağlayarak ekonomiyi desteklediğini dile getirdi. ''Bu 120 milyarlık alımların azaltılacağını ve ilk faiz artırımına 2023'te gidileceğini söylediler. Her ne kadar açılımla ve teşviklerle 2021 çok iyi geçse de, 2022’deki büyümenin de esasında şu anda Wall Street’in beklediğinden daha iyi olacağını düşünmekteyiz’’ diyen Ergün, ‘‘Gayri safi milli hasıla yaklaşık yüzde 4,5-5 oranında büyüyebilir. Onun yanında enflasyonun da yüzde 3'ün üzerinde olduğunu düşündüğümüzde Amerikan şirketleri daha fazla para kazanacak ve bu, şu anda fiyatlandırılmamış durumda’’ diye konuştu.

‘‘Enflasyonun artma riskinin olması ve işsizlik rakamlarına beklenenden daha hızlı gelinmesi ile beraber FED köşeye sıkışma riskini almayacaktır’’ diyen Altan Ergün, ‘‘2023'ün sonundan 2025'e doğru yaklaşık olarak en az 5 tane faiz artırımının, bir ihtimalle 7 tane faiz artırımının olacağını düşünmekteyim’’ değerlendirmesinde bulundu.

Amerikan ekonomisi beklendiği gibi büyür ve krizden sonraki normalleşme istendiği gibi devam ederse bono piyasalarında bir düzelme olacağını düşünen Ergün, ‘‘Onun dışında hisselerde şu andaki enflasyonun düşük olmasıyla beraber özellikle hızlı büyüyen şirketlerin rakamlarındaki azalmayı gözönüne aldığımızda Facebook, Google Amazon gibi büyük şirketlerin fiyatlandırmasının çekici olduğunu söyleyebiliriz’’ dedi.

2021’in ilk yarısının tahminler doğrultusunda geçtiğini, hatta tahmin edilenden çok daha hızlı bir düzelmenin gerçekleştiğini söyleyen Ergün, ‘‘Amerika'da S&P 500'deki birçok şirketin kazançlarının beklentilerden daha iyi geldiğini, kazançlardaki değişimde pozitif momentumu görmüş olduk. 2021’in ikinci yarısındaki açılmanın da hızlı bir şekilde gelmesi, Biden'ın aşılanma konusunda koyduğu hedefleri yakalamış olmasıyla beraber Amerika'da toplumsal bağışıklığın yakalanmasıyla, Amerikan ekonomisi, üçüncü ve dördüncü çeyreğinde tarihindeki en büyük büyümeleri gerçekleştirdi ve 2022'ye sağlıklı bir şekilde girecek’’ diye konuştu.

Amerika'da yaklaşık 50 milyona yakın kişinin Bitcoin sahibi olduğunu söyleyen Ergün, regülasyonların ciddi oranda arttığına dikkat çekti. Altan Ergün, para aklamanın önüne geçilebilmesi ve devletin bu paralardan sağlanan kazancı vergilendirebilmesi için regülasyonlarla artış yaşandığını söyleyerek, ‘‘Kripto paraların kurumsallaşmasıyla regülasyonların daha da artacağını ve sisteme girmesiyle istenmeyen şekilde kullanılmasının önüne geçileceğini düşünüyoruz’’ diye konuştu.