New Jersey eyaletinden Cumhuriyetçi Senatör Bob Menendez, Türkiye'nin Kuzey Suriye harekatı sırasında işlediği iddia edilen insan hakları ihlallerinin acilen araştırılması için bir yasa tasarısı hazırladı.
Menendez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu ihlallerin incelenmesi için ABD Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişim başlattığını duyurdu.
Memendez, Senato'da yaptığı konuşmada, "Erdoğan yönetimindeki Türkiye bir müttefik olarak görülemez" dedi ve ekledi:
"Daha kaç kez, Türkiye'nin NATO'nun kuruluş değerlerine ihanet ettiğini görmemiz gerek? Daha kaç kez, Erdoğan'ın Putin'i Soçi ya da başka Rus şehirlerinde Putin'i ziyaret edip, onun yüzüğünü öptüğünü görmemiz gerek?
Türkiye'ye 'demokrasi' demeye son vermemiz için daha kaç gazetecinin daha Erdoğan tarafından hapsedilmesi gerek?
Yeter artık!
Erdoğan'ın Kürt ortaklarımıza saldırmak için Suriye'yi istilası, Kürt dost ve müttefiklerimiz arasında ölüme ve tarifsiz acılara neden olan insafsız bir vahşiliktir.
Türkiye'nin ve onun adına savaş yürütenlerin eylemlerinin sonuçları önümüzdeki yıllarda da görülecek.
Türkiye işlediği bu zulümlerin hesabını vermeli. Bu nedenle, bugün Dışişleri Bakanlığı'na Türkiye'nin Suriye'de işlediği insan hakları ihlallerine dair 30 gün içinde Senato'yu bilgilendirmesi için önerge sunuyorum."
Tasarıda imzası bulunan bir diğer Senatör ise Chris Murphy.
İki senatör, Türkiye'nin Kuzey Suriye'de işlediği belirtilen insan hakları ihlallerinin derhal araştırılmasını isteyen bir yasa tasarısı hazırladı.
Senato'nun Dış İlişkiler Komitesi'nin önde gelen iki ismi Menendez ve Murphy, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'dan, Türkiye'nin Suriye'deki hak ihlallerinin detaylı bir biçimde soruşturulmasını talep eden bir yasa tasarısı hazırlayıp sundu.
Tasarı, Senato'da konunun acilen ele alınmasını ve ABD-Türkiye ilişkilerinin, Ankara'nın insan hakları siciline göre şekillendirilmesi amacıyla oylanmasını talep ediyor.
Menendez'in konuyla ilgili açıklamasında şu detaylar dikkat çekti:
"Senatörlerin tasarısı, Türkiye'nin Kuzey Suriye'yi istilasının ve Kürtlerin bölgeden etnik temizliği girişiminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Savunma Bakanı Mark Esper, kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in değerlendirmelerini yineleyerek ihlallerin savaş suçu olabileceğini söyledi.
Buna rağmen, Başkan Trump, bölgedeki saldırgan tutumuna, demokrasiden uzaklaşmasına ve Rusya ile giderek artan yakınlaşmasına rağmen Ankara karşısında el pençe divan durmada ısrar etti.
Türkiye'nin, Kürt ortaklarımıza saldırmak için Suriye'yi istilası sadece ABD'nin ortaklarına karşı bir zulüm değildi aynı zamanda Rusya'ya, Suriye'de tam kontrol imkanı da sundu."
Tasarıda şu maddeler yer alıyor:
Suriye'de Türkiye hükümeti, silahlı kuvvetleri ve ilintili gruplar/kişiler tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen insan hakları ihlallerine dair güvenilir bilgi sunulması.
ABD'nin, Türkiye'nin Suriye'deki operasyonu sırasında insan haklarına saygı duymasını teşvik eden adamlarına dair izahat.
ABD'nin Türkiye'ye güvenlik yardımının devam ettirilmesini gerektiren olağanüstü koşulların varlığına dair bir değerlendirme ve böylesi bir yardımın Suriye'de kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi.
Türkiye'nin eylemlerinin, IŞİD ya da diğer aşırıcı grupların serbest kalmasıyla sonuçlanıp sonuçlanmadığının tespiti.
ABD'li yetkililerin, Türkiye'nin Suriye'deki harekatını durdurması için giriştiği çabalara dair bilgilendirme.
Türk hükümetinin eylemleri nedeniyle zorla yerlerinden edilen mültecilerin yerlerine dönüp dönmediğine dair izahat.
Türkiye'nin insani yardımın bölge insanına ulaşmasını engelleyip engellemediğine dair bir değerlendirme.
