Salı günü açıklanan iddianamede, Çin vatandaşı olan iki eski mühendislik öğrencisi Li Xiaoyu ve Dong Jiazhi, silah tasarımları, ilaç bilgileri ve yazılım kodları gibi verilerin çalındığı siber casusluk faaliyetlerinde bulunmakla suçlanıyor.
Sanık olarak iddianamede adları geçen Li ve Dong, doğrudan Corona virüsüne ilişkin araştırmaların ele geçirilmesiyle suçlanmasalar da, iddianamenin içeriği bilimsel araştırmaların yabancı hükümetlerin ve korsanların bir numaralı hedeflerinden biri olduğunu; Amerikan şirketlerinin pandemi sırasında ne gibi tedavi yöntemleri geliştirdiklerini öğrenme çabası içinde olduklarını açıkça ortaya koyuyor.
“Virüs konusunda araştırma yapan şirketler ve ilaç firmaları da hedef alındı''
İki Çin vatandaşının, yüksek teknoloji ürünleri imal eden şirketler, ilaç firmaları, oyun yazılımı geliştiren şirketlerin yanı sıra; ABD, Çin ve Hong Kong’daki muhalifleri ve insan hakları aktivistlerini hedef aldığı belirtildi.
Hazırlanan iddianamede herhangi bir şirket adı yer almadı ancak Li ve Dong’un ABD, İngiltere, Avustralya ve Belçika’nın aralarında olduğu ülkelerden çok miktarda bilgisayar verisi çaldıkları ifade edildi. ABD’deki şirketlerin California, Maryland, Washington, Teksas, Virginia ve Massachusetts’te oldukları kaydedildi.
Savcılara göre, sanıklar geçtiğimiz Ocak ayında merkezi Massachusetts'te bulunan ve bir aşı adayı üzerinde çalıştığı bilinen biyoteknoloji firmasının bilgisayar ağına yönelik keşif çalışması yaptı.
Korsanların 2014 ve 2020 yılları arasında faaliyette oldukları ve son dönemde kanser araştırmalarına ilişkin verileri çalma teşebbüsünde de bulundukları belirtildi.
İddianamede korsanların bu yıl içinde İngiliz bir yapay zeka firmasını, İspanyol savunma sanayi şirketini ve merkezi Avustralya’da bulunan güneş enerjisi şirketini siber saldırıyla hedef aldığı kaydedildi.
Dava ABD açısından sembolik önem taşıyor
İki sanık gözaltında bulunmuyor, federal yetkililer de iki Çin vatandaşının Amerikan mahkemelerinde yargılanmaları ihtimali olmadığını ifade ediyor. Ancak hazırlanan iddianame Adalet Bakanlığı için sembolik açıdan ve caydırıcılık açısından önemli.
Adalet Bakanlığı'nın açtığı dava, yabancı korsanların Corona virüsü araştırmalarıyla ilgili bilimsel çalışmaları hedef almakla suçlandığı ilk dava olma özelliğini taşıyor.
Geçtiğimiz hafta ABD, Kanada ve İngiltere'deki yetkililer, Rus istihbaratıyla bağlantılı olan bilgisayar korsancıları grubunu Corona virüsüne ilişkin bilimsel araştırma verilerini hedef alma girişiminde bulunmakla suçlamıştı.
''Sanıklar Çin istihbaratına çalışıyordu''
İddianamede Li ve Dong’un, Çin’de CIA’in dengi olarak kabul edilebilecek istihbarat birimi olan Çin Güvenlik Bakanlığı (MSS) adına sözleşmeli personel olarak çalıştıkları belirtildi.
Savcılık, MSS’in gerekli istihbaratın toplanması ve hedeflere siber saldırı yoluyla sızılması amacıyla korsanlara kritik yazılımların açıklarıyla ilgili bilgi sağladığını söyledi.
İddianameye göre, sızılması hedeflenenler arasında Hong Kong’da Çin’in politikalarına karşı çıkan göstericiler, Çin’in ayrılıkçı bir lider olarak gördüğü Tibet’in ruhani lideri Dalai Lama’nın ofisi ve kar amacı gütmeyen Hristiyan bir dernek de vardı.
Çin’in Washington Büyükelçiliği’nden suçlamalar konusunda bir açıklama ise gelmedi.
''Çin utanç verici ülkeler klübündeki yerini aldı''
Adalet Bakanlığı Yardımcılarından John Demers internet üzerinden davaya ilişkin düzenlediği basın toplantısında, korsanların nadiren kendi hesaplarına çalıştıklarını vurgulayarak, korsanların yabancı hükümetlerin işine yarayacaklarını düşündükleri verilere erişmeye çalıştıklarını ve korsanlara Çin Güvenlik Bakanlığı’nın gerekli bilgi ve imkanları sağladığını belirtti.
Demers, ''Devlet yararına çalışmaları ve Çin Komünist Partisi'nin Amerikan şirketlerinin Covid-19 dahil büyük emek vererek elde ettikleri fikri mülkiyete karşı doyumsuz açlığını bastırmaları karşılığında, siber suç işleyenlere güvenli bir sığınak sağlayan Çin de Rusya, İran ve Kuzey Kore ile birlikte utanç verici ülkeler klübündeki yerini aldı'' ifadelerini kullandı.