Filistin'in Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üye olmasını talep eden karar tasarısı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) ABD tarafından veto edildi. Cezayir'in hazırladığı tasarıya 12 ülke onay verirken, İngiltere ve İsviçre çekimser kaldı.
Oylamanın ardından Filistin Özerk Yönetimi, ABD'nin tavrını kınadı. Filistin lideri Mahmud Abbas'ın ofisinden yapılan açıklamada, "Amerika'nın Filistin'e, onun halkına ve meşru haklarına karşı bu agresif tavrı, uluslararası hukuka karşı da açık bir şekilde saldırganlığını ortaya koyarken, halkımıza karşı sürdürülen ve bölgeyi daha da uçurumun kenarına sürükleyen soykırımvari savaşın devam ettirilmesi için cesaret veriyor" ifadeleri kullanıldı.
Filistin Özerk Yönetimi'nin BM Temsilcisi Riyad Mansur da ABD vetosunun, Filistin halkının "iradesini kıramayacağını ve kararlılığını durduramayacağını" dile getirerek, "Çabalarımızı durdurmayacağız. Filistin devleti kaçınılmaz ve gerçektir" dedi.
Çin'in BM Temsilcisi de oylama sonrasında "üzücü bir gün" yaşadıklarını, ABD vetosundan dolayı hayal kırıklığı içinde olduğunu ve Filistin halkının hayalinin yok edildiğini ifade etti.
ABD'ye göre Filistin devletinin tanınma yeri BM olmamalı
BMGK'nin beş daimi üyesinden biri olan ABD, oylama öncesinde de karar tasarısına karşı çıkacağı mesajını vermişti. Bir Filistin devletini resmen tanımak için doğru yerin BM olmadığını savunan Washington, bu meşruiyetin bir İsrail-Filistin anlaşması ile meydana gelmesi gerektiği görüşünde. ABD daha önce yapılan çok sayıda oylamada da veto hakkını müttefiki İsrail'in çıkarları için kullanmıştı.
ABD'nin BM Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood, oylamadan sonra yaptığı açıklamada, ülkesinin "iki devletli bir çözümü ısrarla desteklemeye devam ettiğini" dile getirdi. Söz konusu iki devletli çözüm, İsrail ile birlikte var olacak bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor. Wood, ABD'nin oylamadaki tavrının Filistin devletine karşı olmak anlamına gelmediğini, sadece böyle bir devletin ancak "iki taraf arasında doğrudan müzakerelerle" kurulabileceği gerçeğinin kabulü olduğunu ifade etti.
İsrail: Tasarıyı onaylayanlar barışı imkansız hale getiriyor
İsrail ise BMGK'deki oylama öncesinde, karar tasarısının bu aşamaya gelmesine karşı çıkmış ve Konsey'in bunu görüşmesini bile "ahlaksızlık" olarak nitelendirmişti. İsrail'in BM Temsilcisi Gilad Erdan, "Bu Konsey ile konuşmak bir duvarla konuşmaktan farksız" diyerek, karar tasarısına evet oyu veren ülkelerin, Filistinlileri müzakere masasına dönmemesi için cesaretlendirdiğini ve "barışı neredeyse imkansız hale getirdiğini" öne sürdü.
Bir devletin BM'ye tam üye olarak kabul edilebilmesi için önce BMGK'yi oluşturan 15 ülkeden en az dokuzunun ilgili karar tasarısına onay vermesi ve oylamada daimi üyelerden birinin veto oyu vermemiş olması gerekiyor. Bu aşamanın ardından tasarı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan en az üçte iki çoğunlukla geçtiği takdirde, söz konusu devlet BM'ye tam üye olarak dahil ediliyor.
Riyad Mansur, Nisan ayı başında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e yazdığı mektupla, Filistin'in tam üyelik sürecinin yeniden başlatılması yönündeki isteğini dile getirmişti. 2012 yılından bu yana BM'de gözlemci statüsünde yer alan Filistin, yıllardan bu yana tam üye olmayı talep ediyor.
BM'ye üye olan 193 ülkenin çoğunluğu, Filistin Özerk Yönetimi'nin açıklamasına göre 137'si, Filistin'i devlet olarak resmen tanıyor. Almanya, Filistin'i devlet olarak tanımayan ülkeler arasında yer almasına rağmen Filistinlilerle diplomatik ilişkilerde bulunuyor.