ABD’de Twitter’da en çok konuşulan konular arasına giren Ayasofya kararını çok sayıda uzman da sosyal medya üzerinden paylaştıkları mesajlarla değerlendirdi.

‘’Bu karar sembolik olarak hoşgörü, ekümeniklik ve uluslararası anlayışa büyük bir darbe. Ancak dünyanın bunlardan zaten vazgeçtiğini düşünüyorum. O nedenle sağ kanattaki Hristiyan gözlemcilerin misilleme olarak ne gibi önerilerde bulunacağını sabırsızlıkla bekliyorum.

’İslamcılar ve muhafazakar milliyetçiler, Atatürk’ün kararını geri çevirmek için uzun zamandır istekliydi ve bunun olmasının an meselesi olduğuna dair bir his vardı. Ünlü kişilerin hazırda tutulan ölüm ilanları gibi yabancı muhabirlerin de yazdıkları haberler taslaklarında bekliyor olabilir.’’

Merkezi New York’ta bulunan Freedom House’un Özel Araştırma Direktörü Nate Schenkkan da şu değerlendirmede bulundu:

"Ayasofya müze olarak pek etkileyici değildi. 550 yıldır kilise olarak işlev görmüyordu. Cami olarak da muhtemelen hala insanların ziyaret edebileceği ve deneyimleyebileceği güzel bir yapı olmaya devam edecek.’’

Türkiye’de daha önce bulunan ve Türk siyasetini yakından takip eden uzmanlardan Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Öğretim Üyesi Lisel Hintz de bir örnek üzerinden Ayasofya kararını değerlendirdi.

‘’Boğaziçi’nde 2010 yılında öğrendiğim Türkçe ifadelerden biri ne/ne kalıbı idi. (İlk öğrendiğim ifade de ‘’çok pahalı’’) Ayasofya ne cami ne de kilise- bir müze. Yabancı dil kitapları kimliğin yabancılara nasıl anlatıldığını gösteren harika pencerelerdir. Benim kitabımdaki bilgi artık güncelliğini yitirdi.''

New York’taki Brooklyn Üniversitesi’nden Türkiye uzmanı Louis Fishman da kararla ilgili Twitter’da ‘’Recep Tayyip Erdoğan tek bir imzayla Ayasofya’nın statüsünü ibadete açık cami olarak takdim etti. Bu Erdoğan’ın kariyeri için tarihi bir an. 1990’larda İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemden bu yana kurduğu bu hayal gerçekleşti. Birçok kişi bu anın gelmeyeceğini düşünüyordu’’ mesajını paylaştı.''