Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanlarının Brüksel'de gerçekleştirdikleri toplantıdan Türkiye'ye Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri nedeniyle yeni yaptırımlar uygulanabileceği sinyali çıktı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, Brüksel-Ankara hattındaki başlıca gerginlik noktalarından biri olan sondaj krizine ilişkin AB'nin bazı yeni "önlemler" alabileceğini açıkladı.
Dışişleri bakanlarının Türkiye ile AB arasındaki "tansiyonun düşürülmesine katkı sağlayabilecek yeni yollar bulunması" ve "ilişkinin gerilmesine neden olan konularda uzlaşmaya varılması" için kendisinden talepte bulunduğunu belirten Borrell, "Ayrıca Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri dâhil, eylemlerinin sonucu olarak karşılaştığımız güçlüklere cevaben ekstradan alınabilecek uygun önlemler konusunda seçenekler hazırlayacağım" dedi. Borrell "Bu sırada, Kıbrıs'ın talebi doğrultusunda mevcut yaptırımlar çerçevesinde listeye ek yapılması konusunda çalışmalar da sürecek" diye ekledi.
AB geçen Şubat ayında Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) iki yöneticisini yaptırım listesine almıştı. Bu kapsamda seyahat yasağı uygulanan iki TPAO yöneticisinin AB’deki mal varlıklarının da dondurulmasına karar verilmişti.
Borrell, dışişleri bakanlarının bugünkü toplantıda konuyla ilgili henüz bir karar almadığını, konunun bir sonraki buluşmada tekrar ele alınacağını sözlerine ekledi. AB dışişleri bakanlarının bir sonraki toplantısı gelecek ay Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılacak.
Borrell, basın toplantısındaki açıklamalarında, Ankara ile "ilişkileri güçlendirip geliştirmek istediklerini", Türkiye'yi "AB için önemli bir ülke olarak gördüklerini yinelediklerini", ancak bunun "AB değerleri, ilkeleri ve çıkarları doğrultusunda olması gerektiğini" belirtti.
Ayasofya kınaması
AB dışişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantısında Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararı da ele alındı. Borrell, salgın sürecinde ilk kez yüz yüze toplantı gerçekleştiren dışişleri bakanlarının, "Türkiye'nin Ayasofya gibi simgesel bir abideyi dönüştürme kararını kınadığını" söyledi.
Borrell, toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Bu karar kaçınılmaz olarak güvensizliği körükleyip dini topluluklar arasındaki yeni bölünmelere önayak olurken diyalog ve işbirliğine yönelik çabalarımızı da baltalayacak" dedi. Borrell, "bu kararın acilen gözden geçirilip iptal edilmesi için Türk makamlarına çağrıda bulunulması doğrultusunda yaygın destek" olduğunu belirtti.
Brüksel'deki toplantıya katılan Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ise Türkiye'nin Ayasofya kararını "provokasyon silsilesinin son halkası" olarak tanımlarken Ankara'nın "Avrupa için güvenilir bir ortak olmadığının açık olduğunu" söyledi.
Ancak Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye'nin Avrupa için hâlen "stratejik öneme" sahip olduğunu ve Ankara'yla diyaloğu sürdürmenin büyük önem arz ettiğini belirtti. Maas, "Ancak Akdeniz'deki sondaj gibi, AB üyesi ülkelerin çıkarlarını etkilediği noktalarda Türkiye'den olumlu sinyaller beklediğimizi de açıkça ifade ettik" diye ekledi.