ABD'li yazar Michael Rubin; El Nusra'nın Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a yönelik suikastiyle ilgili çarpıcı bir yorumda bulundu.
Rubin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Süleyman Soylu ile Karlov’un katili arasındaki bağlantılar kurulunca derhal basını susturdu" dedi.
Michael Rubin ayrıca Rus elçi suikastının masumların işi olmadığını yazdı.
İşte o tweet:
Samanyolu Haber editörü Ertuğrul Cihan'da ortaya çıkan deliller ışığında Süleyman Soylu'ya sorular sormuştu.
İşte o analiz...
Süleyman Soylu'ya sorular
Süleyman Soylu'ya sorularİçişleri Bakanı Süleyman Soylu El Nusra'nın Rus elçi suikastiyle ilgili "FETÖ bağı çok net" dedi, kendisinin katilin ev arkadaşının ortağıyla fotoğrafı ortaya çıktı.
Soylu "Katilin FETÖ bağı çok net" demişti ama...
Süleyman Soylu'ya sorular
Rus elçi suikastiyle ilgili AKP'deki panik her geçen gün artıyor.
El Nusra tetikçisinin eylemi sonrası ortaya attıkları Cemaat iddiaları tek tek yalanlandı.
Yani suikast Cemaat çuvalına sığmıyor.
Üstelik bu defa canı yanan Rusya!
Katil Mevlüt Mert Altıntaş'ın Hizmet'e ait dersaneye gitmediği, Cemaat'e yakın bir işadamından burs almadığı, 2010'daki KPSS'de 16 yaşında olduğu ve sınava girmediği bir kaç saat içinde ortaya çıkmıştı.
Havuz her ne kadar bu yalanları tekrarlasa da Rusya soruşturmanın bizzat içinde.
Katilin bağlantılarını bizzat Ruslar araştırıyor.
Ancak herşeye rağmen AKP ısrarla cinayeti Cemaat'e yıkmaya çalışıyor.
Çünkü saray ve çevresi cinayeti dünyaya anlatamasa bile içerde Hizmet'e zulmetmek için bir fırsat oluyor.
EL NUSRA TETİKÇİSİ NEDEN SAĞ YAKALANMADI?
Başrolde olan isimlerden biri de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu.
Soylu, Rus elçi suikasti sonrası en hızlı şekilde olay yerine giden AKP'li isimdi.
Katil sağ olarak yakalanmak yerine öldürüldüğünde de Süleyman Soylu oradaydı.
"Neden sağ yakalanmadı?" sorusu hala ortadayken Soylu'nun izah etmesi gereken çok önemli bir fotoğraf ortaya çıktı.
El Nusra tetikçisinin ev arkadaşı Avukat Serkan Özkan'ın ortağı Abdullah Polat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aynı karede görülüyor.
Katilin ev arkadaşının Soylu dışındaki AKP'lilerle de fotoğraflarının olması iktidar çevresine yakın bir isim olduğunu ortaya koyuyor.
En azından AKP toplantılarının müdavimi.
Gelelim Soylu'nun cinayetle ilgili yaptığı açıklamalara.
Bir kaç gün arayla yapılan iki konuşma arasında çok ciddi farklılıklar var.
İçişleri Bakanı'nın cinayet sonrasındaki açıklaması oldukça kısaydı.
Dahası bütün ısrarlara rağmen hiç soru almadı.
Soylu, aynen şöyle dedi:
"Saldırgan 24 Haziran 1994, Aydın Söke doğumlu. Manisa Şehzadeler nüfusuna kayıtlı, Söke Cumhuriyet Anadolu Lisesi mezunu, İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu mezunu ve halen Ankara Çevik Şube Müdürlüğünde görev yapan ve 2,5 yıldır bu görevde bulunan Mevlüt Mert Altıntaş"
Hepsi bu kadar...
Katil bir polisle ilgili İçişleri Bakanı'nın elinde çok daha fazlası olması gerekirdi.
Gerçekten yok muydu yoksa Altıntaş'ın bağlantılarının yolu AKP'ye mi çıkıyordu?
Böyle düşünüyorum çünkü Soylu'nun 3 cümlelik açıklamaya "Söke Cumhuriyet Anadolu Lisesi mezunu" ifadesini sıkıştırması önemli.
Zira cinayetin AKP referanslı bir polise çıkması, gözlerin El Nusra'ya IŞİD' çevrilmesi AKP için tam bir kabustu.
AKP ve Havuz'un bildiği bir başka gerçek daha vardı ki; o da katilin hangi lisede okuduğuna vurgu yapmak son yüz yılın en büyük suikastlerinden birini aydınlatmaya yetmezdi.
Topluma hemen kabul ettirebilecekleri bir "olağan şüpheli" gerekiyordu.
İlk şoku atlattıktan sonra suçluyu buldular.
Ve yine "Cemaat" dediler.
İçişleri Bakanı da o koroya dahil oldu.
Soylu Siirt'te yaptığı ikinci açıklamada ise şöyle dedi:
“Bir nokta çok net, teröristin FETÖ terör örgütü ile ilişkisi açık olarak görülüyor. Ve teröristin çocukluğu anından itibaren görev alanı dahil olmak üzere nasıl bir hayat çizgisi ortaya koyduğu çok net ve açıktır. Son 1,5 yıldaki farklı bağlantılar oluşturma hedefi ve bir takım saptırma hedefi yapılan soruşturmada açık bir şekilde belirlenmektedir. Hedef saptırama konusunda ortaya koymaya çalıştıklarının aslında ne kadar da eğreti duyduğu çok nettir. Bu konuda bir şey daha belirtmek isterim; şahsi yetkinlikten ziyade teröristin bir akıl kurgusu sonucu orada olduğu da çok nettir. Bizim görevimiz tüm bu olayları açığa çıkarabilmek, başta Rusya Federasyonu’na, dostumuz olan Rus halkına sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Soruşturmanın ilerleyen safhasında emniyet ve yargı bu konuyu detayı ile olgunluğa eriştiğinde sizinle paylaşacaktır”
Soylu'nun hiç bir delil ortaya koymadan "Rus elçiyi FETÖ öldürdü" beyanı tam bir hukuk skandalı.
Soruşturmanın emniyet ayağının başı olarak bunu yapması ise açıkça yargıya müdahale.
SOYLU'NUN ÖN ALMA ÇABASI
Ama bunların ötesinde İçişleri Bakanı'nın sözlerinin satır aralarını okumak gerekiyor.
Çünkü Soylu, Siirt'te yaptığı konuşmada "Katil FETÖ" demekten öte çok kısa süre ortaya çıkacak bazı gerçeklerle ilgili ön almaya çalıştı.
Tıpkı katilin ev arkadaşı ile ilgili kendisinin ve bazı AKP'lilerin fotoğraflarının olması gibi...
SÜLEYMAN SOYLU'YA SORULAR...
- Siirt'te yaptığınız açıklamada "FETÖ bağı çok net" dediniz. AKP'ye yönelik bunca suçlama varken o net bağlantıları neden açıklamıyorsunuz?
- 17 Aralık sonrası göreve başlayan bütün polislerden AKP referansı istendi. 2014 yılında göreve başlayan El Nusra tetikçisinin referansı kim?
- Mevlüt Mert Altıntaş'ın ev arkadaşı avukat Serkan Özkan'ın ortağını nereden tanıyorsunuz?
- Özkan ve Polat'ın Altıntaş'ın polis olmasında rolü var mı, referansı o mu?
- El Nusra tetikçisinin uzak yakın akrabaları gözaltına alınırken ev arkadaşı avukat ve ev arkadaşı polisle ilgili hangi işlemler yapıldı?
- İçişleri Bakanı olarak neden ısrarla El Nusra bağını göz ardı ediyorsunuz?
- Tetikçinin sağ olarak yakalanmaması çok tartışıldı. Olay günü oradaydınız. Sizden izinsiz mi böyle bir karar alındı? Siz onay verdiyseniz neden?
- Siirt'te yaptığınız açıklamada "Son bir buçuk yılda farklı bağlantılar oluşturma hedefi" diyorsunuz? Bundan kastınız ne? Çünkü bu dediğiniz tarih emniyetin alt üst edildiği, katilin ablasının "Kardeşim polis okulunda değişti" dediği tarihlere denk geliyor. AKP'nin bir birimi haline gelen polis okullarında neler oluyor?
- Katilin bağlantılarının "eğreti" durmasından kastınız ne? Hangi cihatçılarla "eğreti" de olsa bağı var? Bir siyasetçi olarak delilleri değerlendirme yetkiniz var mı? Neden bu değerlendirmeyi yargıya ve kamuoyuna bırakmıyorsunuz?
- AKP'li yetkililer katilin ev arkadaşları ve bağlantılarını özenle zikretmezken Havuz Medyası isimleri kodlayarak vermek dahil en yakınındaki isimleri kamuoyundan kaçırıyor. Neden?
Aynı soruların cevaplarını Ruslar da arıyor unutmayın...
Ertuğrul Cihan / Haber analiz