Biden yönetiminden Cuma günü yapılan açıklamada, 30 Eylül'de sona eren mali yıla ait 2021 bütçe açığının, 2020'deki bütçe açığından 360 milyar dolar daha az olduğu kaydedildi. Toparlanmaya başlayan ekonominin gelirleri arttırması, hükümetin pandemi döneminde devreye soktuğu yardım programları için yaptığı harcamaları dengelemesini sağladı.
Bütçe açığının küresel pandemi sürecindeki iki yılda yükselmeden önce en fazla olduğu dönem 1,4 trilyon olarak kayda geçtiği 2009 yılıydı. O dönemde ABD'yi 2008 mali krizinin yol açtığı ağır ekonomik gerileme döneminden çıkarmak için çok fazla harcama yapılmıştı.
ABD Maliye Bakanlığı ile İdare ve Bütçe Dairesi tarafından ortak hazırlanan rapor, 2021'de hükümet harcamalarının yüzde 4,1 artarak 6,82 trilyon dolara yükseldiğini gösteriyor. Bu miktar, hükümet gelirlerinde yüzde 18,3'lük artışla dengeleniyor. Bu kazanım, pandeminin başında işini kaybeden milyonlarca çalışanın yeniden işgücüne katılması ve şirket karlarının yeniden artmasıyla birlikte ekonominin canlandığını gösteriyor.
Biden yönetiminin bütçe raporunda, "ABD ekonomisi, Başkan Biden'ın liderliğinde yeniden rayına oturuyor ve Amerikalılar işe dönüyor" denildi.
Partilerüstü Kongre Bütçe Dairesi, bütçe açığının, 1 Ekim'de başlayan mali yılda 1,15 trilyona gerileyeceğini tahmin ediyor. Rapora göre bütçe açığı 2023'ten 2025'e uzanan üç yılda 1 trilyon doların altına inecek. Daha sonraysa 2031 yılına kadar her yıl 1 trilyon doların üzerine çıkacak.
Bu tahmin, Başkan Biden'ın yol ve köprü inşaatları gibi geleneksel projeleri içeren 1 trilyon dolarlık altyapı planıyla sosyal güvenlik ağını güçlendirmek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için hazırladığı 3,5 trilyon dolarlık planı içermiyor.
Senato'daki iki ılımlı Demokrat Partili, West Virginia Senatörü Joe Manchin ve Arizona Senatörü Kyrsten Sinema, sosyal güvenlik ağı planının 3,5 trilyon dolarlık etiket fiyatına karşı çıkıyor. Bu nedenle planın maliyetini düşürecek adımlar atılması bekleniyor.
