Dışişleri Bakanı Antony Blinken, oturumun başında yaptığı konuşmada ABD’nin daha önce açıkladığı sekiz dış politika önceliğini tekrarladı, göreve geldiği günden bu yana gerçekleştirilen dış politika icraatlarını anlattı.
Bakan Blinken pandemiyle mücadeleden göçmen politikasına; iklim değişikliğinden Cemal Kaşıkçı cinayeti sebebiyle Suudi Arabistan’la ilgili atılan adımları ve muhalif lider Aleksey Navalny’nin zehirlenmesi sebebiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımları hatırlattı.
Blinken dış politikada attıkları her adımın Amerikalılar açısından sonuç verip vermediğini değerlendirdiklerini belirtti.
İlk olarak İran gündeme geldi
Dış politika konusunda Kongre ile birlikte çalışma sözü veren Antony Blinken’a oturumda ilk olarak İran’la nükleer anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesine yönelik çabalar soruldu.
Kongre üyesi Brad Sherman, Blinken’a “İran’la bir görüşme yapabilmek için taviz verilmeyeceği konusunda güvence verir misiniz?” ve “İran’ın JCPOA olarak bilinen nükleer anlaşmaya tam olarak uyması sağlanacak mı?” diye sordu. Blinken her iki soruya da net bir şekilde ve kısaca ‘’evet’’ yanıtını verdi.
Çin’le yapılacak ilk temas soruldu
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın 18 Mart’ta Alaska eyaletinde Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Merkezi Komisyonu Ofisi Direktörü Yang Jiechi ve Çin meclis üyesi Wang Yi ile bir araya gelecek.
Antony Blinken’ın soruları cevapladığı kongre oturumunda Çin’le yapılacak görüşmeler de gündeme geldi.
Blinken bir soru üzerine bu temasın stratejik bir diyalog olmadığını, görüşmenin ABD’nin kendisi açısından endişe kaynağı olan konuları gündeme getirmek ve çerçeve çizmek ve dürüst bir şekilde konuları ele almak açısından önemli bir fırsat olduğunu, Çin ile ilişkilerde işbirliği yapılabilecek alanların olup olmadığına da bakacaklarını belirtti.
"Çin Şincan'a erişim sağlamalı"
Oturumda Çin’in Şincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Müslümanlara’a yönelik muamelesi de gündeme geldi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Eğer Çin Şincan bölgesinde insan haklarını ihlal etmediği konusunda ısrarlıysa, bölgeye erişim sağlaması gerektiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçen hafta yaptığı konuşmada ABD’nin dış politikasının en önemli sekiz unsurunu açıklamış, son madde olarak Çin’le ilişkileri saymış, Çin’i “en büyük jeopolitik sınav” olarak nitelemişti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın yine geçen hafta açıkladığı ulusal güvenlik strateji belgesinde ABD’nin Çin’in bulunduğu Hint-Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendireceği vurgulanmıştı.
ABD’nin Hint-Pasifik Komutanı Amiral Philip Davidson, Salı günü Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’ndaki oturumda, Çin’in ABD’nin yerine geçme çabalarını hızlandırdığı konusunda endişeli olduğunu ifade etmişti.
Blinken'a Kıbrıs sorusu
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a Kıbrıs sorunu ve Türkiye’nin tutumu üzerinden bir soru yöneltildi.
Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın önceki yıllarda senatör ve Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Kıbrıs konusunda yoğun bir mesaisi olduğunu hatırlattı.
ABD Dışişleri Bakanı, “Kıbrıs’ı iki bölgeli ve iki toplumlu bir federasyon içinde birleştirecek kapsamlı bir çözümü destekliyoruz. Birleşmiş Milletler’in üstlendiği kritik rolün desteklenmesi dahil olmak üzere bu ihtimalin ilerletilmesi konusunda çabalara katılacağız ve ABD diplomasisinin süreçte doğrudan rolü olacak“ ifadelerini kullandı.
Blinken'a Türkiye sorusu
Oturumda Türkiye Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşanan kriz ve Rusya'dan satın alınan S-400 krizi üzerinden gündeme geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken bir kongre üyesinden konuya ilişkin gelen soru üzerine, “Son birkaç yıldır ve yönetimin görevde olduğu son dönemde, Doğu Akdeniz’de atılan bazı adımları ve özellikle Türkiye’nin enerji kaynakları ya da kıta sahanlığı konuları bağlamında attığı adımları endişeyle takip ettik. ABD’nin Doğu Akdeniz’deki tüm tarafların istikrarı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması ve savunulmasında; bölgede ortaya çıkan anlaşmazlıkların askeri yöntemler ya da provokatif adımlarla değil barışçı ve diplomatik yollarla çözülmesinde rol oynaması önemli. Uluslararası hukukun ya da S-400 vakasında olduğu gibi NATO müttefiki taahhütlerinin ihlal edildiğini değerlendirdiğimiz Türkiye’nin de atmış olduğu adımlar dahil olmak üzere tüm adımlara dikkat çektik” dedi.
Son dönemde konuya ilişkin bazı ilerlemelerin kaydedildiğini söyleyen Blinken, “Son haftalarda olumlu gelişmelerden biri bölgede tansiyonun düşmesi oldu. Türkiye daha verimli bir şekilde ilerlemek amacıyla AB ile ve diğer taraflarla diyaloga girdi. Buna destek veriyoruz. Sürecin bu şekilde ilerlemesine yardımcı olmaya çalışmayı da sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Rusya’nın Latin Amerika’daki rolünden endişeliyiz”
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Biden yönetiminin Rusya’nın Venezuela’daki rolü ve Küba’daki faaliyetlerinin yeniden canlanmasından endişeli olduğunu belirtti.
Oturumda Moskova’nın bölgedeki rolü konusunda soruyu yanıtlayan Blinken, “Bunu Venezuela’da da görüyoruz. Son birkaç yıldır Rusya’nın Küba’daki varlığını ve faaliyetlerini canlandırdığını gördük. Bu konuya kapsamlı bir şekilde dikkatimizi veriyoruz” dedi.
Suudi Arabistan’la ilişkiler
ABD istihbaratının Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin raporunun üzerindeki gizliliği kaldırmasının ardından Biden yönetimi bir dizi Suudi yetkiliye vize kısıtlaması getirmiş, yönetim yetkilileri Washington’un Riyad’la ilişkileri yeniden kalibre edeceği konusunda açıklamalarda bulunmuştu.
ABD’nin, “Kaşıkçı’nın yakalanması ya da öldürülmesi operasyonunu onayladığı” belirtilen Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yaptırım listesine alınmaması bazı çevrelerce eleştirilmişti.
Kongre oturumunda Dışişleri Bakanı Blinken’a Muhammed bin Selman’a yaptırımdan muafiyet tanıyıp tanımadığı soruldu.
ABD Dışişleri Bakanı, kişi özelinde vize konularına ilişkin ayrıntı veremeyeceğini belirtti; ancak “Veliaht Prens’in ABD’ye gelme planının olmadığını söylemek makul olur’’ ifadelerini kullandı.
İlk yurtdışı ziyaret Asya’ya
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakan Lloyd Austin gelecek hafta ilk yurtdışı ziyaretlerini Asya’ya yapıyor. İki bakan birlikte bu kapsamda ABD’nin bölgedeki geleneksel müttefikleri Japonya ve Güney Kore’yi ziyaret edecek.
Bakan Blinken Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Dışişleri Bakanı olarak yapacağım ilk yurtdışı ziyarette Japonya ve Kore Cumhuriyeti’ndeki müttefiklerimizle görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Savunma Bakanı da Hint-Pasifik’te ve dünyada barış, güvenlik ve refahı teşvik için çalışırken iki ülkeye yapacağımız ziyarette bana eşlik edecek’’ diye yazdı.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price da Çarşamba günü konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “14-18 Mart tarihlerinde Japonya ve Güney Kore’ye yapılacak ziyaretin ABD’nin ittifaklarını güçlendirme taahhüdünü pekiştireceğini ve Hint-Pasifik bölgesinde barış, güvenlik ve refahı teşvik eden işbirliğinin altını çizeceğini” belirtti.
Pentagon’dan yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Lloyd Austin’ın amacının “uluslararası savunma ilişkilerinin önemini ele almak ve ABD’nin uluslararası kurallar, yasalar ve normlara dayanan özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesine yönelik kararlılığını güçlendirmek olduğu” kaydedildi.
Blinken gazetecilerle de görüşecek
Blinken’ın Japon iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelmesi de bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın iyi yönetişim ve demokrasinin teşvik edilmesinde özgür basının rolünü de Japon gazetecilerle internet üzerinden yapılacak olan yuvarlak masa toplantısında ele alması planlanıyor.
Blinken’ın Koreli gazetecilerle internet üzerinden düzenlenecek olan toplantıda da ABD-Güney Kore arasındaki ittifakın önemini ele alacağı belirtiliyor.