11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı Ahmet Sever, ‘Gül Devri’ni yazdı.
Kitap daha piyasaya çıkmadan beklendiği gibi bomba etkisi yarattı!
Ahmet Sever, sadece gördüğünü, duyduğunu, yaşadıklarını anlatmış.
Bu açıdan kitabı, bir tanığın kaleminden çıkmış gibi okumalıyız.
Sever, Gül ile geçirdiği 12 yılın neredeyse tüm olaylarını detaylandırmış.
Hem bilinmeyen hem de merak edilen pek çok konuyu Gül’ün birebir cümleleriyle aydınlatmış!
Aslında kitabın iki yönü var…
Birincisi tarihi işlevi!
Bu açıdan bakıldığında kitap, yakın tarihimizin en önemli başvuru kaynaklarından biri olacak…
İkincisi ise Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan’ın arasının eskisi gibi olmayacağı artık net olarak göründü!
Kitabın piyasaya çıktığı gün Gül ile Erdoğan arasındaki, adına ister ‘kardeşlik’ deyin, isterseniz ‘kadim dostluk’ deyin o ilişki koptu…
Son zamanlarda giderek yıpranan ve bir yıldır zayıf bir pamuk ipliğine bağlı olan bağ da yok artık.
Abdullah Gül, Erdoğan ile artık hiçbir bağın kalmadığını dün bu kitapla hem de resmen ilan etmiş oldu!
‘Resmen’ diyoruz çünkü…
Bu kitabı Sever kendi başına yazmış olabilir!
Ancak bu kitabı yayınlama kararı eski bir cumhurbaşkanı sözcüsünün kendi başına vereceği karar değil!
Mayısta çıkacak kitabın ‘siyasi mülahazalar’ gözetilerek piyasaya çıkış tarihinin seçimden sonraya ertelendiği,
Zaten kitabın ham nüshasının birkaç kez Gül’e gittiği, Gül’ün de birçok yerine müdahalede bulunduğu,
Kamuoyuna yansıdı…
Yine ‘edite’ ettiği de biliniyor!
Kısacası Gül onaylı bir kitap bu…
Yanlış anlaşılmasın, bu durum yazılanların değerini düşürmez!
Hem anlatılanlara ‘resmiyet’ kazandırır;
Hem de şüpheleri yok eder!
Anlaşılan Gül, cumhurbaşkanlığının son iki yılını diken üzerinde geçirmiş…
Altta Erdoğan yukarıda hak, hukuk ve adalet!
Okuduğumuzdan anladığımız kadarıyla Gül ne zaman Erdoğan ile kamu vicdanı arasında bir ikileme düşse…
İstemeyerek de olsa yetkilerini Erdoğan’dan yana kullanmış!
Bu tercihlerinin çoğundan bugün çok pişman olduğunu anlıyoruz.
Peki son pişmanlık fayda eder mi?
Kamu vicdanı bunları affeder mi?
Bilinmez!
Ama sonuç şu ki:
Gül’ün bu kitapla hem üzerindeki tarihi yükü hem de Erdoğan’ı attığını düşünüyorum…
Artık Gül ile Erdoğan’ın yollarının kesişmeyeceği de bir gerçek!
GÜL, HANGİ BÖLÜMLERİ ÇIKARDI?
Yine bir kitap için ‘bomba’ tabiri kullanılıyor…
Tesir gücü ne olur bilemiyorum!
Benim asıl merakım şu:
Gül kitabı, okudu ve onayladıysa…
Muhakkak kitaptan çıkarılan bölümler olmuştur!
Eğer öyleyse…
Acaba kitaptan hangi bölümler çıkarıldı?
Bu durum gazetecilik açısından bakıldığında olayları sansürlemek değil mi?
Tarihi gerçekleri örtmek olmuyor mu?
Bazı konular çıkarılırken ne gibi hassasiyetler gözetildi?
Çıkarılan bu bölümler daha sonra yayımlanacak mı?
Kitap bu haliyle bir ‘bomba’ gibi tesir yarattıysa…
Demek ki çıkarılan bölümlerle basılsaydı ‘atom bombası’ gücünde olacaktı!
BU BAŞLIKLAR NEDEN YOK?
Ahmet Sever, mademki Gül Devri’ni yazdı!
O devirde yaşanan ama benim kitapta göremediğim bazı önemli konular var!
1) Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının istifası!
2) Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili Gül’ün, dönemin Genelkurmay Başkanı’na sitemi…
3) Hayrunnisa Gül ile Emine Erdoğan arasındaki soğukluğun nedeni?
4) Erdoğan-Yaşar Büyükanıt görüşmesiyle ilgili Gül neler biliyor?
5) Aziz Yıldırım’ın tutuklanmasına Gül’ün tepkisi ne oldu?
6) 17 Aralık’ta “Ben olsam bakanları Yüce Divan’a yollarım” diyen Gül, 25 Aralık’a nasıl tepki verdi?