Çocuğun cesedi, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
MERVE’NİN CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI
Elazığ’da Nimri köyü mevkisindeki Fırat Nehrinde bulunan bir alabalık üretim çiftliğinde su ürünleri mühendisi olarak çalışan 34 yaşındaki Merve Taşkan, iddiaya göre dengesini kaybedip tekneden düştü.
İhbarla olay yerine sağlık, AFAD, jandarma, dalgıç polis ve arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı çalışmayla Merve Taşkan’ın cansız bedeni bulundu. Sudan çıkarılan Taşkan’ın cenazesi, otopsi için morga kaldırıldı.
İKİ KARDEŞ BOĞULDU
Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde oturan Ertaş ailesi, Avanos ilçesi Alaattin Mahallesi Şehit Demet Sezen Parkı’nda piknik yaparken, ailenin oğulları Galip ve Hüseyin saat 11.30 sıralarında serinlemek için Kızılırmak Nehri’ne girdi.
Bir süre sonra kardeşler, suda çırpınmaya başladı. Durumu fark eden Salim Ertaş, suya girip oğullarından Galip’i çıkardı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Hüseyin Ertaş da ekipler tarafından, nehre girdikleri yere yaklaşık 200 metre mesafede bulunarak sudan çıkarıldı. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde, 2 kardeşin hayatını kaybettiği belirlendi.
Hüseyin ve Galip Ertaş kardeşlerin cenazeleri, Nevşehir Devlet Hastanesinde yapılan otopsi işlemlerinin ardından aile tarafından teslim alınarak Derinkuyu ilçesine getirildi.
Burada kılınan cenaze namazına, ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Galip ve Hüseyin Ertaş kardeşler, kılınan namazın ardından Derinkuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
SUYA GİRİP KAYBOLDU
Yine Nevşehir Avanos ilçesinde Ahmet Özalp ile Yusuf Bozkuş (35), Kızılırmak’ta gezintiye çıktıkları botun alabora olması nedeniyle suya düştü.
Özalp yüzerek kıyıya çıkmayı başarırken, Bozkuş ise akıntıyla sürüklenerek kayboldu. Arama kurtarma çalışması başlatılırken Konya’dan da dalgıçlar bölgeye sevk edildi.
GİRESUN’DA FACİADAN DÖNÜLDÜ
Espiye ilçesinin Sakarya köyündeki Batakçay mevkisine dün tek başına gelen 41 yaşındaki Feyza Alya Turan, eşyalarını kıyıda bırakarak öğle saatlerinde denize girdi. Bir süre yüzen Turan, akaryakıt taşıyan gemilerin demirlediği bölgedeki dubanın olduğu yerde akıntıya kapıldı.
Sahildeki bir kişi, akşam saatlerinde Turan’ın sürekli çalan cep telefonunu yanıtlayarak, arayan yakınına bölgede kimsenin olmadığını ancak eşyalar bulunduğunu söyledi.
Turan’ın denize girdiği noktaya gelen yakınları, jandarma ve Sahil Güvenlik ekiplerine ihbarda bulundu. Turan, ekiplerin denizde botla arama yaptığı sırada yüzerek kıyıya çıktı.
Olay yerindeki sağlık ekiplerince tedbir amacıyla sevk edildiği hastanede sağlık kontrolünden geçirilen Turan, daha sonra taburcu edildi.
DEHŞETİ ANLATTI
Feyza Alya Turan, gazetecilere, yaklaşık 3 kilometre sürüklendiğini, kurtulmak için hep eşyalarının bulunduğu yöne doğru yüzdüğünü söyledi.
Turan, akşam saatlerinde kıyıda kendisi için bekleyenleri gördüğünü anlatarak, “Jandarmayı görüyorum, ışıklarını görüyorum ama ilerleyemiyorum. Akşam üstü, ‘Herhalde çıkamayacağım’ diye düşündüm. Sonra yine de mücadeleme devam ettim. Hep sakin kalarak yüzmeye devam ettim, 7,5 saat bilfiil yüzdüm. Dinlenme falan yok, bazı zamanlarda sırt üstü yüzdüm, pozisyon değiştirdim.” dedi.
Kıyıya yaklaştığında bir kişinin kendisini kurtarmak için suya girdiğini anlatan Turan, bu kişiye iyi olduğunu, yüzebildiğini söyleyerek karaya çıktığını ifade etti.
Turan, burada kendisini bekleyen sağlık ekipleriyle bir süre şakalaştığını da dile getirerek, 7,5 saatlik yüzme sonrasında ayağa kalkamadığı için hastaneye götürüldüğünü vurguladı.
Denizde paniklemediğini belirten Turan, “Denizle ilgili bir fobim yok. Bana göre deniz karada yürümek gibi, dalgalı da olsa, derin de olsa böyle korkularım yok.” diye konuştu.
Turan, denize gireceklere fazla açılmamalarını tavsiye ederek, “Bırakın açılmayı akıntı olduğu günlerde bile denize gitmesinler çünkü akıntı onları hortum gibi çekiyor. Alandasın ama bir metrelik yeri katedemiyorsun, kilometrelerce yüzen bir insan olarak bunu söylüyorum. Ben İstanbul’da adalara giderdim, orada çok akıntı var, orada bile deniz beni bu şekilde sürüklememişti.” ifadelerini kullandı.
Turan, bu tür duruma düşenlere sakin olmalarını önererek, “Sakin olsunlar, sakin olmayan insan kendisini boğar, korkudan boğulur, kilitlenir kalır.” dedi.
YASAK KARARI ALINDI
Sakarya’nın Karadeniz’e kıyısı olan Karasu, Kocaali ve Kaynarca ilçelerinin sahil kesimlerinde sabah saatlerinden itibaren yoğun dalga ve rip akıntısı etkili oluyor.
Kaymakamlıklarca, elverişsiz şartlar nedeniyle 3 ilçede denize girişlere müsaade edilmiyor.
Sahillerde görev yapan Büyükşehir Belediyesi cankurtaran ekipleri, bayrakları kırmızıya çevirerek vatandaşları uyarıyor.
VATANDAŞLARA ÇAĞRI YAPTI
Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Cankurtaran Grup Amiri Samet Karaca, gazetecilere, denizde yoğun dalga ve rip akıntısı olduğunu belirterek, “Bu da denize girenlerin akıntıya kapılıp tehlikeye düşmesine neden oluyor. Biz de boğulma vakalarının önüne geçebilmek amacıyla denizin durumunu Sahil Güvenlik Komutanlığına bildirdik. Onlar da kaymakamlıklara iletti. Kaymakamlıklar tarafından denize girişler yasaklandı. Deniz şu an çok tehlikeli. Vatandaşlardan cankurtaranların talimatlarına uymalarını bekliyoruz.” diye konuştu.
Kocaeli’de de Kandıra Kaymakamlığınca alınan karar doğrultusunda ilçede olumsuz hava şartları sebebiyle Babalı, Dikili, Tuzağzı, Uzunkum, Sarısu sahillerinde denize girmek yasaklandı.