Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisinde çalışan uzman doktor, salgının ilk iki haftasında hastanelerin aşırı yoğun olduğunu belirterek “Salgının ilk iki haftasında yaşadıklarımız, sokağa çıkma yasağının iki saat önce ilan edilmesiyle insanların marketlere, fırınlara akın etmesine benzer görüntüleri yaşamamıza neden oldu. Öksüren, boğazı ağrıyan herkes acile akın etti. Doktor, hemşire, güvenlikçi, sekreter birçok çalışana virüs bulaştı” dedi.
Acil servis doktoru, acile başvuran hasta profilinde ciddi bir değişim olduğunu kaydetti: “Salgından önce acil serviste günde 700 - 800 hasta bakıyorduk, bu sayı ilk başlarda çok fazla arttı, sonra azaldı, 450 - 500’lere kadar düştü. Önceden insanlar ‘göğsüm ağrıyor kalp krizi mi geçiriyorum’ diye gelirdi. Şimdi gelenlerin yüzde 90’ı ‘korona mıyım’ diye geliyor. Serviste yatan hastaların yüzde 80’i korona sebebiyle yatıyor. Şu an çalıştığım hastanede en son nöbette hastaları devralırken 20 hasta yatış için bekliyordu.”
HASTANEDEN KAÇTILAR
“İlk günlerde acilde adım atacak yer yoktu” diyen doktor, “‘Ben iyiyim gitmek istiyorum’ diyen hastalar bile oluyordu yoğunluktan, hatta vakaların birkaçı hastaneden kaçtı” dedi. Sağlık çalışanlarına rutin tarama testleri yapılması gerektiğini söyleyen doktor, hastanede çok sayıda doktor, hemşire, güvenlikçi, sekreter gibi çalışanların hastalandığını anlatarak “20-25 kişi benim bildiğim hastalanan sağlıkçı ve personel” dedi.
EVE GİDERKEN KAYGISI BÜYÜK
“Eşim de sağlıkçı. Beş yaşında bir kızım var, kayınvalidem ve kayınpederim de bizimle yaşıyor. İkisi de 65 yaş üzeri. Evde mümkün olduğu kadar onlardan uzak durmaya çalışıyorum. Her gün eve giderken aileme bulaştırır mıyım kaygısı yaşıyorum. Sağlık Bakanı alkışı önden teşvik etmişti. Açıkçası çok zor günlerde muhtaç olunan durumlardaki alkışların çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Samimi de bulmuyorum. İyi niyetle dışarıda alkışlayan halkı görebiliyoruz, o ayrı durum elbet...”