Olayın geçmişini hatırlatan Erkin, "Fenerbahçe’de başkanlık seçimlerinden beş gün önce. 3 Haziran 2024’te, Acun Ilıcalı, seçimdeki rakipleri Aziz Yıldırım’la ilgili bir televizyon kanalında açıklamalarda bulundu ve kulübün Yıldırım döneminde büyük borç içinde olduğunu iddia etti. Ilıcalı, Yıldırım’ın 'Adnan Hocacı' cümlesine de 'Üzücü... Aziz Yıldırım başkanlığı çok istiyor olabilir. Başkan olmak için birilerini karalamaya çalışmak, yakışmıyor. 35 sene önceki mevzudur ya. Ayıptır' diye yanıt verdi. Bunun üzerine Aziz Yıldırım, Bursa’da yaptığı konuşmada dedi ki; 'Çok kaşınmasın, hakkındaki belgeleri açıklarım. Adnan Oktar’a sadece 1 sene gittim diyor ama 9 sene gitmiş.' Bunun üzerine Acun Ilıcalı, Yıldırım’la ilgili 'hakaret, iftira ve suç uydurma' suçlarından ayrı ayır cezalandırılması istemiyle savcılığa şikayet dilekçesi sundu." diye yazdı.
Erkin, Yıldırım'ın 20 sayfalık ifadesine ulaştığını belirterek, yazısını şöyle sürdürdü:
Fenerbahçe’nin eski Başkanı Aziz Yıldırım, önceki gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nda ifade verdi. Yıldırım yazılı olarak sunduğu savunmasında şu cümleleri kurdu:
“Müştekin başvurusu üzerine bir soruşturma açılmış olması nedeniyle savunma hakkımı kullanabilmem için aşağıda belirttiğim hususların araştırılmasını ve müşteki Ali Acun Ilıcalı’ya belirteceğim soruların sorulmasını talep ediyorum. Sayın savcılık tarafından talep ettiğim hususlarda inceleme yapıldığında herhangi bir suç işlemediğim net olarak görülecektir.”
Aziz Yıldırım, “Sarf ettiğim şikayete konu açıklamalarım devletimizin resmi belgelerine dayanmaktadır” dedi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016’da hazırladığı Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü iddianamesine, iddianame üzerine İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasındaki fezleke ve delillere atıfta bulunduğunu ekledi:
“Ben, müşteki hakkında gerçeğe aykırı herhangi bir isnatta bulunmadım. Örneğin, Adnan Oktar iddianamesinin 2416. Sayfasında şüpheli Mehmet Alp Ü.’nün ifadesinin özetine yer verilmiştir. Şüpheli ifadesinde; ‘O gruba mensup benim bildiğim, tanıdığım, Oktar Babuna, Kartal İş, Acun Ilıcalı, Ömer Ilıcalı... isimli müşterilerim vardır’ şeklinde bilgi vermiştir. Şüpheli Mehmet Alp Ü.’nün iddianamede yer alan ifadesinde de açıkça görüldüğü üzere Acun Ilıcalı’nın Adnan Oktar grubu içinde olduğu ve eleman kazandırdığı açık bir şekilde vurgulanmıştır.”
Aziz Yıldırım, iddianameden örnekler verdiği dilekçesinde şu soruya da yanıt istemiş: “Somut delil ve aleyhe beyanlara rağmen Acun Ilıcalı hakkında neden söz konusu soruşturma kapsamında şüpheli olarak işlem yapılmamıştır?”
Yine dilekçede Fenerbahçe’nin eski başkanı, Adnan Oktar’ın “Acun da benim talebemdi. Abisi de. Acun da 10-15 yıllık talebemdir. O çok yaman bir kerata” ifadesine yer vermiş ve şu sorulara yanıt istemiş:
“Müşteki Acun Ilıcalı, suç örgütü elebaşı Adnan Oktar’ın bu açıklamaları karşısında herhangi bir değerlendirme yapmış mıdır? Müşteki, Oktar’ın bu açıklamaları üzerine ‘Adnan Oktar bana iftira atıyor, hakaret ediyor’ diye kendisinden şikayetçi olmuş mudur? Manevi tazminat davası açmış mıdır? Acun Ilıcalı, Adnan Oktar hakkında suç duyurusunda bulunmamışsa veya tazminat davası açmamışsa bunun nedeni nedir? Acun Ilıcalı, Adnan Oktar’ın kendisi hakkındaki bu beyanları doğru olduğu için mi bugüne kadar herhangi bir dava açamamıştır? Acun Ilıcalı hakkında bugüne kadar hangi yasal işlemler yapılmıştır? Bu hususlarla ilgili olarak hukuki bir sıfatla ifade vermiş midir? Vermemişse kendisini kim korumaktadır? Burada eksik olan husus İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın bugüne kadar Acun Ilıcalı isimli şahıs hakkında neden soruşturma yapmadığıdır?”