AKP, yargıda yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Buna göre, hukukçu olmayan isimlere hakimlik yolu açılıyor. Bakanlık, söz konusu teklife gerekçe olarak ‘yargılama maliyetinin düşecek olmasını' gösteriyor. Bakanlığın, hiçbir kritere bağlı kalmakzısın yapmayı planladığı atamalarla yargı bağımsızlığının ortadan kalkacağı belirtiliyor.
Adalet Bakanlığı, yargı mesleğinden olmayanlara hakimlik yolu açmak için düğmeye bastı. 2015 Yargı Reformu Stratejisi Kitapçığı'nda, yargıda ihtisaslaşma adı altında öncelikle fikri, sınai ve ticaret mahkemelerine hukukçu olmayan isimlerin hakim olarak atanabileceği kaydedildi. Meslekten olmayan hakimlerin İngiltere'de gönüllülük, Fransa'da ise ücretli olarak çalıştıklarını belirten bakanlık, “Yargılama maliyetleri düşecektir.” gerekçesini ileri sürdü. Bu ‘hakimlerin' hangi mesleklerden alınacağı ise belirtilmedi. Uygulama hayata geçerse herhangi bir esnaf ticaret mahkemesine hakim olarak atanabilecek.
Adalet Bakanlığı, 2015-2019 yıllarını kapsayan Yargı Reformu Stratejisi'ni bakanlığın internet sitesinden paylaştı. Yargı Reformu Stratejisi'nde yargıdaki iş yükü sorununu çözmek için bazı ihtisas mahkemelerinde meslekten olmayan hakimlerin de yer alması gerektiği belirtildi. CEPEJ'in (Avrupa Adaletin Etkililiği Komisyonu) Avrupa'daki hakim sayısına ilişkin verileri Türkiye ortalamasıyla kıyaslayan bakanlık, meslekten olmayan hâkim sayıları kıyaslandığında Türkiye ile Avrupa arasında fark olduğunu ileri sürdü. 21 Avrupa ülkesinde 100 bin kişiye düşen meslekten olmayan hâkim sayısı ortalamasının 108 iken, nüfus büyüklüğü olarak Türkiye'ye yakın İngiltere'de bu oranın 41, Fransa'da 38, Almanya'da 122, İspanya'da 16,7, İtalya'da ise 5,5 olduğunu iddia etti. Yargılamanın meslekten olan hâkimler marifetiyle yürütülmesi esas olmakla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, mahkemelerde meslekten olmayan hâkimlerin görev yapmasını adil yargılanma hakkının ihlali olarak görmediği savunuldu. Bakanlığın bu projeyi savunmak için kullandığı verilere rağmen, hukukçu olmayan kişilerin hakim olarak atanmasının büyük riskleri bulunuyor. Hukuk eğitimi almayan kişilerin vereceği kararlar, adaletin sağlanması açısından büyük sakınca içeriyor. Projenin hayata geçmesi durumunda temyiz ve itiraz başvurusunda patlama yaşanabilir. Bakanlığın hiçbir kritere bağlı olmaksızın yapacağı atamalar, yargı bağımsızlığını tehlikeye düşürebilir.
Strateji planında, iş yükü ve yargılama maliyetlerinin düşürülmesi için meslekten olmayan hakimlere görev verilebileceği belirtildi. Strateji Kitapçığı'nda, “Adalet sistemimizin artan iş yükünü yönetmekte zorlandığı dikkate alındığında Türkiye'de de özellikle fikri ve sınai ihtisas ile ticaret mahkemelerinde meslekten olmayan hâkimlere görev verilebilir. Bu müessese ile mahkemelerde gerçek anlamda uzmanlaşma sağlanıp bilirkişilik sisteminde yaşanan sorunlar asgariye indirilebileceği gibi yargılama maliyetleri de düşürülebilecektir.” denildi. Meslekten olmayan hakimlerin atanması için bütçe ve sorumlu kurum Adalet Bakanlığı olacak. Uygulama 2019 yılına kadar hayata geçirilecek. HSYK ve meslek örgütleriyle işbirliği yapılacak.