CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2015 bilançosunu değerlendirdi. AİHM raporunun Türkiye için kabul edilemez olduğunu belirten Çam, Türkiye'nin adaletsizlikte Avrupa şampiyonluğuna oynadığını ifade etti.
Milletvekili Çam, yaptığı yazılı açıklamada, "Erdoğan bir yandan adeta haddini aşarcasına en küçük muhalefete dahi olmadık hakaretler yağdırıp, davalar açarken hiç çekinmeden 'Ben diktatör olsaydım siz bunları söyleyemezdiniz' diyerek kendisini aklamaya çalışıyor. Buradan bir kez daha soruyorum, sen diktatör değilsen AİHM'in hak ihlalleri ile dolu 2015 raporu kimin karnesidir? Ben söyleyeyim; bu karne ancak ve ancak faşist bir diktatörün karnesi olabilir. Bu raporu hazırlayanlar Türkiye'nin muhalefet partileri değildir. Bu raporu hazırlayanlar 'Bu suça ortak olmayacağız' diyen akademisyenler, bir televizyon programında 'çocuklar ölmesin' diyen Ayşe öğretmen ya da MİT'in silah taşıyan TIR'larını haber yaptığı için hapse attığınız gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül de değil, paralelci diye yaftaladıklarınız da değil, Türkiye'nin üyesi olmaya çalıştığı AB'nin bağımsız ve uluslararası saygınlığı olan bir yargı kurumudur." ifadelerini kullandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2015 raporunu açıkladığını belirten Çam, "Rapora göre 'hakkında en fazla dava başvurusu bulunan üçüncü ülke Türkiye'. 87 karar ile hakkında en fazla karar açıklanan ülke olmuştur. AİHM geçtiğimiz yıl 28 davada ifade özgürlüğünün ihlaline hükmetti. Bu ihlal kararlarının üçte birinden fazlası Türkiye'den. Biz, 'Yargı siyasallaştı ve de AKP'nin toplumu sindirmek için kullandığı bir silaha dönüştü, adil yargılanma diye bir şey kalmadı' derken; 'Bunlar muhalefetin sözcüleri' diye geçiştiriliyor. AİHM raporuna karşı nasıl bir savunma ortaya koyacaklar merak ediyorum. Bu raporda ortaya çıkan tablo inanılmaz. Adil yargılanma hakkının ihlali dahil, kötü muamele yani işkence ile ilgili şikayetler hakkında yeterli soruşturma yürütmeme ve bireylerin özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali gibi çok önemli birçok alanda kararlar yer almakta." dedi.
Türkiye'nin, yaşam hakkının ihlaline bağlı yeterli soruşturma yapmamaktan 13, kötü muameleden ise 11 ceza aldığının hatırlatan Çam, Türkiye'de daha pek çok insanın adaletsizlikle mağdur edilmesine karşın AİHM'ne başvurmadığı dikkate alındığında bu istatistiklerin gerçeğin yalnızca bir parçasını oluşturduğunu ve önümüzdeki yıl daha karanlık bir tabloyla karşılaşılacağını belirtti.
Geçmiş dönemlerde de adalet anlayışının hep sorunlu ve sıkıntılı olduğunu vurgulayan Musa Çam, AK Parti döneminde ise artık adaletin kırıntısının dahi kalmadığını belirttti. Çam, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: "Açıklamasında sizin yönetiminize karşı gelenler ağır bedeller ödemeyi, işinden atılmayı, haksız tutuklanmayı göze alarak seslerini yükseltiyorlar. Tüm baskı ve terör uygulamanıza rağmen bizi susturamayacaksınız. Başta aydınlarımız, gazetecilerimiz olmak üzere halkımızı teslim alamayacaksınız."
CİHAN