Adı Var kendi yok... AKP Din Eğitiminin de içini boşalttı...

Yapılan bir araştırmaya göre imanî sorulara tatmin edici cevap verilmediği için gençler deizme yöneliyor. Bu kapsamda bir araya gelen öğretmenler çözüm aradı.

SHABER3.COM


Konya’da yapılan bir araştırmaya göre, gençler giderek deizme yöneliyor; yani Allah’ın hayata müdahalesini reddetme inancını benimsiyor. Çalışmaya göre, gençler en çok Yaratıcının yeryüzündeki kötülüklere neden müdahale etmediği ve sessiz kaldığı sorusunu soruyor. Bireyi sınırlayan ve özgürlüklerini yok eden, tercih hakkı tanımayan baskıcı din anlayışı gençleri dinden uzaklaştırıyor. Din eğitiminde öğretmenin anlattığı değerleri temsil etmemesi, yani sözleri ile eylemleri birbirinden farklı olması da gençleri soğutuyor. Burada iman dersini tahkiki boyutta ders veren Risale-i Nur eserleri imdada yetişiyor. “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler” hakikatiyle imanı yaşamaya davet ediyor. Böylece sözler ve davranışlar arasında çelişki olmayacak ve doğru İslamiyet gösterilecek.

Ama ne yazık ki, din adına hareket edenler bu gidişatta rol oynuyor. Çalışmaya göre, imam hatip liselerinde, inanç tabanlı bir eğitimden ziyade, ibadet tabanlı bir din eğitimine ağırlık veriliyor ve öğretmenlerin bir bölümü, gençlerin kafalarındaki sorulara cevap verme yeterliliğinden mahrum. Öğretmeninden çekinen öğrenci, kafasındaki soruları soramıyor ve öğretmen de çoğu zaman bu boşluğun farkına varamıyor. 

Bu sorunlar neticesinde Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü, İKDAM Eğitim Derneği ve Uluslararası Öncü Eğitimciler Derneği ortaklaşa “Gençlik ve İnanç” konulu çalıştay düzenledi.  Sonuç bildirgesinde, öğrencilere yönelik ilginç tespitler yer aldı. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ve İHL Meslek Dersi öğretmenlerinden oluşan 50 öğretmenin katıldığı çalıştayın sonuç bildirgesinde özetle şunlar kaydedildi:
Hurafeler din addedilmekte

- Gençler arasında en çok sorulan itikadî sorulardan biri, kötülük meselesi çerçevesinde neden, “Allah’ın yeryüzünde kötülüklere müdahale etmediği ve sessiz kaldığı” sorusudur. Bununla birlikte kader, Allah’ın zâtı ve tasavvuru, sabır, tevekkül gibi konuların pek çok kişi tarafından doğru anlaşılamaması itikadî sorunları arttırmaktadır.

- Din ve bilimin çeliştiği düşüncesini besleyecek dînî anlatımlar öğrencilerde itikadî sorunlara neden olmaktadır. Doğru bilgilerle donatılmamış bir Allah ve gayb âlemi tasavvuru bulunmakta, hurafeler din addedilmektedir. Bu noktada öğrenciye sunulacak din yorumu önem arz etmektedir.

Söylenenlerle davranışların tutarsızlığı

- Din eğitimcisinin İslâm itikadını öğretirken bireyi özgürleştiren ve ona tercih hakkı veren yönünü vurgulaması gerekmektedir. Aksi takdirde gençler dinden uzaklaşabilmektedir.

- Din eğitiminde öğretmenin anlattığı değerleri temsil edebilmesi büyük önem arz etmektedir. Söylenenlerle davranışların tutarsızlığı ve hayata yansımayan bir dînî anlatım genci dinden uzaklaştırmaktadır.

İnanç yerine ibadet tabanlı eğitim

- İmam hatip liselerinde, inanç tabanlı bir eğitimden ziyade, ibadet tabanlı bir din eğitimine ağırlık verilmektedir. Pek çok öğretmen itikat yönünden yeterli olduğu ön kabulüyle hedef kitlesine hitap etmekte; fakat öğrencilerin zihninde hem yaşının gereği olan inanç sorgulamaları, hem de çevre ve sosyal medya kaynaklı pek çok soru bulunabilmektedir. Öğrenci, öğretmeninden ve arkadaşlarından çekindiği için inanca dair kafasına takılan soruları soramamakta, öğretmen de pek çok zaman bu ihtiyacı fark edememektedir. Öğrenci, cesaretini toplayıp soru sorabildiğinde de genellikle uygun bir dil ile yeterli ve temellendirilmiş cevaplar alamamaktadır. Bazı eğitimciler, soruları geçiştirmekte, bazıları bastırmakta bazıları da tatmin edicilikten uzak cevaplar verebilmektedirler.

Teorik eğitim yeterli değil

- İlahiyat Fakültelerinde verilen teorik eğitim, öğretmen adayı için bir alt yapı oluşturması açısından yeterli sayılabilir. Fakat mevcut eğitimde günümüz kelâm problemlerine dair verilen teorik eğitim yeterli olmamakta, yanı sıra pedagojik formasyon ve uygulama açısından eksiklikler bulunmaktadır. İlahiyat fakültesi müfredatlarının teorik ve pratik açıdan ihtiyaca göre güncellenmesi gerekmektedir.

Bu sonuçlar ışığında sorunlar anlaşılmış, çözümünü beklemektedir. Zamanın bütün yaralarına çözüm olacak iman esasları Risale-i Nur’da birçok bahiste işlenmektedir. Bu yanlış düşüncelere fırsat vermemek için imanın taklitten tahkiki boyuta götürmek gerekir. 
<< Önceki Haber Adı Var kendi yok... AKP Din Eğitiminin de içini boşalttı... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER