Almanya'da yapılan bir araştırma, gençlerin gelecek kaygılarının arttığını ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisine güçlü bir yönelim olduğunu ortaya koydu.

Ocak ve Şubat aylarında 14-29 yaş grubundan 2 bin 42 kişiyle yapılan anketlere dayanan "Almanya'da Gençlik 2024" araştırmasına göre, bu Pazar günü seçim yapılması durumunda oyunu AfD'ye vereceğini belirtenlerin sayısı, geçen yıla göre nerede ise ikiye katlandı. AfD'ye oy vereceklerin oranı 2022'de yüzde 9, 2023 yılında yüzde 12 olarak kaydedilirken bu oran son ankette yüzde 22'ye yükseldi.

DW Türkçe'nin haberine göre ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisine oy vereceklerin oranı da yüzde 16'dan yüzde 20'ye yükseldi. İktidardaki koalisyon partilerinin hepsi gençlerin gözünde puan kaybetti. Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) oy oranı yüzde 14'ten yüzde 12'ye, Yeşiller'in oy oranı yüzde 27'den yüzde 18'e, liberal Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oy oranıysa yüzde 19'dan yüzde 8'e düştü. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 25'i kendini "kararsız" olarak nitelendirdi. Kararsızların oranı 2022'de yüzde 19 olarak kaydedilmişti.

Araştırmada gençlere yaşam koşulları, ekonomik durum, gelecek perspektifleri, endişeleri, sağlık hizmetleri, toplumdaki birliktelik gibi çeşitli alanlarda görüşleri de soruldu. Alınan sonuçlar gençler arasında hoşnutsuzluğun giderek daha da arttığını ortaya koydu.

Korona pandemisi sonrasında siyasi ve ekonomik endişeler ön plana çıkarken enflasyon, yüksek kiralar, Ukrayna ve Gazze savaşları ile toplumdaki kutuplaşma en önemli endişe nedenleri arasında yer aldı. Gençlerin endişeleri arasında korona ve iklim değişikliği eskisi kadar önemli rol oynamazken enflasyon, ekonomi ve yaşlılıkta yoksulluk konusunda endişeler arttı.

Hoşnutsuzluk, umutsuzluk ve endişeler, ruhsal tedirginliğin de artmasına yol açtı. Ankete katılan gençler arasında ruhsal stres altında bulunduğunu belirtenlerin oranı yüzde 45'ten yüzde 51'e, bitkin hissettiğini belirtenlerin oranı yüzde 32'den yüzde 36'ya ve çaresiz hissettiğini belirtenlerin oranı da yüzde 13'ten yüzde 17'ye yükseldi.

Araştırma yöneticisi Simon Schnetzer, bulgularla ilgili olarak, "Araştırmamız, kişisel ve toplumsal yaşam koşullarına etki edebilme konusundaki güvenin kaybolmasıyla, derin bir ruhsal tedirginlik durumunu ortaya koymuştur" dedi. Schetzer, gençler arasında iyi bir yaşam sürdürme beklentisinin de yok olduğunu kaydetti.

Ancak gençler arasında AfD'ye yönelenlerin sayısı artarken aşırı sağcı partinin kilit temalarından biri olan AB üyeliği konusunda tamamen farklı sonuçlar ortaya çıktı. "Almanya AB'siz daha iyi bir durumda olur" ifadesine katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 13'te kaldı. Yüzde 56'lık kesim bu ifadeyi onaylamadığını belirtti.

Sığınmacılar konusunda ise gençlerin AfD'nin çizgisine yaklaştığı dikkat çekti. 2019'da yapılan Shell Gençlik Araştırması'nda ülkeye sığınmacıların kabul edilmesini onaylayanların oranı yüzde 57 iken bu oran şimdi yüzde 26'ya düştü.

Araştırmanın yazarları, hükümetin gençlere ulaşmak için iletişimdeki kopuklukları gidermesi tavsiyesinde bulundu. Gençlerin faal olduğu sosyal medya kanallarını kullanmayanların dikkate de alınmadığı uyarısında bulunan araştırmacılar, bu konuda gençlerin verdiği yanıtları da paylaştı.

Ankete göre gençlerin yüzde 57'si haberler ve siyasetle ilgili bilgileri sosyal medya üzerinden alıyor. En fazla kullanılanlar arasında yüzde 92 ile WhatsApp, yüzde 80 ile Instagram, yüzde 77 ile YouTube bulunuyor. Kısa video paylaşım platformu TikTok da önem kazanmaya devam ediyor. TikTok kullanıcılarının oranı bir yıl önce yüzde 44 iken bu yıl yüzde 51'e yükseldi.

Aşırı sağcı AfD'nin TikTok'ta uzun süredir faal olması hükümeti de harekete geçirdi. SPD'li Sağlık Bakanı Karl Lauterbach'ın ardından Alman hükümeti de 8 Nisan'da TikTok kanalı açtı. Hükümetin, koalisyonun aldığı kararlar ve tasarladığı planlar konusunda bilgilendirici bir de WhatsApp kanalı bulunuyor.