İpek Medya Grubu'na yönelik polis operasyonuna bir tepki de Afganistan'dan geldi. Afganistan Bağımsız Medya Destek Derneği NAI Başkanı Sıddıkullah Tevhidi ve özel televizyonlardan Kanal 1'in Haber Müdürü Mujahid Andarabi, muhalif medyayı susturma operasyonunu eleştirdi.
İfade özgürlüğü ve basına uygulanan herhangi bir baskının devletin zaafı olduğunu altını çizen Kanal 1 Haber Müdürü Mujahid Andarabi, "Çağımızda medya ve basın koca dünyayı küçük bir köye çevirmiş durumda. Dolaysıyla özgür basın hiçbir zaman susmaz ve susturulamaz. İfade özgürlüğünü kısıtlamak demek diktatörlüğe yürümek demektir. Bu da halkın öfkesini artıracak ve ülkedeki ifade değerlerine siyah bir leke olarak tarihe geçecek. Türkiye hükümeti medyayı susturmak yerine kendi açığını kapatsın." diyerek medyaya yönelik baskınları kınadı.
Türk yetkililere mesaj gönderen Andarabi, uluslararası basın ve ifade değerlerine saygı duyulması gerektiğine vurgu yaptı.
TEVHİDİ: HÜKÜMET ULUSLARARASI DİSİPLİNLERE ÖZEN GÖSTERMELİ
Afganistan'da basın özgürlüğünü geliştirmek için çalışmalarda bulunan ve Kabil, Kandahar, Mezar-ı Şerif, Herat ve Celalabad vilayetlerinde bürolarıyla hizmet veren NAI'nin başkanı Tevhidi, hükümetin, uluslararası temel disiplinlere özen göstermesi gerektiğine dikkat çekti ve "Basın ve gazeteciler halkın göz bebeğidir. Onlar hükümet tarafından korunması gerekiyor." diye konuştu.
Tevhidi, "Hangi ülke olursa olsun basına ve gazetecilere yönelik her türlü kısıtlama ve baskı uluslararası basın özgürlüğüne ters ve aykırıdır. Ümidim Türkiye'de basına yönelik baskıların biran önce sonlandırması ve arkadaşlarımın bilgi toplama ve görevlerini yerine getirmeleri için işlerine devam etmesidir." dedi.
"Basına yasadışı uygulanan zorbalık Afrika'dan tutun Amerika, Avrupa ve Asya'ya kadar ifade özgürlüğü savunma kuruluşları tarafından suç olarak nitelendiriliyor." diyen Tevhidi, ülkesinde yaşanan acı tecrübelere dikkati çekti:
"Afganistan tarihine bakıldığında ülkedeki basın ve ifade özgürlüğü değişik rejimlerde kısıtlanmış ve bu bizim için acı bir hatıra olarak akıllarda yer alıyor. Farklı dönem ve hükümetlerde ülkede despotluk hâkimdi bu da ifade özgürlüğünün gelişmemesine vesile oldu. Ama son 13 yılda yani Taliban rejiminden sonra ülke anayasası ve medya hukukunun tasvip edilmesi ülkedeki ifade özgürlüğüne ortam hazırladı ve halk doğal hakkı olan düşünce ve ifade özgürlüğüne az bile olsa sahip çıktı."
Tevhidi, hükümetin şu ana kadar hiçbir basın kuruluşuna baskı uygulamadığına işaret etti. Afganistan Bağımsız Medya Destek Derneği NAI Başkanı terör saldırıları içinde yanan ülkesinin basın özgürlüğünde geldiği noktayı şöyle özetledi:
"Taliban sonrası Hamid Karzai'n geçici hükümetinin ardından Devlet Başkanı olarak koltuğa geçmesi ve ardından Eşref Gani Ahmedzai'nin Cumhurbaşkanı olmasına kadar hiçbir basın kuruluşuna baskı ve ya zorbalık uygulanmadı. Gerçi söz konusu liderler özel basın kuruluşlarından yeteri derce razı olmamalarına rağmen hiçbir şekilde baskı ve imkânları kısıtlama gibi teşebbüslerde bulunmadılar." CİHAN