AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2018'de geniş yetkiler aldığında, muhalefetin "tek adam yönetimi" benzetmesi yaptığı sistem için hızlı karar alma ile devletin vereceğinden daha fazlasını vatandaşa sunacağı vaadinde bulunmuştu.

AFP'nin raporuna göre, tarihe geçen deprem felaketine yavaş tepki verilmesi, tek adam fikrine olan bağlılığı azalttı ve Mayıs ayında yapılması planlanan genel seçimlerde  muhalefetin durumunu güçlendirdi.

Hükümetin ölümcül felaketi ele alışındaki "eksiklikleri" kabul eden Erdoğan, dondurucu soğukların yanı sıra deprem bölgesine müdahalede engel olan yıkılmış havaalanlarını ve yolları suçladı. 

Erdoğan, dünyada hiçbir hükümetin daha iyisini yapamayacağını söyledi. Muhalefet ise, "6 Şubat depremi, Türkiye'nin neden kurumların kendi başlarına hareket etme özgürlüğüne sahip olduğu parlamenter sisteme geri dönmesi gerektiğinin" altını çizdi.

Raporda, "birçok bölgeye yardımın ulaşması günler sürerken, zor durumdaki bölge sakinleri yakınlarını enkaz altından çıkarmak için çıplak ellerini kullanmak zorunda kaldı" ifadesi yer alırken "Hayatta kalanlar ise dondurucu soğuklarda susuz, yiyeceksiz ya da barınaksız kaldı" denildi.

"Bölgeye koşan pek çok gönüllü sosyal medyada izinleri beklemek zorunda kaldıklarını ya da ekipmanların yavaş ulaştığını paylaştı" denilen raporda "Hükümet o zamandan beri olay yerine on binlerce asker göndererek 7.8 büyüklüğündeki depremin evsiz bıraktığı milyonlarca insana destek verdi. Ancak pek çok kişi ilk gecikmeden dolayı hala öfkeli" sözleri yer aldı. 

Hükümetin olaylara müdahelede yavaş davranması, Erdoğan'a karşı muhalefetin dozunu arttırdı. Kamuoyu yoklamalarında Erdoğan ile başa baş giden ana muhalefet lideri eleştirilerin başını çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Herhangi bir koordinasyon yoktu. Kritik saatlerde geç kaldılar. Beceriksizlikleri yüz binlerce vatandaşımızın hayatına mal oldu" açıklamasında bulundu.

Erdoğan'a yönelik eleştiriler arasında AFAD yetkililerinin onayı olmadan müdahale edilememesi de yer aldı. Eleştirilerin odak noktasında, AFAD'ın onayı olmadan müdahale edilememesinin çok önemli bir zaman kaybına yol açtığı bulundu.

Bir başka eleştiri noktası ise, devlet kurumları arasındaki kurtarma ve çalışmaları sırasında yaşanan yakışıksız tartışmalar oldu. 

AFP'ye konuşan ancak ceza almaktan korktuğu için ismini vermek istemeyer bir gönüllü, "Afet kurumu bizi bundan vazgeçirmesine rağmen bu enkaz üzerinde çalışmaya başladık. Sonunda bir kazazedenin sesini duyduğumuzda AFAD ekipleri bizi uzaklaştırdı ve işimizi devraldı" dedi.

Kahramanmaraş'ta enkaz altında sevdiklerinden haber bekleyen 48 yaşındaki Murat da benzer sahnelere tanık oldu.

Soyadını açıklamaktan korkan Murat, "Madenciler enkaz altında canlı birini bulduklarında, itilip kakıldılar ve kameraya çıkmak isteyen insanlar onların yerini aldı" dedi.

Deprem sonrası öne çıkan AHBAP isimli sivil toplum kuruluşu, AHBAP platformunun kurucusu Haluk Levent ve kendi kurtarma ekiplerini gönderen muhalefet belediyeleri hükümetin öfkesini kışkırttı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Devlete rakip olmaya çalışan herkese karşı gerekli işlemler yapılacaktır" tehdidinde bulundu.