CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cuma namazı ile ilgili genelgeye ilişkin, "Herkes cuma namazını özgürce kılması gerektiğini düşünüyoruz. Hali hazırda bu konuda hiçbir sıkıntı yokken cuma izni genelgesi yayınlanması İsrail ile yakınlaşma açıklamalarını gizlemek için manevradır." dedi.
Veli Ağbaba, Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi'ni ziyaret ederek Genel Başkan Hasan Meşeli ve vatandaşlarla bir araya geldi. Ağbaba, burada yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in 'Cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir' şeklindeki açıklamasını tepki gösterdi. Ağbaba, "Diyanet İşleri Başkanı 'Cemevleri bizim kırmızı çizgimizdir' diye bir açıklama yaptı. Türkiye'de bölgemizde ve dünyada çok önemli olaylar oluyor. Diyanet İşleri Başkanını direkt ilgilendiren konularda açıklama yapmazken, cemevleriyle ilgili açıklama yapmasını çok yadırgadığımı belirtmek istiyorum. Ortadoğu'nun bütün coğrafyasında Müslümanlar birbirlerini kesiyorlar, farklı inançlardan oldukları için birbirlerini öldürüyorlar. IŞİD, 10-13 yaşındaki çocukların mezheplerinden dolayı ciğerlerini söküyor. İnsanlar binaların üzerinden atılıyor. Kimisi Kürt, kimisi Ezidi, kimisi Şii, kimisi farklı bir inançtan, farklı bir mezhepten olduğu için IŞİD bu coğrafyada insanları katlediyor. Diyanet İşleri Başkanı'nın bununla ilgili açıklamasını duyamıyoruz. Acaba IŞİD ile ilgili bir kırmızı çizgisi var mı, merak ediyoruz" dedi.
"HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATACAĞIZ"
Cemevlerinin masraflarının yerel yönetimler tarafından karşılanması amacıyla hukuk mücadelesi başlatacaklarını kaydeden Ağbaba, "Önümüzdeki dönemde bir hukuk mücadelesi başlatacağız. Hem Malatya'da hem Türkiye'nin her yerinde cemevlerinin masraflarını yerel yönetimler, nasıl ki diğer ibadethanelere yapıyorsa, kilisesi, havrası, camisine ne yapıyorsa, cemevlerine aynı şeyi yapmalıdır." diye konuştu.
"İSRAİL DEVLETİ BİZİM DOSTUMUZ DEĞİLDİR"
Ağbaba, Başbakanlık tarafından yayınlanan cuma izni ile ilgili genelgenin İsrail ile yakınlaşmayı gizlemek için olduğuna dikkat çekti. Hali hazırda cuma namazı kılınırken izin sıkıntısı yaşanmadığına değinen Ağbaba, şöyle devam etti: "Hiç kimsenin ibadetinin engellenmesi taraftarı değiliz. Herkes özgürce namazını da kılmalı, cuma namazına da gitmeli. Konumu ne olursa olsun cuma namazına gidilmeli. Türkiye'de aslında böyle bir problem yoktu. Cuma namazıyla ilgili bir genelge tartışmasının altında yatan gerçek; geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı'nın 'İsrail'e muhtacız' demesidir. İsrail'e yıllardan beri 'İsrail devleti bizim düşmanımızdır. Onlarla barışmayız. Asla onlarla bir araya gelmeyiz' diyen AKP bir taraftan çark ederek, 'İsrail devleti bizim dostumuzdur. İsrail halkı bizim dostumuzdur' diyor. İslami vakıflara, derneklere, bu konuda öne çıkmış insanlara seslenmek istiyorum; AKP'nin düşüncesiyle ilgili bir söz söyleyecek misiniz? Muhafazakar sivil toplum kuruluşlarına sormak istiyorum; Örneğin bu sözü Cumhuriyet Halk Partili bir üye 'İsrail devleti bizim dostumuzdur' deseydi, ne tür tepki gösterirdiniz? Bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum. Buradan söylemek istiyorum, İsrail devleti bizim dostumuz değildir. AKP'nin, Cumhurbaşkanının ve Başbakanın dostu olabilir ama bizim dostumuz değildir. İsrail halkı tabi ki bizim dostumuzdur. Bugün masum Filistinlileri katleden hiç kimse bizim dostumuz olamaz. Cuma namazıyla ilgili problem yoktu. İnsanlar, memurlar gayet rahat cuma namazına gidebiliyordu. Cumhurbaşkanı, 'İsrail'e ihtiyacımız var' dedi. Bu ihtiyaç nasıl doğdu? Niye ihtiyaç duyuyorsun? Tamamen burada manipüle etmek için, bunu görmezden gelmek için, yoksul, inanmış, inancını yaşayan samimi insanların inancını kullanmak için böyle bir manevra yaptıklarını düşüyoruz."
'GÖRMEZ'İN AÇIKLAMALARI ALEVİLERİ ÜZDÜ'
Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi Genel Başkanı Hasan Meşeli ise Görmez'in açıklamalarının Aleviler olarak kendilerini üzdüğünü ifade etti. Meşeli, "Türkiye'miz maalesef önemli bir süreçten geçmekte. Sosyal içtimai dengesizliklerle karşı karşıya kalmakta. Ortadoğu'da cereyan eden olaylar mezhepsel bir konuma getirildiği ve Türkiye'deki milyonlarca kitleyi oluşturan biz Alevileri büyük bir endişe içerisine maalesef sokmaktadır. Biz, Alevi çalıştayı olarak daha önceden Alevilere hükümet tarafından bazı haklar tanınacağını bildirmelerine rağmen, hükümet programlarına almalarına rağmen ne hazin ve garip bir tecellidir ki, maalesef Diyanet İşleri Başkanımız durup dururken 'cemevleri bizim kırmızı çizgimizdir' demesi yine Alevileri büyük bir hüsrana uğratmaktadır. Bundan büyük bir kaygı ve üzüntü duyduğumuzu da belirtmek istiyoruz."
"ALEVİLERİN ÖZERKLİKMİŞ, OTONOM, EYALET SİSTEMİ İSTEDİĞİNİ BEN DUYMADIM"
Meşeli, Alevilerin özerklik, otonom, eyalet sistemi istemediğini ifade ederek, "Aleviler olarak laik sosyal hukuk devlet kavramlarına, aziz Atatürk'ümüzün devrim ve ilkelerine son derece de bağlı olduğumuz bilinen bir gerçektir. Biz Aleviler, bir hak elde etmek için, devletin askerini, polisini biz öldürmedik. Cemevleri yapılsın diye insanları öldürtmedik, onların kanına girmedik. Yine birileri gibi devleti bölmek için özerklikmiş, otonommuş, eyalet sistemi gibi böyle bir tavrımız yok. Alevilerin özerklikmiş, otonom, eyalet sistemi istediğini ben duymadım." dedi. CİHAN