Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu'nun, AGİT Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) ortak çalışmaları sonucunda hazırladığı 'Sınırlı Seçim Gözlem Heyet Nihai Raporu' açıklandı. 7 Haziran seçimlerine yönelik önemli tespitler içerirken raporda bir sonraki seçime yönelik öneriler yer aldı.
1 Kasım seçimlerine iki aydan az bir süre kalan seçim sürecinde yaşanan eksikliklerin giderilmesine yönelik önerilerin yer aldığı 18 Ağustos tarihli raporda 'medya özgürlüğü ciddi bir endişe alanı' tespitine yer verildi. İktidar partisini eleştiren medya organlarının ve gazetecilerin seçim kampanyası döneminde ciddi baskı ve sindirmeyle karşılaştıkları ifade edildi.
Raporda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim kampanyası dönemde gerçekleştirdiği birçok programa ciddi eleştiriler getirildi. Cumhurbaşkanı'nın anayasa uyarınca parti tutması ve görevlerini tarafsız şekilde yerine getirmek zorunluluğuna rağmen seçim kampanyasında aktif rol oynadığı ifade edildi. Gözlemciler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olağanüstü sayıda kamu etkinliğine katılarak hükümetin çalışmalarını övdüğü, iktidar partisi lehine kampanya yaptığı ve programları muhalefet temsilcilerini eleştirmek için kullandığı tespitlerinde bulundular.
Erdoğan'ın iktidar partisinin lehine geniş çaplı televizyon yayınından yararlandığı belirtilerek, Cumhurbaşkanı seçimlerdeki rolünün kampanyaya ilişkin yasal kuralları ihlal ettiğini ve bunun AGİT'in 1990 yılında yayınlandığı Kopenhag metni ve Avrupa Konseyi'nin 2002 yılındaki 'hukuk ile demokrasi' başlıklı belgelerine uymadığı tespitinde bulunuldu.
Gözlemci raporunda Cumhurbaşkanı'na hakaretin cezalandırılmasının konuşma ve kampanya özgürlüğünü gereğinden çok sınırladığına dikkat çekildi. Kilit alanlarda iyileştirme ihtiyacı olmasına rağmen tamamen ve etkin bir şekilde uygulanması halinde yasal çerçevenin demokratik seçimlerin yapılabilmesi için elverişli olduğu belirtildi.
Seçimlere yüksek katılımın demokratik seçim düzenlenmesine geniş bağlılığın göstergesi olduğu belirtilen raporda kadınların seçim kampanyalarında aktif bir rol oynamalarına rağmen siyasi hayatta yeterince temsil edilmedikleri ifade edildi. AGİT raporunda kimi medya organlarının sahiplerinin farklı alanlardaki şirketleri üzerinden hükümet ile çalışmasının, bu medya organlarında iktidar partisine yönelik eleştirel gazeteciliği sınırlandırdığı vurgusu yapıldı. Raporda televizyonların birincil iletişim kaynağı olduğu ancak sosyal medyanını giderek artan bir öneme sahip olduğu ifade edildi.
Raporda Hürriyet, Zaman, Sözcü ve Sabah gazeteleri ile NTV, CNN Türk, ATV, Samanyolu TV ve TRT 1'in seçimlerden önceki dönemde düzenli olarak takip edildiği ve TRT'nin geniş oranda Cumhurbaşkanı (yüzde 40) ve iktidar partisinin (yüzde 36) haberlerine yer verdiği sonucuna ulaşıldığı açıklandı. Tüm televizyon kanallarında satın alınan reklamlarının yüzde 51'inin iktidar partisine ait olduğu, bu oranın TRT'de yüzde 91 olduğu belirtildi.
AGİT GELECEK SEÇİMLER İÇİN ÖNERİLERİNİ 35 BAŞLIKTA SIRALADI
AGİT'in raporunda 8'i öncelikli olmak üzere 35 öneri yer aldı. Seçimler için yasal çerçevenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10'ncu maddesi uyarınca ve ifade özgürlüğüyle ilgili uluslararası yükümlülüklere uygun olarak değiştirilmesi gerektiği tavsiye edildi. AGİT'in öncelikli önerileri arasında yayınlarında çeşitliliği göz etmediği için eleştirilen TRT de yer aldı. Raporda‚ "Seçmenlerin bilinçli bir seçim yapma yeteneğini geliştirmek için gerekli olan adil ve tarafsız bir şekilde kampanya faaliyetleri ve aday programların haberlerinin yapılmasını sağlamak adına kamu yayıncısı TRT'nin yasal çerçevesi gözden geçirilmelidir." ifadeleri kullanıldı.
AGİT, 'etkili telafi imkanı sağlanması' bağlamında Yüksek Seçim Kurulu'nun kararlarının zamanında yargısal denemeti için anayasa ve yasaların değiştirilmesi çağrısında bulundu. Seçimlere katılımda partilerin koalisyon oluşturmaları için imkanlar oluşturulması, seçim kurullarının toplantılarının kamuoyuna açık olması, oy kullanma sorunları olanlar için farklı oy kullanma metotlarının oluşturulması, kamu görevlilerin görevlerini ve kamu kaynaklarının kötüye kullanmasının önüne geçilmesi için yasal düzenlemeler gerektiği önerilen diğer maddeler arasında yer aldı.
AGİT raporunda seçime güveni artırmak için aralarında Cumhurbaşkanı ve adayların da bulunduğu kamu yetkililerinin makamlarının avantajlarını seçim amaçlı kullanmasını önlemek amacıyla devletle partiler arasında ayrımı garanti altına alacak edecek önlemlerin uygulanması gerektiği belirtildi. CİHAN